Türk Edebiyatında Postmodern Şiir Örnekleri
Türk edebiyatında postmodern şiir örnekleri: Selim Savaş Karakaş
1
Farandole
Tozun içinde töz, tözün içine toz vardır ?!?
Hangi bulutların göklerinde efrâsiyâb
Çorak teslimiyetlerin hangi kavşağında çemâne
“ben” olabilmen için tanrısamalısın kendini
ayva tüyü,,, ben(!)
İtiyorum onu kendi sınırlarımdan
Kainatın bilinmezliklerine atılan bir üfürük gibi
Füüüüüü…, füüüü
Hazır olduğunda dön!!!
Kırmızı başlıklı erkek
Farandole harmonisi kaotik keklerin
Bir çek-yat huzuru yuvasız sokak şiirlerine küfür
üfür…üfffff...üfffff… küfür(?!)
İnanırım gözlerine
aşkın eytişimi çok naif
ölümden bile yaşlı
silme(!)
bu postmodern bir şiir kendince iç, oku!
dördüncü duvarı da yıktım (?) !
imgesiz tiyatro yazarım ya da öykü (zzz)
Serendib-cidde
Vuslatın gölgesine yağmur getiren sıcaklar bıraktım.
Yalnızım… çooooook!!!
Selim Savaş Karakaş
2-
Bük
Bulutlarını aldırdım büklerimin
Pembesine zift karıncaları yürüttüm
Sarmaşık tülleri ve saka dikenleri
Turfanda tufan baharlarının firavun mozaiklerini
Süpürdüm yüreğimle canımın önünü
Örselenmesi mümkün olmayan bük hikayesiyim
Düşsel (!) ?
hadi, düş sel,,,,,,,,,,,,,. yağmur kanadı tak
düş – me! ? düş – mü !
nereden geldiğini
nereye gideceğini cezvelere sor,,,,,,
remoraları kurutmayan kurur mu ateşte !
teslimiyet ibrahimin nikbin çeşmesi
karındaşı olmasa da siper pelerin
daha ne söylesem? ………örümcek ?!!!!
uç Jumbo,,,üç,,,beş,,,,100 havuzda,,,,1ooo yat
yalı çapkını
ALLAH ALLAH (!)
Kokuyor nefesi açlığın!!!!!!!
Neden şairler hep arada kalır?!!!!!!
Herkesin tanrısı farklı………
Söz bu kadar………………….
yeter mi
Dön büklerine
Bükülmesin masumiyetin körpesi
Yarım elma ve solucan bataklık düşkünü
Selim Savaş Karakaş
3-
PatLAmaaa!!!,,,
Ağaçların kızıldereli soluğundan istasyon düşler
Zamanın küpelerine şafaklanan intihar tüfekleri
Kurgunun içinde patates büyüt hadi
Patikası olmayan kır çiçekleri ateş yığını
Ellerin ne çok gök!!!?
Celseye soba atabilirsin cübbe timsah derisi
Allahsız yarınlar,,,
dilinden Allah’ı düşürmeyenlerin eseri
(keep it hidden in your heart)
sağır gözleri tanrının!!!?
Yürür yollar,,,evler konuşur
Narkoz şımartır kokuyu
Dürüyor uykumu yatağım
kör teni,,,eti,,,eli,,,yeli tanrının
JP
Tanrının kulakları kör!
Hibe ettim sırtıma yaslanan kafı
Yeraltı soluklarımın bağladım çenesini
Zamanın küpelerinde asılı kalan yağmur
ve gerçeklerin şakaklarına dayanan intihar tüfekleri
patlama!!!... patlama,,,
bir ceset üşüyor omuzlarımda
diriltebilirmi mesih
yedi dev ihbar et krala…
Selim Savaş Karakaş
4-
DüşünME
Doyduğu her kürsüden ateş güldüren
Gri bir vadi çekmece kambur
Kulası ölüm,,,zulası anadan çığlık
Ne günahı vardı on-ların
DüşünME,,, vururlar seni
Gözüne kırılır bülbülün kan-a-dı
İstanbul yığılır köpüğüne aynaların
Günah taştım sessiz koku sürdüm
İfşa atkısı ördüm
OkuMA!!!...
Dilinin tırnakları kalbimin kıyılarını taşladı
Elin ağır tank yanığı
DokunMA!!!...
Boynu nefretin uzun uzvu
Giydiği her kürsü kasap bıçağı
Diri kesiliyor tanrı ayağı
Lanet!(?)!!!
Kaya düşünür de düşünemez can
Çöllere sürmüş kendini leyla
Eyvah!(?)!!!
Nefret ettim cehaletin
sürekli şarkı söylediği bu çağdan.
Selim Savaş Karakaş