Yasaklı

Yitim ciğerim kedilerin son yemekleri oldu; kaldırım taşları aşiyan hicivlerin sen dolması; midye dolmasını bekleyenler dururken. Bitti işte, sensiz saatleri, günleri, ayları bırakıver de şöyle bir kenara, otur hele... geçen yılların hesabını tutalım biz. Şakasız, ikramsız, bir an bile insafsız olursan bozuşuruz.

Çok çabuk geçiyor be sevgilim; üç dakikalık şarkının başlayıp bitiş süresi kadar derin oluyor yılların sana biçtiği hasret kalmışlık öyküleri... kır saçların, gelinliklerin tebessüm cinayetiymiş meğer. Ak sakallı dedelerin sende karizmatik duran adam eylemi, göz altı torbalarının hatıralar eğitmenlerinden kış aylarında bastıran soğuk sağanak gidişiymiş çok zamanların...

Sesimi duyuyor Musun? Bak, birdenbire heyecanlandım. Ellerin saçlarımın arasında volta atmak dersi verdi hayat sanatına. Gözlerin yeşilime dokunurken yeşilimtrak vazifeler ağlattı yıllarca.

Özlüyor Musun? Sende doğduğum günden güneş şikayetli heyecanlar savuşturmuştun yasaklılığına, meşru sevmek isterdim halbuki. Canım acımıyor, neden? Bir canım yok diye mi artık? Gel o zaman canım ol, acısa da tuz evveliyatından behram koruyuculuğu geçer kalbimize; korunuruz hemen...

Ben, sana susamlı pideler ve bize ikramı bol keseden sıcak sarılmalar sunacaktım. Bakarsın bu yıl olur. Noel baba getirecek mi seni? Bacamda tütme; kapımı kapılıp açık bırakacağım aldanan üslubumla...

13 Şubat 2018 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar