İlber Ortaylı’dan Karantina Günlerine Özel Kitap Tavsiyeleri

— min. okuma: 5-6 dakika
İlber Ortaylı’dan Karantina Günlerine Özel Kitap Tavsiyeleri

Corona virüs salgınının, seyahatleri, çalışmayı, alışverişleri, adeta hayatı durdurduğu son günlerde pek çoğumuz “evde kal” çağrısını fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Kitap okumak, bu süreçte yapılabilecek en güzel aktivite olabilir. Belki de uzun zamandır ihmal ettiğimiz bu alışkanlığa geri döndüğümüz bu günlerde, ünlü isimlerden karantina günlerini keyifli hale getirecek kitap tavsiyeleri duyuyoruz. Bunlardan biri de ünlü tarihçi, yazar İlber Ortaylı. Yazarın, evde vakit geçirmeye başlamamızla birlikte sosyal medya hesabından düzenli olarak takdim ettiği ve çoğunlukla tarihi kaynaklardan oluşan kitapları sizler için derledik.

Semerkant - Amin Maalouf

Semerkant, ünlü Lübnanlı yazar Amin Maalouf’un en önemli eserlerinden biri. Eserde Ömer Hayyam’ın sevgilisi Cihan ile olan aşkının yanında Benjamin Omar isimli karakterin Rubaiyyat’ı arama macerası, birbirinden kopukmuş gibi görünen fakat ustaca birleştirilen iki hikaye olarak başarılı bir şekilde anlatılıyor. Kitabı takdim ederken Amin Maaoluf’un edebi ve şahsi kişiliğine de değinen İlber Ortaylı, her ne kadar vitrinlerde ön sıralarda yer almasa da, okuyucuların Semerkant ve yazarın diğer eserlerini ihmal etmemesi gerektiğini ifade ediyor.

Timurlenk - Bozkırların Son Göçebe Fatihi - Beatrice Forbes Manz

Yazarın tavsiye ettiği kitaplardan bir diğeri de Orta Asya ve Orta Doğu’nun önemli hükümdarlarından Timur’un destansı kişiliğinin ve döneminin siyasi ve kültürel yapısının incelendiği Timurlenk isimli eser. Yazar Beatrice Forbes Manz, Timur İmparatorluğu ve o dönemin genel siyasi durumu hakkında geniş çaplı çalışmalarda bulunmuş bir araştırmacı olup, dönemi oldukça akıcı bir üslupla ele almıştır.

İlber Ortaylı, Timur ve Babürler hakkında aydınlatıcı, sürükleyici ve tatmin edici bir eser meydana getirilmemiş olması açısından Türk tarihçiliğini eleştiren paylaşımında Timurlenk isimli eserin rahatlıkla okunabilecek bir kaynak olduğunu ifade ediyor.

Kayıp Aydınlanma- Orta Asya’nın Altın Çağı - S. Frederick Starr

Yine tarihi kaynaklar arasından bir önerisi var yazarın. Dünya medeniyetlerinin tam ortasında bulunan Orta Asya üzerine kaleme alınmış, gerek içeriği gerekse kullanılan yöntemi bakımından başarılı bir eser Kayıp Aydınlanma. Gordion kazılarına katılmış bir arkeolog olan Frederick Starr, bu kazılar esnasında Anadolu kültürü ile tanışıyor ve bunun üzerine Türk medeniyetleri üzerine çalışmalara başlıyor.

Eserde Orta Asya, İslam öncesi devirden Osmanlı dönemine kadar geniş bir pencereden ele alınıyor. Tarihçiler arasında her zaman tartışma konusu olmuş İslam ve geri kalmışlık ilişkisi, Kayıp Aydınlanma’da da incelenmiş bir konu. Ortaylı, içeriği ve çevirisi ile büyük bir merak ve keyifle okunabilecek bir yapıt olduğunu belirterek, Doğu Rönesans dünyasını anlamak açısından kitabı özellikle gençlere tavsiye ediyor.

Suyu Arayan Adam - Şevket Süreyya Aydemir

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “100 Temel Eser” kapsamına alınmış olan Suyu Arayan Adam, yazarın özellikle bugünlerde okumakta fayda olacağını düşünerek tavsiye ettiği bir eser. Ortaylı’nın, bir başucu eseri olarak nitelendirdiği yapıt, aynı zamanda bir otobiyografi.

1. Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak görev almış Yazar Şevket Süreyya Aydemir, kendi yaşam öyküsünden yola çıkarak savaş dönemi, Rus İhtilali, Avrupa’nın değişimi, Osmanlıcılık, Turancılık- Türkçülük ideolojilerini oldukça kapsamlı ve etkileyici şekilde anlatıyor. Yazarın kitapta “suyu arayan adam” şeklinde nitelendirdiği aslında kendisi. Eserde bir ilkokul öğretmeni iken daha sonra 1. Dünya Savaşı’na katılan bir gencin etkileyici öyküsünü okurken, yazarın kendi yaşamı üzerinden Osmanlı’nın son dönemleri ile Cumhuriyet’in ilk dönemlerindeki sosyal, kültürel ve siyasi atmosfere ışık tuttuğunu görüyoruz.

Hata Neredeydi - Bernard Lewis

Yazarı Bernard Lewis’ın “Doğunun 300 yıldır cevabını aradığı soru” şeklinde nitelendirdiği “Hata Neredeydi”, Ortaylı’nın şu sıralar okuduğunu ifade ettiği, yeni çıkan eserlerden biri. Kitap, yüzyıllar boyu askeri, ekonomik, bilim, kültür gibi alanlarda öncü konumda olan İslam uygarlıklarının, nasıl olup da Batı uygarlıkları karşısında geri kaldığı sorusu üzerine kaleme alınmış.

Genel olarak Batı toplulukları ile Orta Doğu uygarlıkları arasındaki temel farklara değinen yazar, yüzyıllarca barbarlık karanlığında sürüklenen Batı’nın İslam toplulukları karşısında üstünlük kazanma sürecini ve bunun sebeplerini çarpıcı bir bakış açısıyla ele alıyor. Konusu ve sorduğu soru bakımından merak uyandıran bu eser, şu sıralar çok satanlar listelerinde okuyucuyu bekliyor.

Yedinci Gün - İhsan Oktay Anar

İlber Ortaylı’ya göre okuyucu bambaşka bir üslup ve bakışa götüren bir yazar İhsan Oktay Anar. Yazarın zamandan felsefeye, tarihten inanışlara pek çok konuya değindiği romanda hikaye 19. yy. Osmanlısı ve Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde geçiyor.

Romanlarında kullandığı kendine özgü üslubuyla dikkat çeken yazar, Yedinci Gün isimli eserinde de Osmanlı Türkçesini, İstanbul’un folklorik dilini yine ustaca kullanıyor. Buna rağmen Ortaylı, kitabın oldukça rahat okunacağı kanaatinde. Anar’ın yeteri kadar takip edilmediğini düşünen Ortaylı, Yedinci Gün başta olmak üzere yazarın diğer eserlerinin de okunmasını tavsiye ediyor.

Kambur - Şule Gürbüz

Ortaylı’nın son sosyal medya paylaşımlarından birinde, genç Türk yazarlar arasından rahatlıkla tavsiye edebileceğini söylediği Şule Gürbüz’ün Kambur isimli eseri, yazarın ilk romanı. İlber Ortaylı, yazarın “etkili ve renkli bir Türkçe” şeklinde ifade ettiği üslubunu Hüseyin Rahmi Gürpınar’a ve o dönemin yazarlarına benzetiyor. Kambur isimli kitabı takdim ederken yazarın müzisyen kişiliği, eğitimi ve dünya görüşüne de değiniyor.

Eserin beden ve ruhun çelişkilerini, uyumsuzluğunu biraz karamsar bir bakış açısıyla ele alan bir ruh halini yansıttığını söylemek mümkün. Kitap, soyut bir anlatıma sahip, bir varoluş çözümlemesinin başarılı bir üslupla ortaya konulduğu güçlü bir eser.

Paylaş:
Yorumlar