Yanarak dirilmeyi sende öğrendim.
Günebakan gibiydim, sana bakardım hep! Sen gelince sana dönerdim, sen gidince boynum bükük kalırdı. Gülümserdin bana ki, gülüşün aklımı başımdan alırdı...
Ne de iyi anlaşırdık seninle. Dildaştık; aynı dili konuşurduk. Ne de çok anlatırdık birbirimize. Gülerdik ve tek ritimde yürürdü kahkahalarımız. Gözlerinin içi gülerdi hep bana bakınca. Neşe kaynağımdın ey Sevgili!
Sen, bir sıcaklık düşürdün içime. Yandım, yandım ki, yandıkça dirildim senle. Yok olurdum hep, senden önce her yanışımda. Yanarak dirilmeyi sende öğrendim.
Hadi birlikte tırnaklayalım kabuk tutmuş yaraları ve parmak uçlarımızdan sızsın aşkın kızıla boyanmış dudakları...