Gogol'un Hayatı ve Eserleri
Tam adı Nikolay Vasilyeviç Gogol, Ukrayna asıllı Rus roman ve oyun yazarı.
Doğum tarihi ve yeri: 1809, Velyki Sorochyntsi, Ukrayna
Ölüm tarihi ve yeri: 4 Mart 1852, Moskova, Rusya
1- Gogol'un Hayatı
31 Mart 1809 tarihinde Ukrayna'da dünyaya gelen Gogol toprak sahibi orta halli bir ailenin çocuğudur. Kazak etkisi altında büyütülen yazarın eserlerini de bu etki altında kalarak yazdığı bilinmektedir. Edebiyata ve şiire genç yaşlarında ilgi duymaya başlar ve bu dönemde yetim kalır. Soylu bir aileden gelse de maddi olanaksızlıklar yüzünden iyi bir eğitim alamayan yazara ilk derslerini bir medrese öğrencisinin verdiği rivayet edilir.Çocukluğunu çiftlik sahiplerinin köylülere verdiği emirleri izleyerek geçiren yazar o zamandan hayattaki yalanları, zorbalıkları, usulsüzlükleri anlamaya başlar. Lise yıllarında biriktirdiği paralarla o dönemin Rusya’sında çıkan her kitabı alıp okur. Okul gazetelerindeki öyküleriyle kendini gösterir ve izleyenlerin ayakta alkışlamalarıyla tiyatro oyununda ki yeteneği keşfedilir.
Eğitimi biten Gogol hayatını kazanmak ve çalışmak için Petersburg'a gider düşük maaşla memur olarak çalışmaya başlar. Büyük şehirin acımasızlığı içinde çalışma hayatına daha fazla dayanamaz bir yıl sonra istifa eder.İlk şiirini yayımlamak ister, ancak eleştirmenlerin sözleri içini acıtan Gogol o dönem bütün kitaplarını yakar.
Gogol’un doğal ve samimi mizacı tiyatro müdürlerinin işine gelmez ve aktörlük denemeleri de son bulur. Bir süre daha memurluk yapar ve annesine iş dönemini anlatan mektubunda, “Şube müdürlerinin budalaca yazılarını temize çekmekle uğraşıyorum. Oysa bu saçma işten oldum olası nefret etmişimdir.” der.
Memuriyet hayatı devam ederken Gogol, Ukrayna’yı canlandıran “Dikanka Akşamları” adındaki eserini meydana getirecek öykülerini yazmaya başlar Kitabın yayımından sonra büyük bir başarı elde eden yazar, sıkıntılı ve kötü günlerini geride bırakmaya başlar. Zaman içerisinde sıkı bir dostluk kuracağı Puşkin, “Şimdi Dikanka Akşamları’nı bitirdim. Bu öyküler beni şaşırttı. İşte gerçek, içten bir neşe! Kimi yerleri de ne kadar şiirli, duygulu. Bu çeşit yapıtlar bizim edebiyatımızda o kadar yeni ki, üzerimde bıraktığı şaşkınlık etkisi hâlâ geçmedi. Söylediklerine göre, dizgiciler, kitabı dizerken gülmekten katılıyorlarmış.” söylemiyle Gogol'u takdir eder.
O dönemlerde ortaya çıkan sahte müfettişlerin alaya alındığı bir komedya olan Müfettiş'i sahnelediğinde büyük bir tepkiyle karşılaşır yazar. Ağır eleştirilere maruz kalan Gogol yanlış anlaşılırsa da kendisini doğru anlayanlar da vardır. Aktör arkadaşı Sçepkin’inde dediği gibi, "Yarası olan gocunur" misali insanlar daha fazla kazanmak uğruna hatalarının, ihanetlerinin yankı uyandırmamasını istemektedir ifadesi olaya netlik kazandırır.
Müfettiş oyunundan birkaç yıl sonra en ünlü eseri Ölü Canlar'ı yazar, dine ve çarlığa karşı hakaret niteliğinde olduğu durmadan romantik kesim tarafından eleştirilir. Anlaşılmadığı için sürekli olumsuz fikirlerle karşılaşan yazar , Puşkin sayesinde romantik yazarların ezici eleştirilerinden az da olsa kurtulacaktır. Dostu Puşkin'in ölümü ile yıkılan ve dostuna verdiği sözü tutarak Ölü Canlar'ın diğer ciltlerini yazmaya başlayan Gogol, eksi mizahi yönünden çok uzak dini duyguların yüceliğini savunan, insanlar tarafından beğenilmeyen, içine hapsolmuş bir kimlikle tekrar okur karşısına çıkar.
Psikolojik bunalıma giren Gogol, kendisinin savunmak istediğini söylediği, o zamanki devlet düzenine karşı, yenilik yanlılarınca bir silah olarak kullanmak amacı ile yazdığı müfettiş ve ölü canlar ikinci kitabını yakar. Çarlığa karşı oynanan alçakça oyunları, temiz duygularla eserlerine aktarmaya özen göstermiş ancak bunlar bir araç haline getirilmiştir. Yozlaşmış düzeni anlatmaya çabalamış ,kendisine yöneltilen kızgın bakışlar ve eleştirilere dayanamayarak henüz 43 yaşında hayata veda etmiş ,ölümünden sonra bile düşmanları tarafından insafsızca karalanmıştır.
2- Gogol'un Edebi Kişiliği
Hikayelerinde günlük hayatı ve bayağı kişilikleri zaman zaman mizahi zaman zaman öfkeye varan bir şekilde yazmıştır Gogol. Realizmin etkisinde kalarak eserlerini yazan Gogol aynı zamanda Rus realizminin kurucusudur. Palto isimli eserinde kullandığı dil ve üslup, konusunun çarpıcılığıyla birleşince olağanüstü bir anlatım gücüne sahip olmuştur. Yoruma mahal bırakmayacak kadar mükemmel anlatım gücünü ve hiciv yeteneğini billurlaştırarak güzel eserler ortaya koyan Gogol, sıradışı anlatım biçimi de kullanmıştır. Okuyucusu ile sohbet eden bir dille hikayelerini yazarak neyi neden ve niçin yaptığını açıklamıştır. Rusya'nın küçük kasabalarında yaşayan halkın sorunlarını başarıyla anlatmıştır.
3- Gogol'un Eserleri
- Hikaye:
- Masallar, 1831
- Burun, 1833
- Portre, 1834
- Fayton, 1835
- Burun (Nos), 1836,
- Kaput (Shinel), 1940
- Palto, 1842
- Petersburg Hikayeleri
- Eski Zaman Beyleri
- Dikanka Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
- Roman:
- Taras Bulba, 1835
- Ölü Canlar, 1842
- Tiyatro:
- Bir Evlenme (Jentiba) 1833-1842,
- Müfettiş, 1836
- Kumarcılar (İgroki) 1842,
- Bir Delinin Hatıra Defteri, 1842
- Bütün Oyunları (1971).
- Dava
- Evlenme