Üşüdüm!

Üşüdüm
Ayrılığın ayazında üşüdün mü titredin mi iliklerine kadar dondu mu ellerin parmak uçların bedeninden vazgeçtin mi hiç?
Kaldın mı tek başına karanlıklarda yolunu kaybettin mi hiç, yumuşak sabahın maviliğini mağrur laciverte teslim ettin mi sen hiç? Çaresiz kendi ellerinle. Geçmek istemediğin kapıdan itildin mi içeri düştün mü dipsiz kuyulara ve o korkunç zifiri karanlığa. Sözler hançer oldu mu yüreğine bir bir kandamlalarında boğuldun mu sen hiç ve nefes almaya çabaladın mı o soğuk dem çukurlarında? Kısacık mutluluklara tutundun mu kırılmaya yüz tutmuş dallarına umut bağladın mı hiç? Bir mum ışığı güneş oldu mu gözlerine en sarı en sıcak gülümsemeler yar oldu mu sana. Yaşadın mı hiç gelecek gelmeden geçmiş zamanlarda. Topladın mı dağılmış saçlarını kırık dökük virane sokak aralarında. Bir sevinç oldu mu karnına giden bir lokma boğazında. içebildinmi tarih olmuş sokak çeşmesinin suyunu beklemenin mükâfatında. hissettinmi dilenci olmayı
Aldığın sevda sadakalarında. Gidenin arkasından kayboluncaya kadar baktın mı hiç. Son kez el salladın mı yabancı dokunuşlara? Sevdanı tek başına yaşadın mı hiç sakladığın zindanlarda. Kaldın mı hiç çaresiz labirentler içinde kobay fareler gibi, saldırdın mı sağa sola. biriktirdinmi gözyaşlarını yüreğindeki ful çiçeğine derman olsun diye. Sever ful çiçeği uzaktan sevilmeyi ve solar dokunursan yüreğine tenine. Kendini ful çiçeğinin yerine koydun mu sen hiç. Narin salınımlarına ortak oldun mu? Soğuğu sevmez o soğuk yürekleride. Avuçların kanadımı senin iki yüzü keskin bıçaklarda
Seyrettin mi karanlık geceleri aradı mı gözlerin parlayan bir yıldız ışığının umutlarını. Vitrinlere baktın mı hiç kaçamak gözlerle ne aradığını. Uzakları yakınlaştırdın mı gecelerinde. Düşlerini süsledi mi hiç sevgi kırıntıların avuttun mu içinde ağlayan çocuğu ninnilerinle... Maske koleksiyonu yaptın mı sen yaşamının her bir kesitinde ayrı ayrı takmak için.
Yaşayıp sakladın mı bütün bunları gücünün elverdiğince... Dayandığını sandığının aslında hiç olmadığını gördü mü gözlerin iri iri açıldı mı, şaşkın bakışların alaycı bir gülümsemeyle çarpıştı mı hiç yıldırım gibi... Ağladın mı gecenin sessizliklerine içini döktün mü karanlığa. Kızıla boyadın mı çığlıklarını her resim güzeldir diye. Kandırdın mı kendini çocuk saflığına yenik düşmüş kalbinle... Çok geç artık. Yaşadın ve yaşayacaksın bu hazinenle. Sana ait ne varsa içinde
Taşımalısın hamal yüreğinde...
Yaşamınızı kendinize bile emanet etmeyin bence...


Esenlikle ve sevgiyle...Melekler öpsün yüreğinizden...

Hüzün yağmurlarımdan...

27 Eylül 2009 2-3 dakika 23 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar