Süheyla-3

Hasan önüne geçirdiği annesini dikkatle izliyor ve hem konuşuyor hem de düşünüyordu. Bu nasıl bir hayat nasıl bir yaşam tarzı. Babası bunu nasıl yapabildi nasıl katlandı bunca sevginin ardında bu ayrılığa.Oysa annesini çok sevdiğini biliyordu. Çektiği iki poz resimde hep hasretini gidermişti. Nerde ve nasıl bir acıyla nasıl yalnız yaşadığını bile bile bu ızdırabı yaşamıştı. Acaba evleneceğini mi düşündü de bir daha aramadı. Fakat babaannesi geldi aklına ve babasına biraz hak verdi. Çünkü hep annesini kötüleyen hemde hiç görmeden kötüleyen ve mala sahip çıkmazlarsa ona bakmazlarsa onları hiç sevmeyen ve onlarında sevmediği anlaşamadığı akrabalarına verilecekti. Babası beklide Hasanı düşünerek bu olayı yaşamaya razı gelmişti. O Hasan için çok uğraşmıştı ve her nefesini onun için aldığını her fırsatta söylüyordu. Hasanda babasını çok seviyordu fakat annesini de özlüyordu hep. İşte hemen yanında önündeydi annesi.

Annesi ise hem yürüyor hem de düşünüyordu. Bu nasıl iş ne oldu da yıllarca bana gelmeyen evladımı çalan adam şimdi beni istiyor hem de son nefeslerini yaşıyor. Beraber yaşadıkları günler aklına geliyor ve onu özlüyordu tam o sırada evladının ondan koparılışı ve sessiz gidişi aklına geliyor ve kızıyordu için için fakat ona olan sevgisi hiç azalmamıştı. Onu özlemişti sanki o an onun yanında olmak istiyordu. Fakat oğluna da belli etmemeye çalışıyordu. Gidişinin sadece oğlunun hatırına olduğunu söylüyordu.

Bu duygularla yol çoktan bitmiş ve eve varmışlardı. Süheyla'nın babası Ali bey kapının önünde çay içiyor ve dağları seyrediyordu. Eşinin hatıralarını düşünüyor oğlunu hasretle özlüyordu. Hasan tanımadığı halde selam verdi. O sırada Ayşe hanım heyecanla ve güvenli adımlarla ali beye doğru yürüyordu. Ayşe hanım bir yıldır hiç böyle gelmemişti evlerine. Tam karşısında durdu ve bak dedi bu seneler önce doyamadığım oğlum Hasan. Ali bey şaşırdı ve o şaşkınlıkla hoş geldin oğlum diyebildi ve ayağa kalktı. Hasan sağ olun bey amca diyerek elini öptü. Biliyor musunuz sizin oğlunuz sayesinde anama kavuştum dedi. Ali bey nasıl diyebildi sadece ve daha çok şaşırmıştı. Hasan durumu anladı ve kısaca anlattı Askerde nasıl tanıştıklarını. Onun subay olarak askerde olduğunu ve oğlunun bir sıkıntısından dolayı yanına gittiğini ve mektubunu yollaması için ona verdiğini ve bu şekilde annesinin sağ olduğunu öğrendiğini anlatmıştı.

Ali amca sevinçle oğlunu sordu. Hasan daha üç gün önce beraberdik durumu çok iyi ve dostlarına emanet ettiğini artık bu günden sonra onunla çalıştığını asker bitene kadar harçlıklarının onun göndereceğini ve dönüşte de onunla çalışması için anlaştıklarını söyleyince Ali beyin gözünden iki damla yaş süzdü yanağına doğru. Çok memnun kalmıştı ve heyecanla Hasana sarıldı sıkı sıkı ve ona çay ikram etti. Ayşe hanımdan rica etti yarım sözle yemek diye Ayşe hanım hemen mutfağa koştu ve hazırladı yemeklerini. Ayşe hanım komşusu can dostu sırdaşı Süheylanın annesi öleli dedikodu olmasın diye gelmiyordu evlerine . Şimdi ise artık daha rahattı can dostunun evinde. Hemen yemeği hazırladı ve yemeklerini yediler. Onlar çay içerken o bulaşıkları yıkıyordu. Ali beyde Hasana babasını sordu ve gidiş sebebini şimdi nasıl geldiğini uzun uzun sordu Hasana o da bir bir anlattı yaşananları.

Süheyla da gelmişti ve gördüğüne şaşırdı. İçli içli de sevinmişti. Ayşe teyze oğluyla onlardaydı. Gitmemişler hala. Selam verdi hoş geldiniz dedi ve hemen işlerini yaptı. Erken yanlarında olmak için çok hızlı ve kısa kısa halletti işlerini.Ayşe teyze akşam yemeğini de ayarlamıştı. Süheyla ah teyzem sen hasret giderseydin ben gelir yapardım dedi. Olsun kızım öyle mutluyum ki şu an uçabilirim ikisi de yıllardır görüşmemiş gibi bir birine sarıldı hasret ve sevinçle ana kız gibi.

Ayşe teyze evine gitmek için izin istedi ve tek başına eve gitti evini toparladı. Süheyla annesinin günlerinde ki gibi masayı hazırladı ve seslendi babasına Ayşe teyzesine oturdular masaya hep beraber neşeyle akşam yemeklerini yediler. Şimdi Ahmet ağabisinin yerinde hiç tanımadığı fakat sanki yıllardır tanıdığı ve beklediği Hasan vardı. Ona konuşunca yada bakınca Süheyla'nın içi titriyor heyecanlanıyordu. Hasan farkında olmadan hep ona bakarak konuşuyordu. İkisi de ne olduğunu anlamadan sohbetleri koyulaştı çaylar içildi. Birbirlerini daha iyi tanımaya başlamışlardı.

O sırada ali beyle Ayşe teyzede yıllardır hiç görüşmemiş gibi sohbete daldılar. Aslında onlar gençliklerinde birbirini seven iki gençti fakat ailelerine diyemedikleri için hep ayrı ve uzak kaldılar ayrı yollarda yan yana yürüdüler hayata.İçlerinde ki sevgi sadece küllenmişti o kadar. Hiç kimse bilmediği içinde içlerinde hep gizli mutluluk olmuştu. Köyde ikisini de çekingen ve karşı cinsle konuşamayan iki insan olarak tanıyordu. Oysa bu maskenin altında kocaman bir sevgi saygı yığını yatıyordu.

Saat on bire geliyordu ali bey kafasında yaşadıklarını ve düşündüklerini daha doğru düşünmek için ortamı bozdu ve hadi yatmaya yarın çok işimiz var diye seslendi. Herkes iyi geceler dileyerek Ayşe teyze oğluyla evine gitmek için ayrıldılar.

Hasan ana evine ve ana kucağına il kez gidiyordu. Daha farklı bir heyecanla sandalyeye oturdu ve annesini dinlemeye başladı. Babasının resmini gördü ve annesinin de aynı sevgi ve heyecanla babasını sevdiğini düşündü.annesi çay yaptı ve meyve getirdi. Kendi bağlarından topladığı meyvelerden henüz dokunulmadan buram buran kokan meyveler. Görüntüleri çok canlı ve çekiciydi. Annesi çayın yanına koyduğu kahvaltılıklara baktı ve hem atıştırdı hem de annesiyle sabah ezanına kadar sohbet etmişti.

Hasan sabahın ışıklarıyla annesinin hazırladığı yatakta yattı ve derin tatlı bir uykuya daldı. Annesi hiç uyumadı ördüğü çorapları aldı eline örmek için fakat örmüyor sadece elinde tutuyor ve uzun uzun derin düşüncelere dalmıştı. Saat öğle on ikiye geliyordu Hasan uyandı ve annesinin olduğu oda kapısını açtı annesini derin düşüncelerden kopardı. Anne sen hiç yatmadın mı diye sordu. Hayır oğlum uyku tutmadı.

Hazırlanan masada yemek yerken Hasan annesine sordu anne ne yapmayı düşünüyorsun benimle gelecek misin? Annesi baba ocağını bırakamayacağını çünkü başka kardeşi olmadığını belirtti.Hasan biraz sustu ve günlerdir düşündüğü ikinci planını annesine anlattı. Anne o zaman seninle gidelim birkaç günlüğüne ve seni getiririm bende o taraftan işlerimi buraya doğru taşırım sana daha yakın olurum diye söyledi. Annesi nasıl olur oğlum baban bunca sevgiyi feda ettiği yerleri ve işleri nasıl bırakacaksın. Hasan anne satmayacağım sadece yazlık gibi kullanacağız o kadar. Annesi artık hayır diyemeyeceğini anladı ve sadece olur dedi. Hasanı bir heyecan sarmıştı ne olduğunu anlamadı fakat çok mutluydu........



Devam edecek.......

03 Ekim 2009 6-7 dakika 14 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar