Unutmayı Seçenler

Unutmayı Seçenler

İnsan değişir mi?

 Belki şekil değiştirir, belki de yüzüne yeni bir perde çeker. Ama özü, aynı öylece kalır. Çünkü insan, aslında en çok kendi karanlığından kaçandır.   


Hepimiz birer oyuncuyuz: maskelerimizle sahneye çıkıyor, perde kapanınca susuyoruz. Ve her gün aynı oyunu tekrarlıyoruz. Sabır derler. Oysa sabır çoğu zaman ertelemenin süslü ismidir. Zorla karşılaşınca kaçıyoruz, kolay bulunca da teslim oluyoruz. 


Bizi güçlü yapan irademiz değil; kurtarılmayı umduğumuz hayali bir el. Hep gökten bir mucize bekliyoruz, oysa mucize kendi çilemizden doğuyor. Ama kimse yükünü sırtlanmak istemiyor. 


 Bugün gördüğüm en büyük hastalık: Gösteriş. İnancı bile süs eşyası yaptık. İyi olmayı değil, iyi görünmeyi seçiyoruz. Çünkü görünmek daha ucuz, daha kolay. Telefonlarımızda binlerce görüntü akıyor; ama akılda kalan tek bir cümle yok. 


Ruhumuz aç, zihnimiz uyuşturulmuş. Bir sokakta bir çocuk açlıktan titrerken, biz camın ardında kahvemizi yudumluyoruz. Görmemeyi seçiyoruz. Yardım etsek bile şükürden değil, gözlere oynuyoruz. 


İşte bu yüzden değişemiyoruz. İnsanın en kuvvetli kası bahanedir. En zayıf noktasıysa “hayır” diyememektir. Para, hırs, beden… Hangimiz bunların cazibesine sırt çevirebiliyoruz? 


Hepimiz nefis denilen efendinin kölesiyiz. Ve dünya dönüyor. Biz sürükleniyoruz. Geriye ne kalacak biliyor musun? Gösterişli ama ruhu olmayan izler. 

Bir gün soracaklar: 

— Gerçekten yaşadın mı? 

Bizse susacağız. Çünkü hatırlayacak bir hayat seçmedik, unutmayı seçtik.


  Turgay Kurtuluş

09 Eylül 2025 1-2 dakika 74 denemesi var.
Yorumlar