Yetimligime...

Yine geç kaldım alışamadım senden sonra bu çalar saatin sesine anne

Bu kahvaltısız bir simite mahkum sabahlara ve kapı arkası sensizliğe alışamadım anne

Hani bir buselik kokun kalsa yanaklarımda birde saçımı okşayan nasırlı ellerinin izi

Belki acımı hafifletecek annesizliğime derman olacaktı

Yok/sun... şimdi

Dün akşam iş dönüşü mağazaların vitrinlerinde yazılıydı yokluğun

Şehrin duvarlarını süslüyordu yetimliğim...

bir çoçugun elindeki güller içimdeki sensizliği ateşe verdi

Küllerimden dirildim sustum..

Buyur abi buyur annen için almazmısın?

o an senli günler aklıma geldi

hani kendimi okulda aç bırakıp sana gül aldığım günler

Kızmıştın bana önce sonra sarılıp ağlamıştın babasızlığımıza

Ne kadar sakladıysan da gözyaşlarını ne kadar direndiysen de kimsesizliğimize

Biliyordum!!

Biliyordum yetimlikti ansız gidişlerin adı

Akşamdan aldığım güller elimde ve o çocuğun masum gülüşü..

Şimdi oralarda mutlumusun anne...bugün senin günün annesizliğimin günü

Ben hangi yana baksam ve hangi acıya tutunsam sen varsın

Bu sabahta sen ve üstüme titrediğin masum yüzün asılı odamın duvarında

Öpmeden çıkmıyorum evden resmini anne

Solumda yetim türküler can veriyor ben ağlamak için direniyorum tüm hüznümle sensizliğe..

Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarım seni soruyorlar

Susuyorum...

Çığlığım boğazıma düğümleniyor yumruk oluyor ellerim

Yokluğun dilleniyor nefesimde

tek bir cümle düşüyor içimdeki yıkımları bilmeyen dostlarımdan

başın sağ olsun..

ben yüreğimi şefaketinle avuttum anne

üzülme sen... üzülme anne...

24 Haziran 2010 1-2 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar