Tozlu Raflar

Sabah saatimşn alarmını çalmasıyla uyandım.benimle birlikte yok olacak vucuduma baktım;yüzüme,kollarıma ,hergün tututam tutam dökülen saçlarıma
Bir ay öncesine kadar ne kanseri bilirdim, ne de bu yorgunluğu .Acımı üç beş göz yaşıyla selamlayıp,okul giysilerimi giyindim.Ben;ben okuldan nefret eden kız,annemin tüm yakarışlarına karşın okula gitmek istiyordum.Annem beni arabayla bırakmak istedi ama ben yürümek istedim.Tek başıma.....Yürüdüm, yürüdüm,yürüdüm.
Okula geç kalmıştım.öğretmenimden özür dileyip yerime geçtim.Artık insanlar bana daha iyi davranmaya çalışıyorlardı;Bunun beni daha çok acıttığını bilmeden .
Ben hayal dünyasında bir gezintiye çıkmışken edebiyat öğretmenimiz girdi sınıfa.Gözlerinde nefret,yanaklarında yaşlar.Sesi sinirli ama derinlerde bir yerlerde hüzün var kalbini acıtan.Tahtaya kocaman bir merhaba yazdı ve bize döndü.
-Siz insanlar her gün merhabalarla yaşarsınız,güle gülelerle ölürsünüz ve öldükten birkaç ay sonra tozlu raflarda bulursunuz kendinizi.O tertemiz evlerinizin tozlu raflarında,tozlu kalplarinde ;bağırsanız da duymazlar,isyan etseniz de anlamazlar.dedi ve gitti.
Ve işte o an daha önce hissetmediğim kadar büyük bir acı,gözlerimde siyah simsiyah bir perde .Üç beş damlayla ibaret vedalaşmam.buna karşılık.Pullarını bıraktı ellerime yaşam.Ve bende ?merhaba' dedim .'MERHABA TOZLU RAFLAR' .

11 Nisan 2009 1-2 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar