Adak (8.bölüm)

?Uyutacak mısınız beni diye sordu doktora Efsun.
Uyumak ve yaşadığı güne ait hiç bir şey hatırlamak istemiyordu seçim o'na kalsa.

?Hayır dedi doktor. Gebeliğin çok başındayız, gerek yok. Ama merak etme acı hissetmeyeceksin.

Bedenim hissetmeyecek belki ama ya ruhum diye düşündü Efsun ilk iğnenin sızısı bedenine saplandığında. Vücuduna değen metalin soğukluğundan mıydı üşümesi yoksa bir gün içinde yalnızlaşan düşlerinden miydi anlamadı. Gözü, iki bacağının arasında elindeki türlü metal aletle uğraşan doktora ilişti. Ne kadar da rahattı doktor. O dakikaya kadar sadece tavana bakmıştı oysa Efsun. Kendi bedeninde yapılan bu katli sanki gözleri görmese hissetmeyecekti.

Birden içi kavruldu acıdan. Hani derler ya ciğerim yandı diye. Ciğeri kavruldu Efsun un, elleriyle koltuğun kollarını parçalarken ağzından istemsiz bir çığlık çıktı. Ağlayamadı. Katıdı sanki içi, taş oldu Efsun un, ölüyorum dedi çığlık çığlığa, dayanamayacağım... Hâkim olamıyordu attığı çığlıklara, ne utanma ne düşünce hiçbir şey kalmamıştı aklında. Gitmek istemiyordu işte bu can bedeninden, o'nun bir parçası olmak için nasıl karşı koyuyordu tek başına... Bebeğim kadar olamadım diye haykırdı içinden, bebeğim kadar olamadım...

Ne kadar sürdü bu ızdırap? Altı üstü on beş dakika mı? Yoksa asırlar mı sürdü... Var mıydı bu azabın adı? Bilemedi Efsun, hiç bilemedi. Doktor işini bitirdiğinde dinlenmesini söyledi.
Kolundan tutmak isteyen hemşireyi es geçti, yavaş yavaş indi kendi ayaklarıyla gittiği katliam koltuğundan. Dinlenmesi için gösterilen yatağa yüzüstü kapandı kaldı. Ellerini az önce bedeninden koparılan canının boş kalan yerine bastırdı, kıvrılıp kaldı. Tüm bedeni sızlıyordu sanki şahitti işte tüm hücreleri bu katliama, kör olan gözlere ve lal olan dillere inat, şahitti tüm melekler bu günaha.

Bağıramadı;
ısırdı dudaklarını sessiz çığlığıyla beraber, gözünden ilk damla yaş o zaman düştü.
Tüm bedeni sarsılıyordu hıçkırıklarıyla Tuğrul yanına geldiğinde.
?Geçti artık dedi, sen kötü bir şeyi yapmadın, hayatımız ve geleceğimiz için bu bebeğin doğmaması gerekliydi biliyorsun diye ekledi.

Yuttu hıçkırıklarını Efsun; sildi gözlerini elinin tersiyle...
Ah dedi içinden; bu kadar mı önemliydi geleceğin, benim canımdan can mı adamıştın hayatına, değer miydi be adam...


Gözünden başka bir damla bile düşmedi Efsun un. Doğruldu yavaşça; yüzü sapsarıydı, başı dönüyordu sanki. Tutundu yavaşça duvara. Pantolonuna uzandı eli yardım etmeye çalışan Tuğrul u uzaklaştırdı.

?Kendim yapabilirim dedi, sana ihtiyacım yok...

Doktorun odasına girip oturduğunda ellerinin titrediğini fark etti. Sigarasını yakmayı bile becerememişti işte.

14 Mart 2009 2-3 dakika 10 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Gerçekten kailetili bir seri ve devam ediyor tüm güzelliği ile...

    Eksik olmasın gözlerden ..

    Kutlarım..