Ve

Kar havasıyla titreşen yıldızların altındaydık, masmavi rüzgâr ve ışıklar yanan gözbebeklerin gibiydi o masum gece; hava ayaza çekerken. Saatler yine seni gösteriyordu; ayakuçlarında yürüyen akreple geceyi kovalayan yelkovanın o bitmeyen savaşında.

Hani o ilk kar yağdığında, köksüz bir ruh ve denize özgü o yalnızlıkla günbatımına kadar seyretmiştik geçmişi; buğulu bir hüzünle. Nasılda kendimizi bırakmıştık bir çığ gibi zirveden umarsızca geceye, sanki kaçıyor gibiydik hep hayattan bilmediğimiz zamanlara ve yine sanki hep kapıda bekliyordu kış.

Ve kaldırımlarda beyaza boyandığında, sahile çıkıp boğazıma takılan o saçma hıçkırık neye devşirmişti ki o gece bizi ve yıldızlar gibi hep sessiz kalmıştık yine.

Ve belki de konuşacak bir şey kalmadığından atiye dair ve kıyamadığımızdan zamana.

05 Ocak 2019 30-60sn 5 denemesi var.
Yorumlar