Yeniden

Duruyorum. Öylece. Gözlerimi dikiyorum kayıp mezarlarına, bir insan birinin kalbinde kaç defa ölür, kaç defa hakkını kullanır kedilere nispeten?

Isınan kabrinin duası kabul edilmiş yalnızlık parmaklıklarındayım. Seni bekliyorum. Yaşamak çok koydu, kendisiyle kaç Yalnızlık boyu konuşabilir ki insan?

Gözlerim, gözyaşıma çeyrek var ve saatimi alıyor zaman. Hesaplayamam kaç geçecek sensizlik bu defa...

Yazıyorum ben de. Öylece ve sadece durduğum gibi. Biri mutlu etmeli diyorum bu kalbi, kıymık cemiyetinin asilzadesi olmak isteyen de kim? Mutluluğun resmini çizen ressama inat, halkın önünde mutluluğun aşka hep açık olduğunu anlatmalıyım. Sesim de güzel hem. Yalnız, yaşını dolduruyor. On sekizine yeni basan bir reşit Eda'sıyla beni süzerken daha diri kalamıyorum karşısında. Ruhum yaşlanıyor sevilmeyince her defasında.

Vuslatı kırık hazan mevsimi vururken, bekleyişi süren kalbimi baharın gelişi vuruyor. Tezattır bu da; yaz bunu da. Karşıt yoksunlukların üstü örtülmemiş iki gerçeğiydik seninle. Ben üşüdüm, sen bolca pekmez yemiştin galiba çocukken; sana ayrılıkların gibi bu da işlemedi.

Önce gözlerin kaba kuvveti davet etti gözlerimi yokluğuyla dövmeye niyetlenirken. Sonra sözlerinden bir kurşun. Ben vasatın önde gideni ağır bir yaralı...

Bir sana güzel, bir sana özel, bir sana gerçek kalamadım. Mezarın hangisi? Nicedir zalim iskeletin? Nerede görsem tanırım onu da, kendimden, kendi kalbimden. Bedenine değil ruhuna vurulan aykırı bir yalnızlığı sen de tanırsın herhal. Çok uzadı yineleyen bu mevzu; saat, 23.22

23.23 olmadan ve acaba beni kim düşünüyor yalanıyla sözleşmeden bu kez gitme vaktim. Ben giderim. Kapıyı da bilirim zaten. Nerede görsem tanırım. Kalbinin tokmağından ses çıkmayan her kapı, benim gidişimdir. Bulamadım mezarını, sen ses edersin kendini hatırlattığın her sebepten. Öldürürüm seni bende; her gün sevmek için yeniden...

Dilara AKSOY 

08 Nisan 2020 1-2 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar