Teşekkürler

Kalbimin meşakkatli yollarından kopmaya çalışarak sana adım atıyorum sevdiğim; biçare duvarımın çivisi çakılmış ve çaresizliğimin bir tablo gibi asılmış olduğu geçmişimi unutmaya çalışarak geliyorum. Cebimde bir lira desen yok, önümüz yaz; ama bir kez daha insanın içindeki mevsim kış olmasın. Şarkıların gözündeki çapak gibiyim, nota kaçırıyorum acılarımdan; hangi yöndesin? Acı feryadı polemiklerle yüreğini dağlamak istemem ama; bugün geleceğim. Günlerimiz de kalbimiz gibi bir değilse ben Pazartesi sendromunu bile Cumartesine tercih ederim.

Ünün yayılıyormuş harflerimin kalabalık sokaklarına, haydi hayırlı olsun. Şaşkın dünyamın dört penceresinden de gözlüğümle baktığımı sanıyorlarmış, senin gözünden bakmadıktan sonra ruhumun lensini vazgeçilmez sefalet aşkımın tabutundan geçerim.

Sevdiğim; zamanla yakalamacılık oynadık yokluğunda, ikimiz de birbirimizi yakalayamadık. O durma kararı almış, ben nötralize şaplağı yemişim deforme heyecanlarımdan; durdum mu devam mı ettim, hissedemiyorum.

Teşekkürler, dopamin krizimin demoralize ıskartalarına libidosu düşen kibirini armağan etmek istemişsin ama kalsın. Sen olmadan da ilhamının Sözcü koltuğunda oturan çığlıklarını duyarız. Sadece sen, bende güzel olduğun için ol; benim için ol... Sevdiğim; yağmurlar durmayı unuttu. Sen yanıyormuşsun. Serin severdim, sıcaktan bunalan aşkların sonunu getirir gibi. Acaba kim kaybetti?

Sanırım bu kez galip gelen belli... Bir sevdayı güneş yanıklarıyla dahi yücelten asimile kalbim; galip ayrıldı. Sıradaki yerini korurken sen, ben beni bana bağışladım. Hoşça kal; şiir gözlerinin önünde ağlaması kadar kötü bir şey olamaz gözlerimin, bu yüzden hakkımı yağmurlara teslim ettim.

03 Temmuz 2018 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar