Yaşlı Bir Kızılderili

Üşüyorum, yalnızım...

Üzerine oturduğum bir bank, bu satırları yazdığım bir kalem, mürekkebin dans ettiği bir kâğıt ve ben; bir garip beden...

Daha çok üşüyorum, daha çok yalnızım...
...
Nihayetinde insanım ben. Sadece insan. Aklımın sınırları var, kalbimin bir sınırı var. Zorluyorum, çok zorluyorum bazen. Aklım almıyor, hislerim kalbime sığmıyor. Yutkunamıyorum.

Çok daha fazla üşüyorum, çok daha fazla yalnızım...

Sadece sevmekten geliyor başıma gelenler, yalnızca çok sevmekten. Peki ya neden? Sevilmek denilen o yerden neden bu kadar uzaktayım ve neden kendimi yaşlı bir Kızılderili'ye benzetiyorum? Neden Zeki Müren'den haz alıyorum da neden bu kadar çok soru soruyorum?

Çok çok daha fazla üşüyorum, çok çok daha fazla yalnızım...

Birçoğu geçiyorum şimdi önümden insanların. Hepsi farklı her şeyiyle, nefes alışlarıyla bile... Ama biliyorum. Ben çok daha fazla farklıyım çünkü çok daha fazla yalnızım...

Acaba yaşlı bir Kızılderili ne kadar fazla yanılabilir ki ?



Eylül/2011

Mete Avunduk, Kaan Çaydamlı ve tüm kaybedenlere...

15 Eylül 2011 30-60sn 27 denemesi var.
Yorumlar