Arjanti / Filiz

Bölüm 5

Muazzam gayri ihtiyari olarak başını sesin geldiği yöne doğru çevirmiş ve hemen arkasından da önüne eğmişti.

İnci Hanım;

-Muazzam aferin sana kızım. Çok beğendim. Şimdi elbiseyi burada bırak ve dersine dön sen dedi.

Muazzam hemen odadan dışarı çıkıp koşar adımlarla sınıfına gitti.

Eve geldiğinde annesine olanları anlatırken o kadar çok heyecanlıydı ki Sabire Hanım;

-Dur kızım dur. Heyecandan öleceksin. Hele bir su iç de gel ve öyle devam edersin dedi.
Muazzam sudan bir iki damla içti ve annesinin ellerine sarıldı.
-Anne çok heyecanlandım o anda. Müdire Hanım da konuğu da çok beğendiler.

*

Günler günleri kovalamış ve nihayet mezuniyet balosu günü gelmişti. Bir gün öncesinden Şehir Kulübünde hazırlıklar tamamlanmış ve elbiseler cansız mankenlere giydirilmişti. Aylar süren hazırlıklardan sonra tüm mezun olacak öğrencilerle birlikte Muazzam da çok heyecanlıydı. Vali ve Belediye Başkanı ile Garnizon Komutanı da bu toplantıya katılacaklardı.

O sabah Muazzam çok erken uyandı. Okul formasını yeniden elden geçirdi. Kahvaltıyı hazırlayıp annesine seslendi;

-Anne hadi kalk geç kalacağız.
-Saat kaç Muazzam?
-Yedi buçuk oldu anne
-Kızım toplantı saat ikide değil miydi?
-Evet anne ikide
-Eeeee o zaman bu saatte ne işimiz var ki bizim.

Sabire hanım Muazzam'a böyle demişti ama arkasından hemen yatağından kalktı ve kızının yanına geldi.

-Çok heyecanlısın güzel kızım. Şimdi kahvaltını yap ve sakinleşmeye çalış.

-Tamam anne gayret ederim. Zaten ben mezun olmayacağım için heyecanlı olmama da gerek yok. Nasılsa 'En İyi Elbise Ödülü' de mezunlar arasından seçiliyor. Seni de boş yere erken uyandırdım.

-Ziyanı yok kızım. Senin heyecanını paylaşmak uykudan daha güzel.

*

Muazzam ve annesi Şehir Kulübüne vardıklarında içerisi hınca hınç dolmuştu. Zorlukla bir kenara iliştiler.

-Haklıymışsın kızım keşke daha erken gelseydik.

-Olsun anne biz buradan da seyrederiz. Mezunlar önde olmalı. İnşallah seneye ben de orada olacağım.

-İnşallah kızım.

Az sonra kürsüden anons yapıldı ve Vali Bey açılış konuşmasını yapmaya başladı. Muazzam ve annesi pür dikkat Vali Bey'in konuşmasını dinliyorlardı. Vali Bey konuşmasını bitirince okul müdürleri İnci hanım kürsüye geldi ve öncelikle Valiye sonra da konuklara teşekkür ederek konuşmasına başladı.

İnci hanımın konuşması bitince konuklar ayakta alkışladılar ve sonrasında Vali Bey elbiselerin sergilendiği salonun kapısında hazırlanan kordelayı kesti. Ardından da konuklarla birlikte elbiselerin gösterildiği salona girdiler.

Muazzam ve annesi ise kalabalığın biraz daha dağılmasını beklediler. Yarım saat sonra onlar da salona girdiler.

Muazzam önce diğer elbiselere baktı ve ardından kendi elbisesinin olduğu yere doğru yöneldi. Elbisenin olduğu yere geldiğinde çok şaşırmıştı. Elbisenin üstünde bir not vardı.

'Satılmıştır...'

-Anneee çabuk buraya gel diye seslendi.

Sabire Hanım hızla kızının yanına gitti.

-Ne oldu Muazzam?

-Anne baksana elbisem satılmış.

-İyi kızım da ne var ki bunda! Onlar satılmak için buradalar.

-Anne diğerlerine de baktım ama onlarda etiket yoktu. İlk satılan elbise benimkisi olmuş.

Sabire Hanım bu sefer şaşırmıştı.

-Vallahi ben de şaşırdım şimdi kızım diyebildi.

*

Aradan 30 dakika daha geçmişti. Tüm konuklar gösterilen elbiseleri izlemiş ve hemen hemen tüm elbiseler satılmıştı. İnci Hanım sonuçtan memnun bir şekilde konuklarıyla tek tek ilgileniyordu.

Kürsüye gelen okul Müdür Yardımcısı Afet Hanım öncelikle katılan konuklara sonra da mezun olan öğrencilere teşekkür edip başarılar diledi ve sözlerine şöyle devam etti;

-Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım, Sayın konuklarımız ve sevgili kızlarımız. Şimdi 'En İyi Elbise ödülü' nü takdim etmek üzere Sayın Valimizi sahneye davet ediyorum.

Vali alkışlarla sahnedeki yerini aldığında Afet hanım konuşmasına devam etti.

-Sevgili misafirlerimiz şimdi de 'En İyi Elbise Ödülü'nü kimin kazandığını açıklamak üzere okul müdürümüz İnci Hanımı davet ediyorum.

İnci Hanım kürsüye doğru yürürken tüm salonda nefesler adeta tutulmuştu. Müdire Hanım elindeki kağıda bakmadan konuklarına dönüp konuşmasına başladı;

-Sayın Valimiz ve değerli konuklarımız. Trabzon Kız Enstitüsü 1939 yılı mezuniyet töreninde her sene verilen 'En İyi Elbise Ödülü' nü bu yıl kazanan öğrencimizin adını açıklıyorum.

Salonda herkes büyük bir sessizliğe gömülmüştü. Mezun olan kızlar ön tarafında büyük bir heyecanla sonucun açıklanmasını bekliyorlardı.

Muazzam da annesinin elini sıkı sıkı tutmuş ve hangi ablasının kazanacağını büyük bir merakla bekliyordu.

-En İyi Elbise Ödülü ödülünü kazanan öğrencimiz dedi ve derin bir nefes aldı İnci Hanım. O anda salonda herkes adeta sus pus olmuştu...

-En İyi Elbise Ödülünü kazanan öğrencimiz... Muazzam Sönmez...

*


Sabire Hanım Muazzam'ın başında ağlaya ağlaya kızına sesleniyordu.

-Kızım, Muazzam'ım kendine gel. Aç gözlerini yavrum.

Muazzam yavaş yavaş kendine geliyordu. İlk gördüğü kişi Doktor Yaşar'dı.

-Nasıl oldun Muazzam?

-İyiyim doktor hanım

-Peki, şimdi biraz kalk ve şöyle otur bakalım.

-Nasıl isterseniz efendim.

İnci Hanım da Muazzamın başına gelmişti.
-Kızım iyiysen Vali Beyi bekletmeyelim.

-Olur Müdire Hanım.

Muazzam Vali beyin elinden ödülü nasıl aldığını ve sonra nasıl sahneden indiğini hayatı boyunca hiç hatırlayamadı.

16 Şubat 2012 5-6 dakika 45 öyküsü var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 1939 yılı ve iz bırakan bir anının öykü dili ile sunumu...

    bazı anlar vardır ki unutulmaz, derin izleri bir ömür boyu taşınır.bazan geleceğe de yön verir. Bunları ölümsüzleştirmek de usta kalemlere düşüyor.

    üstadım hakkını vermiş.

    tebrikler