Yüklü

Aklıma düşmemiş gibisin; şarkı payında bir hal bir hatır sormamış gibi yokluğun. Mektuplar sınırsız ve özde sen kokmamış gibi; hiç okunmayan... Gecenin yalnızlığında suya batıp boğulmamış gibi sensizliğim... Özlüyorum sevgilim; varlığının hangi cennetinde takılıp kapı numaranı şaşırdı aklım, bilmem...

Yokluk, bir dizi yoksunluğun sen algoritması... Zincirli halkalarca kendimden kopuştayım. Kimin aklına geliyorum, kim özler, kim anar? Yoksa haybeye mi düştük fani yolların yalnızlık sokaklarına?

Kalbime acılar içinde seslenilmemiş gibi. Evde yokum cümlemi duyup haklılık payıyla bana acımamış gibi kan akıtıyor sabahlar. Gün, günaydın demiyor taze sonbahara. Dul kalıyor bekleyişlerim; hangi hasretten boşanıyor demesinler diye gizliyorum adını. Sökük kalbim hicranlı hezimetlerin bir dolu tatlı krizi... Yememek gerekliydi, insülin direnci ortaya çıkmamalıydı acılı sevmemin. Kadehler sirke küpüne zarar; kapılar daha dümeni çevirmeden ben, yüzüme kapanış partisi...

Kimse yok. Herkesi kademeli olarak kaybediş aşamasından mezuniyet talep ediyorum artık. Çok kaybettim, bu son olsun.

Hissetmiyor sevgilim. Hiç, hem de hiç kimse... Sen de dahil. Kaç yaşına geliyorsa harfler, o kadar şımarık o kadar asi, o kadar günahkar... Bir ben geliyorum söze; yazarın mahlasa tabi tutulduğu tutuklu hallerden indirim rica ediyorum. Özürüm kendimce kabul; parmaklarım anlaşmalı...

Yok işte; bir türlü kabullenilmiyorum aşktan yana. Revize ediyor gözlerimdeki her yaşı; bir sonraki güne kovalar yetişmiyor. Öteledim, ötelendim, hapları dizdim, intiharı kabulümdür acının...

Çal, ister Müslüm babadan ister kalbimdeki titrek ve yapay şarkının sen girdabından; ölümü kadehte son bulan misafirperver desinler. Afiyeti olsun.

Sustum, valizi aldım, yüklendim bu hece de geceyi; yarın yeniden sevebilmek için uyuyorum ben...

 

15 Eylül 2022 1-2 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar