Yazıldığı Gibi Aşk

Saçlarımı uzattım. Kısa hikayemizin paragraf sonu gelen soğuk ayrılığına düştüğü zamanın acısını saçlarım çekmesin istedim bu kez. Ayrılık fon müziği olmuş repliksiz yanıklarımla bende temmuzken, senin baharlarını sevemedim. Kimi düşünüyorsak o an, onun da bizi düşündüğü yalanında volta atıyorum. Allah kurtarsın. Bir sana yürüyorum, bir yalan umuda; bir talana gidiyorum bir sokak tabelasındaki dahi anlamındaki de'nin ayrı tuttuğu sensiz yönsüzlüğüme...

Ortaklaşa parmak ısırtıyoruz rüzgara. Saçlarım uzadı diye gidip gelip aynamdan bakıyorum. İlk uzayışı da değil aslında senden sonra, çok defa çöp zamanlara denk geldi. Kestirdim hep, fazla uzamasın diye bu mesele. Artık uzatıyorum. Zaten sakız oldun ağzımda. Kalbimin çektiği kürek beni sana getirirken haladı kopan sevdaların hasatını da senden biliyorum ben.

Terliyorum. Hava çok soğuk sensiz ama bende bir gram üşüme söz konusu değil şu an. Çünkü hayalin örtüyor üstümü bir bebek gibi. Bir kadının dizelerinde ölümsüz bir aşk olmak hakkını kazanıp terfi ettin sevgilim. Bir kadının kalbinde de ölümsüz oldun bir ömür boyu. Şimdi şiirler mi güçlü, sen mi?

Sensiz gelen yarınların yâr sokağından yalınayak çıkıyorum. Camlar batıyor ayağıma, kalbimin sesine benziyor her birinin kırıklığı. Gidenlerin dönmeleri gerektiği vakit dönmemeleri aşkın önünü kesiyor, bir bıçaklar çekiliyor sonra. Gidenler mi ölüyor, aşk mı yoksa kalanlar mı; bilinmiyor...

Bilinmezliğimin huzurlu sessizliğine denk düşen sevgilim; varlığının yedi ceddini de özledim. Gökyüzüne parmak şıklatıp seni bulutlardan bile istedim. Acizim, hadsizim, sensizim, tünelin ucunda bir kornalık canı kalmış aşk perdesiyim. Oyunu hep halka açık fakat sende seyir görmeyen...

Ağlarken durdurabildim gözyaşlarımı, durdu, dondu yüzümün simetrik bir yerinde. Çünkü görürler, çünkü hayat görür, çünkü acım görür ve çünkü sadece sen görmezsin.

Sensizlikle kavgamı uzattım. İki metrelik boyu oldu, sensizliklerimle dillendiğim firar cephelerinde ben hep kısayım. Almadılar senli ordulara, sana karşı savaşamadım.

Bir gözümde bir damlasın. Damlalar kirli buharlarda temizlik mücadelesinde sana karışmak, sana bulaşmak ve sende aşk olmak için çırpınıyorlar. Boşa...

Çünkü hep karavana sen dolu hayat, çünkü hep beraber bir ömrün mutfağında aynı yemekleri pişirmeyecek bize aşk.

Kıdemliyim aşk üstadım. Ben de en az senin o kalbin kadar aşkta yalnızlaştım. Çiğ yanından sevdim mutluluğu, pişemedim belki ama dibine kadar yaşadım.

Sevdim. Sevilemediğimi... bir günaydın uğruna geceler serkeş masallara gönderildi hep sana uyudum.

Lambalar söndü. Sensiz karanlığın gölgesine sığınarak uzun saçlarımı uzun zamandır koklatmadığım şiirler çalacağım varlığının alfabesinden. Haydi sana bensiz günaydın...


15 Mart 2020 2-3 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar