Aynalar

Eskiden can ciğer dost iken şimdilerde kanlı bıçaklı düşman gibi olduk,nedeni basit,doğruları söylemesi.Güzel-çirkin kavramlarına hiç girmek istemiyorum,bence canlı ve cansız doğada bulunan tüm nesneler güzeldir,özeldir ve hepsinin görevleri vardır.

Sabahleyin yatağımdan kalkar kalmaz beni gözetliyor,yüzüne bakmıyorum,bu kırgınlığımız ne zaman son bulur bilmiyorum.

Telefonumu,cüzdanımı alıp ayakkabılarımı giyerken arkadam sesleniyor:

"Tarağı unuttun." Biliyor ki tarağımı alırsam karşısına geçeceğim ve bir ton azar işiteceğim.Sabahın köründe moralimi alt üst edecek bunu çok seviyor ama ona bu fırsatı vermeyeceğim.

Ne zaman dertleşmeye kalksam yaptığım hataları başıma kakıyor.

"Yüzün kırışmış,saçların ağarmış,dişlerin çok uzun,doğru dürüst traş olamıyorsun çünkü gözlerin görmüyor,kilo verdikçe kepçe kulakların ortaya çıkıyor,suratındaki kemikler kavanoz kapağı gibi olmuş..." Ne derse desin kulak asmıyorum artık ve kalan ömrümde onun dırdırını çekmek hiç istemiyorum.

Ne de haklıymış "Otuz Beş Yaş" şairinin söyledikleri:

"Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Benim mi Allahım bu çizgili yüz?

Ya gözler altındaki mor halkalar?

Neden böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?"

05 Şubat 2024 1-2 dakika 404 öyküsü var.
Yorumlar