Yağmur Ormanının Sesleri

İzmir'de bahara yakışır çok güzel, bol güneşli bir gün.
Bazı işlerim için, özellikle yalnız tarihi Kemeraltı çarşısına gittim.
Özellikle yalnız diyorum. Çünkü, yanınızda birileri olduğu zaman, kafanızda planladıklarınızı istediğiniz gibi yerine getiremiyorsunuz.
Uzun zamandır gidemediğim, çocukluğumdan da izler taşıyan, bana göre çok güzel ve otantik çarşıyı, saatlerce gezdim, alışveriş ettim.
Rahmetli babamın yıllarca çalıştığı, dükkanının bulunduğu sokağa da gittim.
Dükkanın içinde bulunduğu işhanı, kötü bir durumda olmasına rağmen, hala ayakta, üstelik sokak restore edilerek, turistik bir hale getirilecekmiş. Tabii İzmir'de seçimleri açık ara kaybeden iktidar, lütfedip, para gönderirse.
İçimi yaşadığım nostaljik duyguların etkisiyle, derin bir hüzün kapladı. Ahh! ahh! hatıralar, hatıralar.
İşlerim bitince dönüşe geçtim, dönüş yolunda, çok güzel tahta oyma aynalar, tahta üzerine resimler, hat(yazı) levhaları satan, daha önce de alişveriş ettiğim, tarihi Kemeraltı Camisinin, imareti içinde yeralan, dükkana girip, evimim girişine asmak için, çok güzel kenarı oymalı bir ayna beğendim. Tanıdığı için bana bir hayli indirim de yapan satıcı, beş dakika dükkanda oturabilirsem, bir yere kadar gideceğini söyleyince, bu tarihi doku hoşuma gittiği ve yorulduğum için, biraz da dinlenirim düşüncesiyle,tamam dedim.
Satıcı, bana bir çay söyleyip, CD çaların düğmesine basarak, dükkandan çıkıp gitti.
Birden, geniş ve yüksek kubbeli, kocaman, tahta ,demir halkalı kapısı olan, duvarları beyaz boyalı, içinde birbirinden güzel dekoratif objeler, baskı ve resimler, levhalar, heykelcikler bulunan, dükkanın rutubet kokulu,yüzyıllık, serin, dingin, havasını, içinde su sesinin egemen olduğu, kuş ve amazon'un diğer hayvanların ses ve çığlıklarının da yeraldığı, yağmur ormanlarının şahane sesi kapladı.
Elimdeki demli çayımı, ruhuma huzur veren bu seslerin eşliğinde içtim.
On dakikaya yakın, süren bu keyfim içeriye, bir erkek müşterinin girişiyle, arkasından da satıcının gelmesiyle bozuldu. Gerçeğe dönünce, sesi bile büyülü yağmur ormanlarının da, insanlar tarafından yokedildiği düşüncesinin verdiği üzüntüyü duyarak, kendime de böyle bir cd satın almak isteğıyle, evime dönmek üzere, seslerin süren sarhoşluğunda, çarşının bir arı kovanını andıran kalabalığına karıştım.

06 Nisan 2009 2-3 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar