Zafer

Ben aşkın en merak edici huyunu bilirim. Kaşlarını hep çatmıştır benim gönlümde; bir sevda diyetinde zeytinle peynire asıl ben yem olmuşumdur, en obez hallerinde bile. Hiçbir rastlantısal ve köhne zamanlarda birinin her şeyi olamamışımdır ben. Her şeyi olmak için dünyaya gelmemişsem demek.

Sonra bir gün bir yerlerden çıkıverir o adamların biri; hiç gücüm yokken sevmeye. Takatimin treninden rayları ısırdığı kalbimin, ısmarlama sevda ekseninde ona döneceğimi sanır. Halbuki ben çoktan bir yalnızlık türküsüyle...

Gariptir, dünya da hep benim eksenimde döner sanırım. Adana kebabına rast gelmemişimdir dünyanın; dönerken başımdan esen yellerin püsküllü belası, artık sevmediğim adamların edep rüzgarlarından sandallar yüzdürürüm tek onlara doğru.

Sevmem, gururu zincirinden kopmuş ve bir askıntılık uğruna sevdayı hiç eden adamları.

Gönül hangi duvardan toslarsa başıma, oradan düz devam ederim.

Çoktandır anlatmıyorum, her fırtına aynı değil demek ki. Yağmurun püsküllerinden saçak bir zevk uğruna asılan sevdalar varken, kalbimi emanet etmiyorum çoktandır.

Ben bu dünyaya sevilmediğim adamların seven kadını olmak için gelmedim ki.

Küstürdünüz, sevgi kolyemin kopmaz sanılan öteki yanını. Sindurunu sürdünüz haseki sultanlarınızın hiç hak etmedikleri alınlarına; ben ortada öylece bakan biri oldum.

Niçin? Çoktandır haber almıyorum aşktan. Kolları tutmuyormuş, onun da takati yokmuş.

Beni almıyormuş metrobüsüne, tutunduğum yerden birinin kucağına düşmüyormuşum aşk diye...

Yeni bir yılın giden yağmurlarına hapsediyorum her çıkmazı; şemsiye törenine davet ediyorum kumpaslarınızı.

Kimin saçındaki beyaz tel ben değilsem kimsenin kalbimdeki beyazlık olmasına izin vermiyorum.

Saflık temennisinde kıyılan nikahların hiçbirinin şahidi artık siz değilsiniz.

"Sevgilim" sevebilmek saadetim...

Tellerimden koptuğum o son mutlulukların nigar sofralarında başkalarının aşkına gıptayla bakan olmaktan caydı bu gönül.

Kepenklere yağmalı ve kalbime taş atılmalı hercailiklerin "canın sağ olsun" fakiri değilim ben.

Canın başkasında sağ ise bil ki göğüs kafesimin solunda zaten olmayacaksın.

Çünkü göğsümün en tuhaf şiiri sağdan yazıldı; kader literatüründe.

Bunu anlayamazsın, sağımda can olmazdan önce.

Gidiyorum dersem, Sezen Aksu'ya ayıp etmiş olurum. Meskeni diyarlar onundur.

Kalbimin meraklı köftecisinde ekmek arası yenilen bir tokluktum.

Obez sevdalarınızın diyetini hep ben ödedim, artık karnım da gönlüm de yok.

Herkes, herkesiyle mutlu olsun.

Bana düşen aşk kabristanı o gönlün sahibinde tapulu.

İsmini bilmediğim, cismini bilmediğim, varlığının zerrece bende nasıl var olacağını tahayyül edemediğim...

Yırtık mektuplarınızın alevlenmesi an meselesidir.

Yolum, yolunuzdan çekildi.

'Çoktan' kelimesinin fistanı kalbinizde paralansın.

Zaferlerim tek kendimedir...



12 Aralık 2021 2-3 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar