Zamanın Ustası / Kum Saati

Bazen düşünüyorum: Biz zamanı tüketiyoruz sanıyoruz, oysa aslında bizi tüketen o. Koşuyoruz, yetişmeye çalışıyoruz, olmadık şeylere aceleyle sarılıyoruz. Ama kum saati hiç acele etmez. Her tanesi, kendi sırasını bekler. Gürültü çıkarmadan, gösteriş yapmadan, yalnızca var olarak… Belki de ustalık budur: Zamanla kavga etmemek, onunla konuşmayı öğrenmek.


Gençken sabırsızdım. Dünya önümde açılmış bir kapıydı ve ben her odasına aynı anda girmek isterdim. Ama kapılar teker teker açılır. Öğrendim. Öğrendim ki zafer, bazen bekleyenindir. Savaş sadece kılıçla değil, sabırla da kazanılır. İnsan, içindeki telaşı susturduğunda dünyanın sesi daha net duyulur.


Kum saati bana hep şunu fısıldadı: “Zaman sana yetmiyorsa, aslında acele eden sensin.” O yüzden artık koşmuyorum. Yavaş yürüyorum, dinliyorum, bekliyorum. Çünkü biliyorum ki bir gün son kum tanesi de düşecek. Ve o an geldiğinde pişmanlık değil, huzur hissetmek istiyorum.


Çünkü ben zamanı harcamadım; onunla dost oldum.


Turgay Kurtuluş

19 Ağustos 2025 30-60sn 88 denemesi var.
Yorumlar