Annelik

Doğunun küçük bir kasabasında eşimin görevi nedeniyle iki küçük yavrumla birlikte yaşamaktaydık. Burada evler tek kat, kocaman bir dış kapıdan sonra iç kapıyla odalara açılan sekilde yapılmış, soğuktan ötürü de çift camlı pencereleri, aralıklı tahta döşemelerı ile bana ilginç geliyordu.Evlerin alt katında salon dösemesindeki bir tahta kapak açılarak ulaşılan, zemini toprak bodrum kileri bulunuyordu. Kışın sebzeler burada toprağa gömülerek saklanırdı.Yemek için toprak kazılıp çıkarılan sebzeler ilk günkü gibi taptaze olurdu.
Eşimin görevi gereği eve gelmediği soğuk bir kış gecesinde yavrularıma sarılmış yatıyorken kilerden gelen büyük bir gürültü ile uyandım.Birden paniğe kapıldım, telefona bile gidemiyordum ve aklıma hep kötü şeyler geliyordu.Birkaç gün önce bir memurun penceresinden ıçeri ateş edilerek cinayet işlenmişti. Aynı akıbete biz de uğrayabilirdik.Yatağimiz pencere kenarında olduğu için alelacele birkaç şilte kaparak duvar kenarındaki divanın altına koyup çocuklarımı da oraya yatırdım. Bende yarı vucudum dışarıda yanlarına iliştim. Onlara bedenimi siper ederek korkuyla bekleşmeye başladık.Sesler devam ediyordu, sürekli dua ediyordum, böyle ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum.Kapının açılması ve eşimin sesini duymamla korkunun yerini sevinç aldı.Eşim bizi yerlerde yatıyor görünce şaşkınlıkla bakarken durumu ona bir çırpıda anlattım. O arada sesler durmuş ve gün ağarmaya başlamıştı. Eşim cesur bir insandı, hemen dışarı çıktı.Kilerin küçük pencerelerinden içeri baktığında kocaman bir köpeğin yeni doğmuş yavrularına yuva yapmak için taşları yuvarladığinı görerek ,gürültünün bu nedenle olduğunu anladı. Çünkü o da bir anneydi ve yavrularını soğuktan korumak için bizim bodrumu seçmişti.

12 Ağustos 2018 1-2 dakika 3 öyküsü var.
Yorumlar