Taksim

Beton döküyorum aşka, gözlüğümün camından baktığım hayatımın geneleve düşmüş hayallerine bir sigara yaktırıyorum. Astigmat gözlerim çiziyor üstü başı parçalanan dünümün resim isteyen çocuksuluğunu; göz de çizer mi deme, teşbih silahlanmasında ellerim göğe havai fişek patlatırken bir şey deme sen bana. Ben, yazdıklarımdan ötesiyim. Şiir perisi, nesir kraliçesi, hikaye başrolü ve azim merdiveniyim; kendini çıkan. Basamak yosmalığı Şinasi'nin Şair Evlenmesine methiyeler düzüyor, tiyatrocu klavyemin yardımcı oyuncusu kalbim de bir tik tak kadar uzağında.

Aşındırıyorum aşkı, başımda. Gözlerimi kırptığım ve kalbimi çarptıran her heyecanın fişini kesiyorum, ortalık alev duman karanlık aşka. Gülümsüyorum, beş yıl öncesinin şarkısı bitmiş; reklam girmiş ayrılığıma, beş dakikalık mola sevmeye derken sevememeyi sevmişim sonunda.

Çil çiziyorum aşka, ben, gözlüğümün camıyım. Gözlerim aşka hep miyop, aşka hep sekiz numara. Büyük görüyorum, küçük seven insanları. Uzaktan öyle de büyükler ki, yakınlaştıkça fark ediyorum karınca sülalesinden olduklarını. Şimdi, Zakkumlandım.

Zıkkımın kökünün matematiğe aşık kökü bana karelenmesin. Şarkının orta yerinde bir patırtı koptu ki kıyamet lambaları patladı, Şeytan gönlümde taşlanırken. Yazarken iyiyim, iyi hissediyorum.

Yazarken ben, benim. Bir başkasını benden gayrı bilmiyorum. Yirmi dokuz harfime nikah kıydım, yatağımın nevresimine pat diye attım, kadınlığında huzur buldum son harfimin. Adamlığı bir aldanışa kurban gitmişti, sünnet ettim unuttuğum 'O' harfini.

Dalıp giden bana, esen meltemlerden sual var. Onları hiç mi sevmemişim? Ayıp bir soru bu. Ben, sevmekle otuz iki, ölmekle on buçuğum. Uyandığım o sabahtan yaşadığım bugüne dek.

Anlamsız, pantolon giydirdiğim kelimelerimin fermuarı açık kalan çıplak cesareti; örtündüm kendi gizime. Artık kayıplarda bir yerdeyim.

Adım, bahtımdan bir numara küçüktü. Büyüttüm. Masallar kulaklarımda polifonik, ninniler kalbimde melodik ve aşklar aklımda yoksunluğa diretmeye müsait olunca büyüttüm.

Şimdi ninni gözdesinde beni tanımıyorsunuz. Gece yosmalığına aşüfteliği düşmüş kıyafetler giydirirken o her hecem; artık gecemi bilmiyorsunuz. Özgürüm.

Sevdiğim kahramanların kahkahalarıyla, unuttuğum yabancılıklarının hüzünleri yer değiştirdi. Kaşıntıya kurban gittim seboreik dermatitim. Daldan dala beğeniler sundum aşka, hepsi aynıydı, küfür edecekken Divan Şairlerinin aşk güzellemelerine ihanet etmek istemedim, sustum. Şairin kopçası koptu, kimliği kadınlıktan devşirildi; çok fazlaca kullanıldı bu kelime, ben, Hıristiyan cümlelerimin Müslüman oluşuyum; paragrafıma tükürmelerine izin vermem, şahadetimi getirdim sonsuz cümlelerimden yana, Allah da kabul etti. Artık dindar bir unutuşum...

27 Haziran 2021 2-3 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar