Aylin'e Düzenlenen Komplo (16)

Fıstık ve zeytin ağaçlarının arasında yükselen saray yavrusu bina ay ışığında ayrı bir güzel görünüyordu. Muzo ve Erdal'ın bir müddet önce bulundukları geniş balkonda şimdi Bebek ozan ve arkadaşı Tilki Selim vardı.
Biraz sonra elinde bastonla abi (Aydın tanır) balkonun kapısında göründü. Yüzü gecenin ilerleyen saatleri olmasına rağmen canlı duruyordu. Ay ışığında gülümseyen çehresiyle gençlere yöneldi.
-Merhaba gençler hoş geldiniz.
Bebek Ozan ve Tilki Selim içten bir saygıyla eğilip Aydın Beyin elini öpmeye yöneldiler. Abi beklenmedik bir refleksle elindeki bastonu kaldırarak onları durdurdu.
-Gerek yok Bebek sağ olun. Ne zamandır görüşmüyorduk. Söyleyin bakalım sizi buraya hangi rüzgar attı. (Bu sorudan sonra aşağıya seslendi) Hey Kalender yukarıya bir masa hazırla!
Bebek Ozan abinin sorusunu cevaplandırmadan önce bir iki öksürükle boğazını temizledi. Sonra yüzünü eliyle ovalayarak: 'BU parlak ve masum yüze vurgun bir kuşun rüzgârıyla savrulduk. Baron'dan izin aldık. Hem beyaz, hem de et pazarında iyi sermaye olacak bir güzellikte.'
Tilki Selim'de kirli sakalıyla oynayarak: 'Bu sefer ki gerçekten bir işçim su! Bebek bunun kanatlarını yolabilirse avucumuzda altın yumurtlayan bir kaza dönüşür.
'O halde kazımıza iyi bakın. Bu günlerde piyasa karışık... Narkotik göz açtırmıyor. Operasyon üstüne operasyon yapıyor. Çok dikkatli olmak zorundayız. Böyle yeni yüzlü ve temiz sermayelere çok ihtiyacımız var.'
'Sen merak etme abi. Buraya kadar bizi getiren de bu dikkattir. Muhafazakâr ve değerlere sahip gençleri kandırmak zor oluyor. Paraya, giyime, güzellik ve yakışıklılığa bakmıyorlar.'
'Sorun olacaklardan uzak durun. Kimsesi olmayan, başımıza bela açmayacak, fakir, muhtaç ve ilgisiz olanlardan seçin sermayeleriniz. Yoksa sizin de bizim de başımız hayli ağrır.'
'Şey aslında bu kuş da muhafazakâr bir aileden, ancak benim yakışıklı ve masum yüzüme aldandı. Yüzümün masumluğu niyetimin hainliğini gizledi. Birkaç defa da yanında sokak çocuklarına yardım ettim. Daha yakınlaştı.'
'Aferin size akıllıca davranıyorsunuz. Keklikleri ürkütmeden kafesleyeceksiniz.'
Yarın onunla buluşacağız. Buraya getireyim mi?'
'Hayır, daha erken, güvenlerini iyice kazandıktan sonra gereken yapılır. Kapısı açılan kız, içine sinmese de herkesi içine kabul eder. Ama önemli olan kapısının açılmasıdır. Kızlar anahtarlarını çok güvendikleri sevgililerine verirler.'
'Ben hemen hemen o güveni sağlamış sayılırım. Önceden yardımlarıma temkinli yaklaşıyordu. Ama şimdi daha rahat davranıyor.'
Bu sırada Kalender masayı kurmuştu. Masada meyve, meze, rakı şişesi ve su şişesiyle üç bardak bulunuyordu. Tilki Selim ilk önce bardakları yarıya kadar su doldurdu. Sonra yavaşça rakı şişesiyle kalan kısmı doldurdu.
Hafif esen rüzgâr yüzlerde serinlik veriyordu. Cırcır böceklerinin sesleri gecenin sessizliğinde cıvıl cıvıldı.
Aydın Bey bardağı kaldırdı. Gençler de ona eşlik ettiler. 'Yeni kafeslenecek kuşun şerefine!' üç bardak tokuştu ve yüzlerdeki sinsi gülüşle rakılar yudumlandı.
Bir müddet sonra Aydın Bey aklına bir şey gelmiş gibi masadan uzaklaştı. Biraz sonra telefonla konuşuyordu. 'Alo genç bugün ikinci sınavına girdi mi?' 'Evet abi şu an sınavda.' 'Nasıl başarabilecek mi?' 'Sanıyorum başarabilir. Çünkü gelecekle ilgili büyük hayalleri var.' 'Aferin hadi iyi geceler.' 'İyi geceler abi.'
Aydın Bey masaya dönerken, ay bulutların ardına çekiliyordu.

12 Mayıs 2010 3-4 dakika 77 öyküsü var.
Yorumlar