Yaşayamamışlığın Güzelliği

Yaşam çaresizlikti, mecburiyetti, zorluklara göğüs germekti.
umutların kapısının kapanmasını seyretmek ve elinden hiç bir şey gelmemesi , yapacak hiç beirşeyin olmaması ölümden beterdi.
Ölüm bir doğuş derlerdi ya hadi o doğuşu gerçekleştirelim demekte yetersizdi.
Bıkmak ama neden bıktığını bilmemek, sığındığın limanı kaybetmek yada yapayalnız kalmakkkk.

Özledim mutlu günleri demekten bıkmış biri ne yapabilir?
Ağlar mı? Yardım edin bana diyemeden etrafa boş boş mu bakar. Bence hiç bir şey yapmaz sadece sessiz kalır, kendini dinler, hayatından fazgeçmeyi beceremez sıkıntıya , bıkkınlığınada çare bulamaz ve bir bitki gibi yaşarsın.

terk edilmekmidir, çaresizlikmidir can yakan ? her ikisi bir aradaysa en fenasıdır, yalnızlığın; sessizliği ve çaresizliğin; birşey yapamamışlığı.
Kimileri sessizliğe aldırmazlık der, kimisi ise beceriksizlik.
konuşmalı hayata inat susumamalı.

Dön mutlu günler dön geri, kim izin verdi sana, bırakıp gittin beni. Sevgili gitti, aşk bitti.
Bırakmayın beni korkuyorum yalnızlıktan. Bıktım çaresizlikten.
Kapıların açılmadığı yada açık kapıların doluluk oranı yüksek olduğu bir yerde bulunmak yoruyor artık yüreğimi.
Neden ben diye haykırmak istiyor, kalıpları yıkıp her şeyi yok sayıp mutluluğun, huzurun gittiği o uzak memleketlere gitmek istiyorum.
?Nefes aldıkça çare vardır.' Lafından sıkılmış biri kimi dinler kendinden başka .'
Hey Elem sen , sen oldukça gülmeyeceksin ? diyor yüreğim.
Uzaklardaki mutluluk ; dön geri !!!

Yine de yaşamak güzel .

16 Aralık 2011 1-2 dakika 6 denemesi var.
Yorumlar