Ferhan Şensoy’dan Şiirsel Günlükler: Gündeste, Gecedeste ve Dündeste

— min. okuma: 4-5 dakika
Ferhan Şensoy’dan Şiirsel Günlükler: Gündeste, Gecedeste ve Dündeste

70’li yıllardan bu yana sahnelediği tiyatro oyunlarıyla hayatımıza kazınan Ferhan Şensoy, yalnızca tiyatro tarihimize değil günlük hayatımıza da pek çok etkisini bırakmıştır. “Merhabalardan bir demet”, “herıld yani” ve türevi kendi has cümleleriyle her zaman dikkat çekmeyi başarmış olan usta sanatçı, ortaoyunu geleneğini sürdüren sayılı tiyatroculardan bir tanesidir. Ortaoyununun sembollerinden biri olan meşhur kavuğa yıllar evvel Münir Özkul’dan alıp sahip olmuş, yine kendi tiyatrosunun oyuncularından Rasim Öztekin’e geçtiğimiz yıllarda bu kavuğu armağan etmiştir.

En az sahne tecrübesi kadar iddialı bir de edebiyat kalemi olan Ferhan Şensoy, oynadığı oyunların pek çoğunu kendi yazmıştır. 1977 yılında Kazancı Yokuşu isimli öykü kitabıyla başka mecralara da hitap etmeye çalışan Şensoy, günümüze kadar anıdan tiyatro metnine, güldürüden öyküye pek çok türde eser çıkarmıştır. Ancak Ferhan Şensoy’un pek bilinmeyen harikulade bir yanı var ki, o da şair kimliğidir. Hayatın her alanında olduğu gibi şiirde de kendine has bir üslup yakalayan sanatçı, itinayla karaladığı günlüklerini şiir formuna dönüştürerek daha önce rastlamadığımız tarzda şiirler yaratmıştır.

Bu yazı başlığı altında da sizler için Ferhan Şensoy’un kaleme aldığı şiirlerden ve şiir kitabı üçlemesi olan Gündeste, Gecedeste ve Dündeste’den söz edeceğiz. Hem duygu yüklü, hem de espritüel bu kitapların hikayesi, tıpkı içeriklerinde de olduğu gibi oldukça tatlı buruk; tıpkı eski hatıralar gibi…

1- Gündeste

“…af fermanının otel odama güvercince indiği gece
berat kandilini yaktım
gönlümün şamdanlarında
bismillahirrahmanirrahim
sıfırdan başlıyorum seni beş vakit sevmeye
beş yıllık karım
unutulsun ayıplarım”

Ferhan Şensoy’un içinde asla büyük harflere, başlıklara ve tarihlere yer vermediği Gündeste için yalnızca bir şiir kitabı demek büyük haksızlık olur. Gündeste için epik bir anı kitabı ya da günlük – şiir formunda yazılmış bir eser diyebiliriz.

1985 yılında sevenleriyle buluşan Gündeste’nin böylesine zor tanımlanmasının nedeni ise tabii ki de daha evvel bu türde bir esere hiç rastlamamış olmamızdır. Ferhan Şensoy, kendi dilini ve kendi bildiğini şiire dökmüş, ortaya bu harikulade şiirler çıkmıştır.

Ferhan Şensoy, bu kitabı büyük bir acısının üzerine bitirdiğini ifade eder ve yine Gecedeste ve Dündeste’de de bu şekilde olacağını, bu kalın kitapların büyük acılar nihayetinde tamamlanacağını söyler.

“gündeste'yi tamamladık
verdik matbaaya
akşam oldu
gecedeste başladı.”

Yukarıdaki kısa şiir ile kapanıyor, Gündeste’nin yaprakları. Ve başlıyor Gecedeste…

2- Gecedeste

“fakir n'eylesin
bu böyle bir yangın işte
mayıs yıldırım düştü rum elinin hisarına
dokuzyüzseksenbeş
gündeste bitmiş
gecedeste başlayalı dört gün olmuş”

Bu şiir ile başlıyor yolculuğuna Gecedeste, ta ki Dündeste’ye gelene kadar devam ediyor…

İçinde yer alan kimi şiirleri ilk defa 1996 yılında, Metin Üstündağ’ın öncülüğünü yaptığı Öküz dergisinde okumuştuk. “Çıkmamış bir kitaptan numarasız sayfalar” başlığı altında yayınlanan bu şiirlerin o yıllardan beridir bir kitap haline gelmesi bekleniyordu. 

Ancak nihayet geçtiğimiz günlerde, Ortaoyuncular Yayınevi tarafından büyük bir hasretin sonunda basıldı. Şensoy’un hayranları tarafından hiç basılmayacağından korkulan Gecedeste, ansızın geldi, sessiz sessiz…

Usta sanatçının 42 yaşında kaleme aldığı bu şiirler turne yolculuklarından aşk hikayelerine, otel odalarından tenha barlara ve hatta Fransızca şiirlere kadar geniş bir yelpaze çiziyor. Beyoğlu’ndan Diyarbakır’a, Viyana’dan Gemlik’e tuhaf bir rota çizen Gecedeste, eğlenceli diline rağmen oldukça hüzünlü bir portre bırakıyor.

Böylece Gecedeste de bitiyor ve formasını Dündeste’ye bırakıyor.

“tamam oldu gecedeste
gönderildi basımevine
akşam oldu
başladı dündeste”

3- Dündeste

“sakın beni arayın
evdeyim
yokum
sakın gelin
zili çalın sakın
bethoven'in sesine kulak asmayın;
hem evdeyim, hem yokum..
aramayınız beni
özlemeyi öğrendim hü”

Babasının vefatının ardından bitirdiği Gecedeste, yerini daha büyük bir acıyla çıkacak olan Dündeste’ye bırakıyor. Ferhan Şensoy’un eski bazı demeçlerinde, ölümüne dek yazmayı sürdüreceğini ifade ettiği kitap, Dündeste, ne yazıktır ki Şensoy’un vefatının ardından çıkacak.

Bu yüzden hiç bitmesin diyoruz Dündeste...

Okuyucular da beklemesin...

Paylaş:
Yorumlar (1)
  • 4 yıl önce

    Değerli bir paylaşım olmuş İbrahim bey teşekkür ederiz