Tabu Totem Ve Put 12

Demokrasi, kendi zaman ve zemin üretim tüketim ilişkilerine göre o ilişkiyi sürdürecek olan tutumlar girişmesidirler. Söz gelimi köleci demokrasi, köle emeğini baskı ile yıldırma ile sürdürme eğilimi içindedir. Bu uygulama kendi üretim tüketim bağıntısını sürdürmenin zorunluluğudur. Bu günkü ilişki biçiminizin demokratik bakış tarzı ile bunu yargılayamazsınız.

Eğer yargılarsanız, abes olursunuz. Bu bağlamda bir köle demokrasisinde köle kaçamazdı, kaçsa bile yaşamını sürdürme şansı hani nerede ise sıfırdı. Kimse sahip çıkamazdı. Yakalayan sahibine iade etmek ya da bildirmek zorundaydı. Kaçan kölenin sonu kesinlikle ölümdü. Demokrasi bu köle ilişki biçiminin kullanımıyla ortaya çıkacaktı.

İşte bu gibi ilkeler, o sistemi; kendisine göre ileri yönde devam ettirecek olan uygulanma tutumu demokrasi anlayışları idi. Bu yüzden Yunan demokrasisi köle emeğine dayanmak zorunda idi. Feodal düzenle, kölecilik ortadan kalkmamıştı ama kölelikte çok temel ve küçücük değişiklikler olmuştu.

Kölenin, efendisine kölece çalışması dışında, ya kendi sahibi olduğu küçük bir arazide; ya da feodalin kendisine gösterilen arazisinde; yine kendisi için de üretim yapar olmanın çalışma hakkı olan demokrasisine kavuşmuştu. Bu haktı demokrasi, kendisinden önceki köleci ilişki biçimi içinde, kati surette yoktu.

İşte bu yüzden Arap coğrafyasının kimi Yesrip (Medine), Hayber, Yemen, Taif gibi birçok yerinde, eski köleci ilişkiler tavsamıştı. Bu değişmenin, bu yeni olan düşüncenin, yeni ilişki biçimi olan bir demokrasinin, halka ve köle sahiplerine anlatılması gerekiyordu. Bunların halkça anlaşılır ve benimsenir olması demek; eski inanç ve yaşamlarına alışma koşullarının, bırakılması demekti!

Eski alışma şartlarında kurtulmanın kendileri üzerinde yaratacağı travmasından ötürü, yeni olanın doğrudan söylenmesi çok zor oluyordu. Açıklayamıyordunuz. Yeniyi legal ize edemiyordunuz. Yeni yavaş yavaş olacaktı. Feodalizmin gelişmesi için de eski köleci ilişkinin kısmen kalkması lazımdı.

Sosyal bünye bu oluşma ile helva yapmalıydı. Ne yapılabilirdi? Helvayı yapacak bir kıvılcım gerekli idi. İleri yön olan feodal uç, size kölelerin azadını ve kimi haklarının kiracı gibi değişmesini öngörüyordu. Bu haklar, kölenin kendisi için de üretim yapmasıydı ve kölenin kendi üretimi olan ürününü satıp, kazancını harcayabilmesi gibi devrimsel başarılı bir ileri yöndü. Tüm bunlar iyilikti merhamet acıma duygularıyla değil, yeni ilişkinin, zorunlu bir demokratik atılımlarıydı.

Eski köleci ilişkiyi, tümden yok edemezdiniz. Bir yeni kendisini ortama koyarken, eski ilişki, azalan bir etki ile uzun bir süre daha sürer. Çoğu eski yaşam, bu eski ilişkiler üzerine dönüyordu. Ve bu ilişkilerden sapma dengesizliklere neden olmakla halkın da travmasını oluşturuyordu. Peki, bu durumda siz ne yapardınız? Böyle bir sosyal ortamın ortak aklı ne olabilirdi? Ve bu değişmeleri; anlayamaz olan, çıkar ilişkileri bozulan kitlelere, nasıl yansıtırdınız?

Elbette ölen ilişkileri oksijen çadırında tutarak, geçiş uyumlanmasını yaşatarak yapacaktınız. Bu köleliğin ilişkilerinde ileri yönden değişmelerini savunmaktı. Hem de eski köleci ilişkilerin dağılması için yeni inancı tutumlar ortaya koymaktı. Bu anlamda, söz gelimi; halkı içinde köleleri evlat edinmenin inanmaya dek düşünce alıştırılması yapılacaktı. Halk içinde köleyi evlat edinmenin fikri zaten yayılmıştı. Siz bunu ecirleri (sevapları, faziletleri) ile inançtı kutsiyetle olumlayacaktınız.

Böylece insan bile sayılmayan köleler, efendilerinin evladı olmakla hayli haklara kavuşmuştu. Bu gibi köle azadına dek olan bir değişme feodal isteği insanlara inanç sembolleri üzerinde çağırırdınız. Bu semboller günah-sevap- kutsal güç emri gibi halkçı söylemlerle ancak faş edebilirdiniz. Bu yol insanlığın binlerce yıldır kullandığı bir, inançtı, totemdi, yöntemdi.

Yeni ilişkiye göre serbest kalması gereken köleleri siz çeşitli nedenlerle, sadaka niyetine, kefaret, adak niyetine, evlat edinme niyetine, başınızın gözünüzün beladan uzak durması gibi halkçı söylemlerle yapıyordunuz. Böylece halkçı yapının ısıtılaraktan alıştırılması sağlanıyordu. Yani köleleri açıktan, doğrudan azade edemiyorsanız; kusur ve kabahat işleyenlerin, günah kefaretinden yararlanırdınız. Sadaka fikrinden yararlanırdınız.

Sürecek

18 Ocak 2011 4-5 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Çok köklü sürekliliklerin toplum içindeki değişimi devrimsel ve sancılı geçişlerdir. Kölelik en doğru tespit ve örneklemedir. Yine de Hocam çağı içinde ileri demokrasi ve devrim sayılan bu tabu evrimleşmesini sağlayan totemler toplumdaki ufak eğilim ve değişkenlikleri put adına söylemlerle kabul ettirirken farklı bir sorunla karşılaşılmasının yolunu açmaktalar. O günkü totemlerce ,güç odaklarınca sorun teşkil etmesede ileriki dönemlerde değişmez ve yanılmaz özellikler atfedilen putu sarsıcı anlamlarıda yüklemektedir. Kölelik o gün için demokrasi ancak ilerisi için insanlık suçu. Bu durumda put adına totemlerce yasaklamadığından ve kurallarla kurumlaştırdığından sorgulanan konuma düşmekte. Geçmiş dönemde yazdığınız bilme eylemi inançla çatışmaya dönüşüp putun ve dolayısı ile totem ve tabunun zaman içinde sorgulanmasını tetiklemektedir.

    Teşekkürler, sevgi ve saygımla Hocam...