Usulün Unutuluşu

Koşuyoruz. Kime yetiştiğimizi bilmeden. Saatlerin sesi, kalplerimizin ritminden daha belirgin artık. Bir yerlere geç kalma korkusuyla kendimize hiç varamıyoruz.

Tez canlıyız. Birine “seni seviyorum” demeden önce sadece duygumuzu değil, nefesimizi bile ölçmeden söylüyoruz. Birini yargılarken henüz gözlerine bile bakmadan hüküm veriyoruz.

Bizim çağımızda “durmak” zayıflık sayıldı. Oysa insan, bazen sadece susarak da büyür. Ama biz hep konuştuk, çoğu zaman da yanlış kişiye, yanlış anda.

Komşumuzun sessizliğini “mesafe” sandık, dostumuzun uzaklaşmasını “soğukluk”. Oysa herkes biraz yorgundu sadece. Ve kimse kimsenin yorgunluğunu taşımak istemedi.

Artık kimse kimsenin yüzüne uzun bakmıyor. Çünkü birinin gözlerinde kalırsak kendi eksikliğimizi göreceğiz biliyoruz.

Belki de o yüzden dümdüz yürümeyi seçtik hep. Çünkü yönsüzlük, vicdanımızdan daha az sızlatıyor insanı.


Turgay Kurtuluş 

20 Ekim 2025 30-60sn 85 denemesi var.
Yorumlar