Toprak Kabul Etmez Beni
Geceyi ortadan yırttı kanlı ellerin , sana ayrı bir gökyüzü, bana ayrı bir gökyüzü biçiverdin.Yıldızları teğelledin kendi tarafına. Bir parça da dolunay.
Benim göğüme sancılı bir şafak.
Ve selamladın toprağı
eyvallah...
Naaşımı bir söğüdün gölgesine bıraktın senindir dedin. Toprak kabul etmedi, Ben sensiz öldüğüm vakit. Suyun üzerinde zeytin yağı gibiydim , Kefenim yırtık ayaklarım, başım açık .
Gömdüler beni sen gidince;Yüreğimin köşeleri kemirilirken, yaralarım kangrene dönmeden gömdüler. Selasız, kazansız, namazsız . Ne melekler geldi ne yılanlar korkmadım hiç ve toprak itti elleriyle, gökkubbe güldü halime.
Bir ağaç eğildi üzerime, Kapattı gözlerimi; Utancım bakışlarıma sinmedi.
Sen yokken yaşamadım ben, yahut yaşatmadılar,Sevdasız ölmek ayrı bir erdemdi kim bilir. Ve toprak sancılarımı alırdı belki de. Belki yeniden doğrardım yeniden doğrulur. Hamurum yeniden karılırdı kim bilir?
Olmadı !!!
Alıngan bir mühür sol omzumun dört parmak aşağısında,
Bakışlarına benzeyen geriye dönük vefasız , vebalı...
Sevda beni göğsümün solundan yakalar,Hasret beni omzumun solundan tutar.Şeytan beni sırtımın sol yanından kovalar.Sol yanımla derttedir başım.
Sağım solsuz olmaz, solum sağsız. Sağlığıma engeldir varlığın,varlığın çöreklendiği vakit yeniden yazılır ölüm fermanlarım. Yine gömerler beni, Yine kabul etmez toprak. Toprak beni sol ayağımdan iter dışarı.
Göğün soluna düşer sevdalı mahmur bakışlarım. Senin yıldızların tanımaz sevdayı, bu vebayı ben taşırım. Senin güneşlerinin kadri yetmez benim buzullarıma. Yüreğimden gözlerimden kırk kutup buz kesilir imansız bakışlarla. Sen yaza girersin ben zemheriyi süpürürüm bahçemden, bir kara kışı hoş karşılar.
Azraille selamlaşır Mikail'e selam yollarım
Değişir yurdu bütünüm paramparça sen kalırım.
Sen beni anlamazsın
Ne vakit ayrılığın tandırına atılsa odun, ben hep sen dağılır sen çoğalırım.
algın / 2010
Güzel bir deneme, kutluyorum sizi Selamlar...