Unutmak Aşina Bir Gelecek Dayanağı

Hüküm süren görüşlerin bir çoğundan habersiz,kendi talebimle günlerimi değerlendirmeyi başkalarının gözünden yorumluyorum. Her sabah düzenli yaşantımın korkutucu taraflarını üzgün karşıladığım halde etkisi fazla sürmüyor. Böyle yüzlerce kişiyle paslaştığımda ,hallerinden memnun olduklarını söylemek mümkün.Kocaman hikayelerin kıskançlığıyla günümü yarılamak bana iyi geliyor.Kültür eksikliğimi giderecek temel öğretilerin bendeki yeri sınırlıdır.Uzun süre geçmeden unutacağım bilgileri öğrenmeyi reddediyorum. İyiliğe ,güzelliğe verilen yemeklerin vazgeçilmezi unutkanlık olunca değişik karakterde insanlardan da yorumların gelmesi gecikmiyor.Geriye dönük olarak hatıraların mutlu ediciliğinden ,yeni anılara sarılarak ince bir çizgide geçiş yaptığımda yaşamımın bundan sonrası için olumlu veya olumsuz hiçbir yorum yapamıyorum. Beni arada bırakıyor tecrübelerim, daha yazılması gereken o kadar şey var ki bir nefeslik zamanda yalnızlıkla yarışır. Dokunaklı görüntüler aklıma geldiği vakit yayılma hızı daha da hızlanıyor. Paha biçilmez deneyimler sayesinde geleceğe doğru daha sağlam adımlar atabiliyorum. Değişime karşı gösterdiğim tepkiyi başkalarının tepkileriyle kıyasladığımda eskilerde daha kolay unutkanlık bağlantısı kurulabildiğini görmek mümkün.

Yoksa böyle olmaması mı gerekiyor? Soru sormak unutkanlığı ortadan kaldıracak boyutta olabilir. Fakat doğru soruların sorulması gerekiyor tazelik için.Tek kelimelik bir ömrü olan yanlışa kolay düşmemek gerektiğini hiç geçmeyen ağrılarımdan biliyorum. Gerglinliğin yerini rahatlık alana kadar hissettiğim tüm anıları yaşatmam gerektiğine inanıyorum. Sonra hafızamın zayıflamaması için de yine zihnimi canlı tutmak ve gereksiz çöp bilgilerden arındırmalıyım onu. Kapıyı açtığımda tanıdık şeylerle karşılaşmanın verdiği huzurla günlerime mutlu bir şekilde devam edebilirim. Hiç görünmeyen sorgulamalarda ,içinde bulunduğumuz yaşam şartlarıyla önümüze set çekiliyor. Zorbalıkların yıpratıcılığına kurban giden o kadar çok kişi var ki .Açıkcası muhabbet edilirken de ya da sanal ortamlarda sosyalleşirken de etkisi ortada. Leşinizi alıp cümlelere parçalatıyorlar, İki sınav duruyor önümüzde. En zorunu kimse yapamıyor zaten,ama birinci sınavı geçmek için hafızamızın hep canlı olması gerek. Beynimize sahip çıkmalı ve onu zararlı bilgilerden korumalıyız.

19 Temmuz 2013 2-3 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar