Tereddüt

...o kadar yakındılar ki nefeslerinin birbirine karışması konuşulanların hepsini değersiz kılıyor,sadece güzel çekici ve karşı koyulmaz bir tutkunun ardından sürüklenmek arzusu ağır basıyordu,belki ilk cesareti genç kadın gösterdi erkeğin ellerini tutarak içindeki ateşi bütünüyle soğutuyor sakinleştiriyor kalbinin patlamalarını söndürüyordu,meğer bir eli tutmak ne güzel dayanakmış nasıl da ruhsal bir boşalma yaşamakmış,kadın bu cesareti iyi ki göstermiş,genç adam ne yapacağını bilen davranışları ile genç kadına saygı ve şefkatle yaklaştı,unutulmaz duygu akışını orada oturdukları kadar yaşadılar,kadının dudakları heyecandan güzelleşmiş ve daha kırmızıya dönüşmüştü defalarca öpülmüş gibi..

.....belki içimizden geçenleri durduramadık,belki hep bunu yapıyor muş gibi,bel ki son derece doğal ve doğru bir davranış mış gibi,nasıl oldu her şey aniden gerçekleşti, ellerimiz birbiriyle kenetlendi ve daha iyi anlaşırken,gözlerimizi kaçırmış olacağız,ama kalbimizin atışları ve dayanılmaz heyecan, bilincimizi,irade ve duruşumuzu darmadağın edecek,şaşkın fakat mutlu,panik ama tutarlı olduğumuzu göreceğiz,tuhaf olan,hiç beklemediğimiz bu yeni duruma öyle alışacağız ki birden,sanki her zaman bunu yaşıyormş gibi kabullenecek, hatta oturduğumuzda sen başını omuzuma yaslamayı,ben de avuçlarını öpmekten çekinmeyeceğim.....diyordu genç adam karşısındaki genç kıza,çocuk bir kitapdan mı okuyordu yoksa kızı etkilemek için mi konuşuyordu dönüp yüzlerine bakamadım sahilde oturduğum masanın arkasındaki masada konuşmalar ve sessizlikler sürüp gidiyordu....
....önce bir anlam veremedi,çay içmek için girdiği pastahanede iki genç insan oturuyordu,arkası dönük genç adam duygusuzca oturuyor gibiydi oysa genç kadın öncesi de olan ağlayışların etkisi ile yüzü perişandı,ellerini sımsıkı tutuyordu karşısındaki genç adamın,demek konuşmalar olmuş bitmiş derin bir sessizlik vardı,sadece kısa hıçkırıkları ile genç kadının iniltileri,adam yerinden kalktı yürüdü gitti,kadın tek bir cümle söyledi,adam duydu duymadı,işte o tek kelime beni yerime mıhladı(çiviledi) :...g İ t M e....bir filmin unutulmaz fragmanı gibiydi ...
...seninle başım dertte diyordu genç adam,karşısında duran daha zayıf daha ürkek genç kadınla konuşuyordu,adam ayakta ve kadın oturuyor,hep terk edilmiş dünyası ile,gözlerini bir tutam sevgi için yapamayacağı fedakarlık olmadığı hissini veren genç kadının anlamlı bakışları,genç adamın kalbine isabet eden oklar gibiydi,yüksek sesle başladığı konuşması birden kesilmişti,ne çok sözler sarf etmişti ama giderek sessizlik çöktü,sonra hiç beklenmedik bir şey yaşandı, adam, konuşmasız ağlayan gözleriyle kadının yanına oturdu onu sımsıkı kendine çekti...sımsıkı onu öpüyordu...gözyaşlarını öpüyordu,her damlası inci değerindeki gözyaşları karşısında adam kırdığı kalbin değerini anlamıştı....
'..gitme!!...bir sen vardın anlayan beni,bir sen karmaşık duygularımı,anlattıklarım,söyleyemediğim duygularım,yaşadıklarımın,yaşayamadıkllarımın tercümanı,ah gözlerine bakmadan,ellerini tutmadan, ince belli çay bardağından bir yudum almadan,başımı bir kez olsun güvenle omzuna koymadan,kokunu almadan,gözlerinden aşık olduğumuz boğaza bir kez daha bakmadan,ruhumu ruhuna emanet etmeden,GİTMMEEE !!! ne olur gitme ,yeniden düşünebilirsin yeniden dön bak halime...
...ne güzel bakıyordu genç kadın,daha önce böyle anlamlı bir yüze rastlamamıştı,kumral saçları içinden çıkan gözleri gelincik çiçeği gibi titrekti, yarım bırakılmış sevinçleri,mutluluğa ulaşamamış yüreği hissini veren veya oyuncağı alınmış elinden bir kız çocuğu masumluğu gibi...tutunmak ister gibi bir ele,yaslanmak bir omuza,birine güvenmek ihtiyacı içinde,öyle yapayalnız orada oturuyordu,ne yapacağını bilemedi durup devamını görmek mi,yoksa.......öyle düğümlendi ki içinden geçenler,veya öyle korktu ki fark edileceğinden,evet onu kendine bağrına çekmek,gövdesinde tutmak,güvendiği insan olmak,tüm sevgisini akıtmak,dışarıda bekleyen mavi şehrin sahillerinde elini hiç bırakmamak,gecikmiş bir mutluluğun acısını çıkarır gibi birbirleriyle erimek isteği......

...işte bu,benim anlatamadığım,ama derin tecrübeyle senin hissedip anladığın,tam da bu kelimesi kelimesine,eksiksiz..ah evet bundan diyorum işte gitme..bir kez dahi olsa güvenle yaslanayım göğsüne,tutunayım gövdene,yıllarca sahipsiz kalmış sevgim ,aksın gönlümden gönlüne,yaşanmamış tüm hislerle birlikte,ewet,eriyelim birleşelim,tek yürek tek bedende...gitme !! NE OLUR GİTME,duy beni.,..

...yorum yok,dedi genç adam yorum yok,hatta ümitsiz vak'a..ok yaydan çıkmış doğru ya da yanlış,puslu ya da yorucu bir durum,otobüs bileti kesilmiş koltuk numarası belirlenmiş geri sayım başlamış,oysa her şey daha güzel gidebilirdi,her şey şu an istediğimiz gibi duygularımızın yönelişleri gibi olabilirdi,çok yazık oldu bize çok yazık ,geçen zaman kim bilir hangi yanlışlıklarla bugüne gelinmişti,hiç aranmamış hiç sorulmamış hatta bekletilmiş,günlerce aylarca uzaklaşma ,kendini kaybetme yaşanmış,aslında hepsi bahane,orada uzakta bekleyeni olmasa,yeni bir bahara açılacak tanış bir güzeli kendisini beklemese, kalması için güzel sebebi olabilirdi,ikisi de üzüldü,ikisi de kabullenemedi...,evet ikisi de izahını yapamadıkları derin bir boşluğa düşüyorlardı,dipsiz bir kuyuya ,aynı anda aynı duygularla....

mustafa KAYA
11.21.2001/üsküdar

31 Mart 2015 5-6 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar