Yokluğu Katran Karası

Özlediğini fark edersin. Ellerinin kokusu sinmiştir ellerine, defalarca yıkasan da geçmez. Dinlenmek için oturduğun yerde ansızın bir şarkı çalar, şarkılar bile sözleşmişlerdir yokluğunda seni delirtmek için... En sevdiğiniz şarkı çalar. Dinlememek için yemin ettiğin şarkılar bile intikam perdesini aralamışlardır.
Özlediğini fark edersin. Gözlerinin rengi kalmıştır gözlerinde. Sonrası mâlum işte, bütün renkleri unutuverirsin birden. Bahar gelmiş, çiçekler açmış, etraf yeşillenmiş, umurunda olmaz. Onun gözleriyle dolmuştur her yer. En sevdiğin renk gökkuşağından siyaha çalar, onun yokluğunda renkler bile birbirleriyle düşman olur, ihanet eder sana. Öyle sanırsın, unutamamak galip gelir her seferinde.

Özlendiğini düşünürsün. Gülersin ama buruk bir gülümseyiş olur bu. 'O da özlüyor mudur beni?' dersin. Kafandaki soruların cevabını bir tek sen verirsin. Bir ümit işte... Bir ümit özlüyor mudur dersin. Kıyıya vuran bir balık olmayı istersin, ölmüş bile olsan, denizsiz yaşayamasan bile, evinden kopup gitmek istersin. Karmakarışık yaşarsın yokluğunda. Kapı çalar, o geldi sanırsın, koşarsın, kapıyı açtığında bir yokluk eser ki sorma! Ölüm geldi dersin, işte ölüm geldi...

Unutamadığını fark edersin. Parmağında ona ait tek bir yüzük kalmıştır. Kendi kendine adını koymuşsundur yaşadığını sandığınız şeyin, onda hiçbir adı yoktur sensizliğin. O sensizliği bir tutam sevdaya yol almak olarak alır, unutur, esen yellere karışır, inanamazsın. Gücüne gider, gözyaşların düşer gözlerinden, yüreğinin bahçesine yağmur yağar...
Artık ağlamamak için yemin edersin. Edersin, öyle değil mi? 'Bir daha onun için asla ağlamayacağım' dersin. Gözyaşların bile ihanet eder sana. Düşer inceden inceye, bahar gelmiş, yaz gelmiş, hava sıcakmış, etraf yeşillenmiş, insanlar açılmış saçılmış, tebessümler raks etmiş, umurunda olmaz. Senin evinde hep kış vardır onun yokluğunda.

Özlediğini fark edersin. Sesi olmayınca kulaklarında, sessizliğin sesi gelir ansızın. 'Sessizlik de konuşur mu ?' deme sakın. Bilirsin, onun yokluğunda onun dışında herkes konuşur. 'Unut' derler sana, 'Ona değmez' Sen de dersin, 'Ona değmez' Değmez dediğin her şeyi yine de feda edersin ona. Yüreğine kızma, ona söz geçirebilseydin âşık olmazdın, ona söz geçirebilseydin seven olamazdın. Sevdiğin için şükret, inan buna, inan bana, yemin ederim. Bir gün herkesin nasiplendiği o bahardan sen de nasipleneceksin. Gözlerini de aramayacak gözlerin, sesine de hasret olmayacak kulakların, elinden çıkacak ellerinin kokusu, inan bana. Yemin ederim, inan buna, bir gün...
'Belki de öldüğüm gün olacak bu dediğin' der gibisin. Yokluğu katran karası... Umutsuz olma, hangi umut terk etmiş ki seni? Kim demiş?!
Özlediğini fark edersin. Fark atar gece sabaha, bu geceler seni böyle yapar. İnanma gününün cehennem azabında geçeceğine, bu gecelerin suçu, inanma bütün bir gününün seni öldüreceğine...
Diren be yürek! Diren, inan bütün bunlara. 'Ona değmez' de, gitsin. Sen sevmeyi bilensin.
Öldüğünü fark edersin. Oysaki sapsarı saçlardan bir tutam sevda alır sevdiğin... Saçlarının rengini unutur sonra. İnanamazsın, sen bile unutursun sonra saç rengini. Sarı mıydı, siyah mıydı, kumral mıydı, bilemezsin. Aynaya bakarsın, ne kadar zaman geçtiğini bile unutur olursun bir anda. Gözlerinin altındaki çizgiler söyler çok zamanın geçtiğini... Yapma be deli yürek! Sen sakın bunu yapma, haydi kalk artık ayağa! Kim demiş ki sevilen için ölünür diye?
İnançlarının dirilmesi için adak adar gibisin. Koş yine o sahile, sevdiğini bulmasan da koş.
Bulmak için koşmaz ki insan, aramak için koşar... Aramak da bulmanın kardeşi, biri diğerine açık ara farkla çelme takar.
Özlediğini fark edersin. Kahven de soğumuştur, içilmez ki tek başına. İnan be deli yürek! İnan, inan bana, bir gün er ya da geç değişir her şey.
Özlemediğini fark edersin.
Unutursun, geçer gider.
Doğru gibi gelir söylediklerim
İhanet etmezsin kendine, bilirsin.
İnan bana deli yürek,
Yeter ki inan bana!
Bak, o şarkı çalıyor şimdi
Unuttun ona ait olduğunu
Unuttun
Unutmalısın
Unutmak zorundasın
İnan bana deli yürek
İnan ki,
Herkese gelen bahar
Sana da gelsin
Seni hiç terk etmesin...

Sözlerime inanır gibisin. İnan bana deli yürek! Şiir değildi, şarkı değildi, tümcelerim bitmez ki. Sen düşün yine de, yokluğu katran karası, bir tutam ekmek arası...
İçine kaşar da koy. Çayını da demle, ayaklarını uzat, pencereden dışarı bak. Kapı çalar belki, unuttuğunun unuttuğu gelir. Sen sana geri gelirsin. İnan bana deli yürek! İnan ki bahar gelsin...

27 Nisan 2013 4-5 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar