Trakya'da Nuh Tufanı

İnsan olarak acizliğimiz ve zayıflığımız doğal afetlerde kendisine çok açık bir şekilde göstermekte.
Dünkü 48 saat süren sağanak yağmurun yol açtığı faciayı gördüğümüzde tüylerimiz diken diken olmaktadır.
Nuh tufanını hatırlatan bir sel felaketi bizleri yeniden düşünmeye sevk etmelidir.
Acılı aileler, kaybolan yakınlar.
Denize sürüklenen onlarca arabalar.
Yıkılan evler.
Sular altında kalan binlerce işyeri ve evler.
Acı yüreğimize su olarak doldu.
Yaşanan hadise duyarlılığımızı yeniden ateşlemeli.
Nuh tufanı hakkında Kuran'ı kerimde şöyle buyrulur.
?Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!? denildi.? (Hud/44)
Su gökten gelip yere girerse felaketin oluşma koşulu asgariye indirilir.
Yani gökten gelen su zamanında ve yeterince tahliye edilirse...
İşte bu felaketler bize bizi yeniden gözden geçirmemiz için dikkat çekmekte.
Yaşanmasın bu acılar.
Gözyaşları akmasın.
Evler tarumar olmasın.
Ölen her bir canla ateş düşmektedir yüreklerimize.
Kaybolan her bir insanla acılar kuşatmaktadır her yanımızı.
Yılların emekleri heba olmaktadır.
Daha başındayız sonbaharın.
Kış ise bütün şiddetiyle önümüzde...
Yeni acıların yaşanmaması için yerin suyu yutmasının alt yapılarına ağırlık verilmelidir.
Yeni sağanak halindeki yağmurlarda yinelenmiş acılar yaşanmaması dileğiyle.
Felakette ölenlere Allah'tan rahmet yakınlarına da sabır diliyorum.
Tufanda evlerini barklarını kaybedenlere yardımcı olabilmek için de site sakinleri olarak neler yapılabilirin düşünülerek gündemleşmesi dileğiyle.

09 Eylül 2009 1-2 dakika 59 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    size çok teşekkür ederim. öyle daldık ki hayata, bazen öyle kapılıyoruz ki kendi yaşantımıza, başkalarını düşünemiyoruz bile. gözümüzün önündeki gerçekleri unutuyor, göremiyoruz. bu yazınız harika olmuş ve haddim olmayarak tebrik ederim