Yol Yakınken Dönemiyorum Senden

Hangi sevda hazırlıklı ki ayrılığa ben hazır kıta bekliyim sensizliği, şimdi hece ölçüsüne göre anlatmaya çalışsam yokluğunu daha bitiremeden cümlemi, tökezleyip düşerim sensizlikten.


Kepenkleri indirip bu sevdanın hüzünbaz yalnızlığına dönsem çalacağım ilk kapı yine hayalın olur, ama sen git demişsin içindeki sessizliği büyüterek.

İşte gidiyorum
Bir şey demeden
Arkamı dönmeden
Şikayet etmeden
Hiçbir şey almadan
Bir şey vermeden

Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

Geceye doğru uzatmışım ayaklarımı gurbetlerde bıraktığım keşkelerim, dağılmış gökyüzüme yıldızlar gibi. Ben bu şarkiyi bir yerden çıkaracağım derken, bir çıkmaz sokağın voltası olurum ve Arnavut kaldırımını aşındıran umutsuz düşlere ortak olur kaderim, sonra büyümek istenmeyen bir hayatın avlusunda, ölüm dayanınca ruhuma ne kadar daha kaldı ömrümün sen yanına diyip yolculuklardan sıkıldığımı haykırmak dünyaya. Ama yine de gider ayak son kez seni sevmeye yeltenmek.

Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır her bir Adımda
Ayak izim kalmadan gidiyorum

Yoksul sancılar sarar bedenimi, hala senin peşinden koşmalarıma gülümser Azrail. Bense artık hiçbir imkanı olmayan düşlerime kucak açarım, veda sözlerimi kurumuş dudaklarımın arasına gömüp gözlerimdeki matemi saklayarak, bir de bakarım ki güneş hiç uğramaz bu dualara .İçimden kahkahalar atarım; bir dar ağacının son irmiğinde, son nefesimde sen sanıp da beni öldürdükleri...

Sonra küllerimle bir masal yazar Cemal Süreya kaf dağının arkasında kavuşturur yağmurlarımızı sonra biter her şey ... Ve son hep beklenmedik zamanda uğrar bu şehre.

Hangi sevda hazırlıklı ki ayrılığa ben hazır kıta bekliyim sensizliği, şimdi hece ölçüsüne göre anlatmaya çalışsam yokluğunu daha bitiremeden cümlemi, tökezleyip düşerim sensizlikten. Kepenkleri indirip bu sevdanın hüzünbaz yalnızlığına dönsem çalacağım ilk kapı yine hayalın olur, ama sen git demişsin içindeki sessizliği büyüterek.

Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
Bana kimse sen gibi sarılmadı
Işığımız sönmeden gidiyorum



Bu yüzden akşamdan kalmayım resmen düşlerim duman altı nereye baksam gitmeler.Gözüm kesmez senden öteye koşmaya senin yüzünden alışkınım acılara ve git demiştir gözlerin ve git demiştir.Kal demek aklının ucuna bile gelmeden ,hem yolumu gözlediğin mi var sanki ,adet yerini bulsun diye oturup ağlarım her yol ayrımında ,ağzımdan yel alıp gitmez ki seni unutmalara büyüyeyim.Yangına körükle gitme ey aşk zaten hiç olmayacak elleri düşlerimde boşuna çırpınıp duruyorum gözyaşımda.Gitme unutamam demiştim sana bak ağlanacak halime gülüyorum elden ne gelir ki gitmişsin dur kal yanımda hepsi faydasız işte!Hakkımı helal etmesem sana ahım gelir bulur mu seni, düşer miyim ömrüne bir kırk ikindi yağmurunda .Bak ucuza getirdim ben yalnızlığı dilimden düşmez şimdi yokluğun.Sen şimdi hangi teselliyi sürersin pişmanlıklarına bilemeyeceğim ama, ben bu yalnızlığı bir yerden çıkaracağım?

26 Ekim 2011 3-4 dakika 5 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Gitmek bazen acıda olsa ferahlatır yüreği. Büyüklerimiz ''Tebdil-i Mekân da ferahlık vardır''derler. Belki de o gitmeler insanın yüreğine alabildiğine ferahlık verir. İleriki günler ve saatler içinde saklı olan, karşımıza çıkacak olan değerli karşılaşmalar olacak, kimse bilemez. Ayrılık şarkıları ile de harmanlanmış ve güzel bir yazı çıkmış ortaya. Kutluyorum saygı ile...👍