Arjanti - 15 / Vurma Artık Kader

Cihangir'in ölüm haberi tüm hastane koridorlarını titretmeye yetmişti. Haber bir anda hastanede yayılmış ve 30 yıldan fazla süredir görev yaptığı ve çok sevildiği hastanede herkes bir köşeye çekilmiş hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı.

Muazzam hanım muhtemel sonu biliyordu ama gene de Allah'tan ümit kesilmez diyordu. Sürekli Kur'an okuyor her gece dualar ediyordu.

Ölüm haberini duyduğunda hiç konuşmadı...

Gelen gidenin günlerce ardı arkası kesilmedi. Muazzam hanım hep sustu. İçine akıttığı gözyaşlarını gören olmadı. Geceler boyu Kur'an okumaya devam etti.

Cihangir'in vefatının 40.gününde mevlid okunacaktı. Ataköy 11.kısımdaki camide okunacak Mevlid-i Şerife gitmek üzere evden ayrılacakları sırada Muazzam hanım Hakan'ın yanına yaklaştı;

-Hakan yarın beni Cihangir'in mezarına götür.
-Peki anne.
-O abisiyle altlı üstlü yatıyor. İkisini de çok özledim.
-Ben de anne dedi Hakan.

Muazzam hanım 40 gün sonra ilk kez konuşmuştu. Mevlid süresince sürekli ağladı. Mevlide katılan herkesin gözü onun üzerindeydi. Onun ne acılar çektiğini anlamamak mümkün değildi...

*

Cihangir'in ölümünün ardından üç ay geçmişti. 35 yıldır aynı evi paylaştığı gelini Muazzam hanıma bir şeyler anlatmak istiyordu ama bir türlü uygun zamanı bulamamıştı. Bir gece tüm cesaretini toplayarak Muazzam hanımın yanına gitti.

-Anne ben ayrı bir eve çıkmak istiyorum. Çocuklarımla da konuştum. Onlar da bana evet dediler. Cihangir'in tazminatıyla bir ev almak istiyorum. Paramız yetmeyecek biliyorum. Bunun için bankayla görüştüm . Yeteri kadarını da kredi olarak alacağım. Bana izin verir misin?

Muazzam hanım sakince dinlemişti. Bir süre bir şey söylemedi. Sonra gelinine döndü;

-Bak kızım 35 senedir birlikte oturduk. Aynı lokmayı paylaştık. Ben isterim ki ayrılma ve benle yaşamaya devam edin. Ama sen ayrılacağım diyorsan bunu kalan üç oğlumla konuşmalısın. İzin istiyorsan bu izni onlardan almalısın.

-Peki anne. Bugün arar ve hepsini çağırırım. Akşam da beraberce konuşuruz.

O gece Üç kardeş, gelin ve Muazzam hanım bir araya geldiler.

Derin bir sessizlik kaplamıştı odayı. Doktor oğlu sessizliğe son verdi.

-Ayrılmak istiyor muşsun?
-Evet abi. İzniniz olursa.

Doktor oğlu kardeşlerine baktı. Diğer ikisi onayladılar bu isteği.

-Aslında biz hepimiz birlikte yaşamaya devam etmenizi istiyorduk. Tabii ki seni buna zorlayamayız. Peki o zaman, dilediğin zaman ayrılabilirsin. Yapabileceğimiz ne varsa bize söyle. Ayrılman bizden uzak kalman demek değildir. Yine çok sık görüşeceğiz.

-Teşekkür ederim abi. Tabii ki görüşeceğiz. Çocuklarım artık sizin çocuklarınız.

-Bundan hiç şüphen olmasın. Onlar babalarının yokluğunu asla hissetmeyecekler.

Muazzam hanım konuşmalar sırasında yine sessiz kalmıştı. Konu karara bağlanınca söze girdi;

-Bak kızım. 35 yıl aynı evi paylaştık. Hakkını helal et. Bizden yana sana olan haklarımız da helali hoş olsun. Ne zaman işlerini ayarlarsan o zaman gidersin.

-Sağol anne. Ver elini öpeyim.

*

Gelin hanım iki ay sonra bir ev buldular ve kısa süre sonra da yeni evlerine taşındılar. Muazzam hanım da oturdukları evi satılığa çıkarmıştı. Doktor oğluna yakın bir evde oturmak istiyordu. Bir yandan evin satılması bekleniyor diğer yandan da uygun bir ev aranıyordu.

On beş gün kadar sonra Bakırköy'de Muazzam hanımın istediği gibi bir ev bulunmuştu. Tam evi bulduklarında oturduğu eve de alıcı çıkmış ve satış için anlaşmışlardı.

Muazzam hanım için yeni bir dönem başlıyordu. Evin satıldığı gece çocuklarını yanına çağırdı.

-Çocuklar ben yalnız oturmak istiyorum. Hepiniz yanınıza almak istediniz ama ben öyle olmasını istemiyorum. Ben kendi evimde oturmaya devam etmek istiyorum.

-Ama anne sen yalnız kalmamalısın dedi doktor oğlu.

-Ben böyle istiyorum oğlum. Siz de buna uyacaksınız. Ne yapılacaksa buna göre yapın.

Muazzam hanım tam bir Osmanlı kadınıydı. Evlatlarının en küçüğü 50 yaşında olmasına rağmen o daha hepsini çocuk gibi görmeye devam ediyordu. Her zaman bir dediği iki edilmemişti ama bu defa durum farklıydı. Muazzam hanım 82 yaşındaydı ve bir sürü sağlık sorunu vardı.

Çocukları göz göz geldiler. Hakan abisine döndü;

-Abi anneme sürekli yardımcı olacak bir kadın bulalım o zaman.
-Bu iyi olur.

Muazzam hanım bu konuşmaları duymuştu. Yüzünü asarak çocuklarına seslendi;
-Bugüne kadar bir dediğimi iki etmediniz. Bugün de etmeyin.

Çocukları başlarını öne eğdiler.

Muazzam hanım taşınma hazırlıkları için tüm gelinlerini ve oğullarını iki gün sonrası için eve çağırdı...

SÜRECEK...

06 Eylül 2012 4-5 dakika 45 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    👍👍👍MUAZZAM HANIM I ÖPÜYORUM.SEVGİLERİMİ,SAYGILARIMI GÖNDERİYORUM👍👍👍

    👍👍👍VAR OLASIN IŞIN AĞABEYİM👍👍👍