Yağmur yazıları - 2

..Yağmur yağıyordu gönülsüz ve isteksizce bir düşüyordu bir düşmüyordu yine şemsiyemi bulamadım yine yağmurun ince kadife yağışları altında yürümek iyi gelecekti 15.30 okuldan çıkıyorum ayakkabılarım boya istiyor su birikintileri canımı sıkıyor mayın gibi gelip geçen arabalar su birikintilerini patlatıyordu .Sık sık durup kenara çekiliyordum anlayan arabalar yavaşlıyor anlamayanlar da recep ivedik ..)))..akşam önü canım mı çekti nedir elma şekeri satan marketin önünden geçiyordum ne güzel de bakıyorlardı dayanabilir miydim ? yanı başındaki pastaneye geçip bi güzel afiyetle yemeye başladım buranın kağıt helvası da güzeldi sahile inmeden biraz soluklanmış oldum arabalar vızır vızır akşam dönüşü cadde kalabalık oturunca hissettim yorgunluğumu gönül yorgunluğumun ağırlığıydı bu iyi ki öğrencime rastladım hep aynı çocuklar birbirine çok benziyorlar farkında olmadan yine bir yığın öğütler sıraladım fark ettiğimde geç kalmıştım kim bilir nasıl sıkıcı kaçmıştır akşamın bu yorgun saatinde .Arkadaş seçimlerindeki seçicilikten okul kurallarına uymaya kadar derslerdeki davranış disiplinlerinden kılık kıyafet düzenlerine kadar bir bir sıralamıştım çocuklar hangi takımı tuttuğumu sordular..))) yaa onca söz ? kelam ettik neticeye bak..) Doğrusu hoşuma da gitti bana tebessümler yaşattı biraz da temiz spor temiz futbol sohbetleri taraftarlığın kavgacılık olmadığını anlatmaya çabaladım daha doğrusu ne kadar inandırıcı olabilmdim ki bu genç kabına sığmaz çocuklara karşı bilemiyorum .Sahile gelmiştim boş yer çok zaten insanlar yağmurdan daha erken kaçmışlar sakindi yağışlı hava insanları bir yerlere uğurlamış olmalı oysa tam benim istediğim ortam.Yağışın serinliği toprağın kokusu denizin iyotu suyun maviliği iskelelerin kalabalığı martıların beyazlar giyinmiş birer gelin gibi gökte dans edişleri hepsi birer görsel şovdu .Gün suya girinceye kadar harikaydı gördüklerim hissettiklerim ..
Yağmur yağıyor harika ne güzeldi hiç rahatsız olmadım bu soğuk bu yalın kılıç sert rüzgarın yağmurla yüzümü çizen öfkesinden ellerim üşüyor yüzüm üşüyor ama olsun seviyorum buna rağmen yürümeyi oh nihayet eve gelmiştim elhamdu-lillah ah o da ne ?!!..anahtar...anahtar...anahtarım yok!! eyvah ne yaptım nerede düşürdüm olacak iş mi şimdi ikindi namazımı da kılmamıştım ne yapacağım.Ne yapacağım ben evi dört döndüm derler ya öyle oldu gayr-i ihtiyari faydasız bir dönüş tabi nihayet aklıma okula gitmek geldi hemen karar verip atladım minibüse yağmur yağıyor insanlar sağa sola kaçışıyor ya da şemsiye altında rahatça yürüyorlar içimde kendime kızgın duygular bu dalgınlık bu tedbirsizlik hiç affetmiyorum işte yarın okul var ve çeki düzen vermeliydim saç sakal üst baş..vb..okula geldim daha korunaklı hiç değilse ihtiyaçlarımı gidereceğim imkanlar var daha sakinim daha mutmain olarak hissediyorum akşam ve yatsı namaz vakitlerini bekleyeceğim daha sonra eve gitmeyi giderken de nöbetçi bir çilingir bulunur elbet içim rahat şimdi aldığım son kitabı okumak için sayfalarına bir göz atayım mustafa armağan'ın bir kitabı yakın ve uzak tarihi en güvenilir bulduğum yazarların başında geliyor akıcı ve yormayan bir üslup sırada İskender pala'nın 'şah ve sultan' kitabı var yağmur devam ediyor hava karardı gök simsiyah bazı külden bulutlar yağmurun her zaman bana bir sürprizi olmuştur bu soğuk ocak ayının Pazar gününde yaşadığım şu olmayacak en dar vakitte içimde çarpışan gel-git duygularımın mahkumu olacağım hiç aklıma gelmezdi güya çok tedbirli hazırlıklıyımdır bu ve benzeri unutkanlıklara da kızarım kimde olursa. Neyse aç açık değilim sığındığım bir yerim var dışarıda yağmurun sesi giderek hızlanıyor burası İstanbul o bildik su sel felaketleri inşallah olmaz araba kazaları da olmaz Galatasaray yeni stadına taşındı ancak misafirlerine iyi davranamadı ev sahipliğinden sınıfta kaldı içten içe kızıyorum soğuk hava kadar soğudum medeni nezaketli ve insan kalmayı bu gidişle zor öğrenecek insanlarımız onca dolduruş çakma düşünce ve zihinleri iğfal edildiğinden zor olacak nerede ne zaman ne yapılacağını bilmeleri .Akşam ezanları okunuyor anahtar yokluğuma yağmurun soğuk yağışına olumsuzluklara rağmen umutlarım o kadar çok ki şimdi dünyanın bütün kir ve işlerini elimin tersiyle geriye atıp en doğru duruşu göstermeliyim evet bugün Pazar yağmur hiç dinmeyeceğe benziyor tam bir kış günü ellerim üşüyor karnım aç ve hiçbir kuş cama konmuyor bütün ağaçlar yapraksız evlerin ışıkları birer birer yanmaya başladı ben mahsur kaldım dışarıdayım ve evimi özledim.Çıkmalıyım ve usta ile kapı işlerine bakmalıyım ...

mustafa kaya / çengelköy

03 Ağustos 2011 4-5 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar