Süheyla-5

Hasan babasını odasına çıkardı. Yatağına yatırdı ve bir müddet sessizce yanı başında eli avucunda oturdu. Bir süre sonra ilaç saati için hizmetçilerden biri kapıyı tıkladı. Hasan babasına baktı babası onun alıp gelmesini istedi. Hizmetçinin durumu anlamamasını istedi.

Hasan ilaçları babasına içirdi ve bir süre konuştular. Babası açılmıştı oğluna anlattı içindeki yangını ve hüznünü. Hasan onunla konuşup konuşmayacağını sordu. Salih bey sustu ve bir süre sonra oğlum o benimle konuşmak ister mi. Benim zaten sayılı zamanım var ben bu halimle kendimi nasıl affettireceğim ona. Sen artık benim yerime onu rahat ettirip beni belki belki af ettirirsin.

Hasan babasına baktı ve eğer izin verirsen ben annemle konuşup seninle görüşmesini sağlayacağım. Bakarsın annem de kabul eder. Babasının gözlerine başka bir ışığın geldiğini gören Hasan babasının tamam dediğini anladı ve artık biraz dinlenmesi gerektiğini söyledi. Uyumasını ve daha sonra bu konuyu daha detaylı koşacaklarını söyledi.

Babasını uykuya bırakıp odadan çıktı ve alt kata indi. Hizmetçilerin birine yemek hazır mı diye sordu ve evet cevabını alınca yukarı çıkıp annesinin kapısını tıkladı ses gelmeyince açtı. Kafasını içeri doğru uzattı. Odaya bakındı yanda koyluğun üstünde annesini gördü uyumuştu. Annesinin üstünü usulca örttü. Ve karşısındaki sandalyeye oturup hem düşündü hem de annesini seyretmeye başladı.

Annesi uyanınca Hasanı karşısındaki koltukta oturarak onu seyrettiğini fark etti ve yattığı koltukta kalktı oturdu. Uyumuşum diye söyledi sessizce. Hasan anam ne güzel uyudun bütün geçmişimi gördüm nur yüzünde diye söyledi ve annesinin oturduğu koltuğa geçip annesinin elini avuçlarına alıp oturdu hemen yanına.

Bir süre sohbet ettiler köyden Süheyladan daha sonra yemek için alt kata indiler. Ayşe hanım çekinerek indi merdivenleri. Fakat kimse yoktu oralarda. Oturup yemeklerini yediler ve kahve için üst kata çıkmak istedi Ayşe hanım oğlu kırmadı ve kahvelerini annesinin odasına istedi.

Birlikte çıktılar merdivenleri ve odanın kapısına yöneldiler. Hasan kapıyı açacaktı tam o sırada annesi son basamağı çıkmaktaydı ki karşı odanın kapısı açıldı Salih bey arabasıyla kapıdan çıktı Ayşe hanımla karşı karşıya geldiler. Ortam bir anda sustu ve geçmişin derinliklerine doğru gittiler. Salih bey dayanamadı ve Ayşesine doğru aracını sürüp ayaklarının yanına geldi ve elleriyle ellerini avuçlarına alıp avuçlarındaki ellere yüzünü yumdu ve ağlamaya başladı uzun süre böyle kaldılar Ayşe çömeldi ve sarıldı Salih'ine evlatları sadece yürüyüp yanı başlarında ikisinin sırtından sardı elleriyle.

Bir süre sonra o hüzünlü yumak ayrıldı bir birinden. Fakat Hasan hala elleriyle tutuyordu bir arada ömrünü sevgisini yüreğini. Ayrı ayrı baktı ikisinin yüzüne istekle yalvarmalı. Onlarda tamam dercesine suskun baktılar evlatlarına ve üçü birlikte üst katın salonun doğru yürüdüler. Oturdular bir koltuğa üçü bir yerde bir üçgen misali. O gece sabah erken olmuştu. Güneş erken gelmişti üst salonun penceresine.

Onlar geçirdikleri özlem ve hasreti anlattılar kah kırgın kah özlemli kah suçu geçmişti gece fakat mutluluğun en güzelinde olmuştu. İçlerinde en mutlu ise evlatları Hasandı hiç kalkmadı yerinden yan sehpadaki zile basarak almıştı daya isteklerini.

Sabah kahvaltılarını yaptılar ve dinlenmek için odalarına gittiler fakat Hasan nerde uzanıp dinleneceğini kestiremedi. Babasını odasına yatırdı ve kapıyı açık bırakıp annesinin odasına gitti. Annesi de yatmıştı sessizce Hasana da annesinin odasında ki koltuğa uzandı ve sırtını çevirip uyumaya çalıştı fakat uyuyamadı hep düşündü özlemlerini çocukluğunu annesinin köyünü babasını düşündü ve ömrünce düşüncelerinin en tatlısını düşünürken yorgunluktan uyudu.

Salih bey ise yatağında bir süre kapıya doğru yüzü dönük yaptıklarını tarttı. Böyle olmasa nasıl olurdu diye bin bir hesap etti. Buluşmanın mutluluğunda ömrünün sonlarında yaşadığı bu güzelliğin hesabını sorup bulamadan yorgun vücuduna yenik düştü ve uyuya kaldı.

Ayşe hanım yüzünü döndüğü duvarın desenli çiçeklerinde zamanı, hasreti, sevgiyi ve özlemi ölçtü biçti fakat oda düşüncelerinden sonuç almadan uykunun derinlerine doğru yürüdü sessizce. Odasında yanı başında oğlunun sevinci onu en derin uykulara yürüttü...




Devam Edecek...

08 Ekim 2009 4-5 dakika 14 denemesi var.
Yorumlar