Ay yüzlüm...

Ay yüzlüm;
Başardın en sonunda pes ediyorum,bu şehri de aşkımı da terk ediyorum...Önceleri yani eskiden çok eskiden sen hayatıma girmeden önce yani, geceleri gökyüzünü izlemek en çok çok ta ayı seyretmek hoşuma giderdi..Gözümü kıpmadan uzun süre izlerdim.
Tarifini yapamayacağım bi haz duyardım sonra dalardım hayallere...Hiç bitmesin isterdim gecelerin
Sonra sen çıktın karşıma ...O kadar saf o kadar temiz bi yüzün vardı ki`;aya benzettim yüzünü,ve adını ayyüzlüm koydum,sen benim ayyüzlümdün...ama senin daha haberin bile yoktu

Her gün üç-beş dakika görmek yetiyordu bana,uzaktan sevmeyi öğrenmiştim artık...
Dönüp bakıyorum da şimdi geriye onunda ayrı bi tadı varmış be ayyüzlüm ve ben o tadı o heyacanı bile özledim.

Sonra yetmez oldu böyle uzaktan sevmek,günün her anında sen varken aklımda üç-beş dakika görmek yetmez oldu..Dikilip karşına bi gün anlatmalıydım sana; böylesine sevildiğini...
Ayyüzlüm..İtiraf ediyorum işte..Seninle tesadüfen karşılaşmalarımızın hiç biri tesadüf değildi aslında..Geçeceğin yollarda seni bekliyordum...seni bi günde iki defa görmenin benim için ne anlama geldiğini bilemezsin, anlayamazsın belki de hiç...

Sonra bi gün söyledim işte zor bela...Utanıyordum,sıkılıyordum...Çünkü arkadaş arkadaşı sadece arkadaşça sevmenin ötesine bi yere gidemezdi...Kolay olmamıştı bunu söylemek..Duygularımla en çokta kendimle çelişkideydim...Belki yaptığım yanlış değildi ama ben utanıyordum...

Arkadaşlıktan öteye gitmez deyişin aslında hayatıma bi dönüm noktası oldu...Artık aynı yerde duramayacağım aynı havayı soluyamıyacağımızıı anladım, gitmek çare gibi geldi..

Bi daha göz göze gelmemeliydik,karşılaşmamalıydık ...Ta ki mahşere kadar...Yolunu çizmiştin sen...Yolumu çizmiştin sen...

Kapatınca tüm kapıları sonuna kadar sen kendi tarafında noktayı koymuştun çoktan...Bense seviyordum.seveceğim, sevmiştim diyordum kendi kendime...Oysa aşkın da sevginin de bi başına yaşamanın ne kadar zor olduğunu anlatamıyordum işte şu deli gönüme

Gittim, gitmeliydim...
Sonumdu biliyordum ,zor değildi o kadarını görmek...
Araya mesafe koymak ve seni görmemek çare olmadı..Her geçen gün biraz daha bağlanmak biraz daha sevmek
daha zor geldi...Yükümün her geçen gün biraz daha ağırlaştığını,biraz daha hırçınlaştığımı biraz daha ezildiğimi fark ettim...Kendimi kaybetmek üzere olduğumu ve bi uçurumun kenarına geldiğimi farkettiğimde bu şehirden de gitmeye karar verdim..Belki böylesi daha iyi olur ...

Şimdi bunları bana niye yazıyorsun dediğini duyar gibiyim..Bu şehirden gitmeden bilmeni istedim ..Ne kadar çok sevildiğini anlatmaya çalıştım ki, bi gün karşına çıkacak olan insan seni daha fazla sevmeli ki ayyüzlümü haketsin.

Kim bilir belki de bende böyle teselli buluyorum...Hoş gör sevgili hoş gör...

Ayyüzlüm...Senden sonra en yakın arkadaşım kalemler onlar anlatıyor artık beyaz sayfalara duygularımı...Biliyor musun okumadığım aşk şiiri, okumadığım aşk şairi kalmadı desem mübalağa etmiş olmam sanırım..Teselli olmuyo hiç biri..

Elimde bi adresin var ,cesaret edebilirsem veririm bu mektubu postaya ya da bi arkadaşla gönderirim..Okursan sevinirim ..
Bakma kusura ayyüzlüm dediğim için,bu da benim kusurum olsun seni sevdiğim için...

17 Nisan 2009 3-4 dakika 1 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Sevdiğimizde niye duygularımızı anlatmak bu kadar zordur?Neden sevgimizi kendimize saklarız?Oysaki duygularımızı söylediğimizde karşımızdaki de duygularını söyleyecektir..