Ayrılıklı Sonbahar

Her sonbahar geldiğinde baslar ayrılıklar. Çoğu başlangıçların sonudur aslında sonbahar...
Yaz bitmiş, sonbaharın ilk ayına girilmişti. ...yapraklarını dökmeyi başlamıştı ağaçlar... Usulca. Yavaş yavaş... Bizim hikâyemiz gibiydi, başladığında yemyeşildi yapraklarımız nerden bilebilirdik ki bir gün o ayrılıklı sonbahar gelip de o yapraklarımızı teker teker dökeceğini?

Eylül ayına girmiştik... O sarı rüzgâr çarpıyordu bedenime... İçimde bir korku bir sıkıntı vardı. Bilirim sonbaharın ayrılıklı olduğunu... herseyi bırakıp sevdigimi düşündüm. Sevgisini sevgisinin büyüklüğünü... Bu sonbahar onu da benden alıp götürür müydü? bırakır mıydı beni yapraklarını dökmüş ağaçlar gibi yapayalnız. Bu sorunun cevabını bulmaya çalıştım çoğu zaman. Ya arkadaslarım dostlarım. Onlarda bırakır mıydı? Korkuyorum...
Sabah işe gitmek için uyandım. Üstümü giyindim. sevdigimi aradım. Onun sesini duyunca bilirdim herşeyin yolunda gidecegini... Özledim, dedim. Neyi, dedi. Seni özledim. Çok özledim. sevdigimden hiç bu sözü duymadım ?'seni özledim''...telefonu kapatıp arabaya bindim. Sezen aksunun CD sini koydum. Sonbahar şarkısı çalıyordu. Bende eslik ettim.
Ellerim soğuk şimdi, üşüyor dudaklarım
Göğsüne düştü başım, o çiçekten yılların
Ey Sonbahar...
Yoğun iş temposundan sonra eve geldim... Uzatıp bacaklarımı koltuğa pencereden dışarı baktım... Her yer sapsarıydı. Hüzünlü bir hava vardı... Yalnızdım, niye yalnızım diye düşündüm? Bunca insan varken bunca dostlarım en önemlisi sevdigim. Ben niye yalnızım? Bu soruyu çoğu kez sordum kendime. Cevabını bulmaya çalışırken uyuyup kalmışım koltuğun üstünde...
Sabah oldu. Tatil günüydü. sevdigimi görecektim... Hemen hazırlanıp bindim arabaya... Sahile gittim oturdum... Bir süre durgun sessiz maviliği seyrettim. Sonra sevdigim geldi. Çok uzun zamandır görmüyordum... Uzun bir süre sarıldım. Gözümden akan o gizli yası hemen sildim... Ve oturduk... Gözlerine baktığımda bana karsı hiç bir şey hissetmediğini anlayabiliyordum. Sustum çoğu kez. Onu kaybetmekten korkuyordum... Bir kaç saat konuştuktan sonra oradan ayrıldık. Nereye gidecegini sordum. Eve dedi. Eve kadar birlikte gideriz oradan ben kendi evime geçerim dedim. Tamam dedi. Evinin önüne geldik. Sarıldım son kez. Uzun uzun baktım. Sonra arkasına dönüp gitti. Hala bakıyordum. Sanki bir daha hiç göremeyecekmişim gibi. İçimden ne olur arkanı dön diye yalvardım. Dönmedi ve gözden kayboldu... Fark etmemiştim ama gözlerimden yaslar akıyordu... Hemen sildim ve arabaya binip evin yolunu tuttum... Eve geldim. Kapımı anahtarımla açtım. En büyük yalnızlıkmış kapıyı anahtarla açmak. İçeri girdim durdum pencerenin önünde. Hemen pencerenin karsısında kocaman bir ağaç vardı. Yapraklarını dökmesini seyrettim... Gün gelecek bir tane bile yaprak kalmayacaktı o ağaçta... Sonbahar bu kadar acımasızdı işte. Sonuydu herseyin. Baharın, ömrümün... Gene akıyordu gözlerimden yaslar. Çok özledim diye ağladığımı sanıyordum. Meğerse son görüşümmüş ondan ağlıyormuşum. O günden sonra bir daha hiç görmedim sevdigimi...
Aylar geçmişti. Kasım ayına girmiştik. Sadece sesini duyabiliyordum sevdigimin... Yavaşça benden koptuğunu hissediyordum. Sevmediğini hissediyordum... Artık dayanamayıp bunu söyledim. Bunu söylememle hersey dahada kötüye gitti... Çok değişmişti baslarda tanıdığım o insan bambaşka biriydi. Başka bir ruh baksa bir kalp. Benden bıktığını başka biri olduğunu nerden bilebilirdim. Sevgim fazla gelmişti. .... Yapayalnızdım... Sonbahar artık yavaşça terkediyordu. herseyimi alıp götürcekti biliyordum... sonbarın son günleriydi... Son kez aradım sevdigimi. Ve son kez sevdigim dedim. O gün yağmur yağıyordu... Yavaşça çarpıyordu pencereme damlacıklar... Geçtim pencerenin önüne ve sevdigimle konuşmaya başladım. Sessizdi... Gidecek miydi benden? Bırakacak mıydı beni? Bunları düşünürken gideceğini ve bitmesini söyledi. Sesimi çıkaramadım. Boğazımda düğümlendi nefesim... Gözümden sessiz yaslar akıyordu... Seni gerçekten sevmistm derken sus dedim. Bir kasım aksamıydı söylediği son söz hoscakal dedi! Benim hoscakal demeye gücüm yoktu... Kapadı hemen telefonu. Pencereden dışarıya baktığımda o ağaçta tek bir yaprak kalmıştı... Ve onun gitmesiyle o yaprakta düştü... Sonbahar aldı götürdü onu benden... Yaprakları teker teker düşmüş ağaçlar gibi yapayalnız bıraktı beni... Sonbahar ayrılıklıydı sonbahar acıydı... Yine bir sonbaharda bu dünyadan göçeceğimi bilirim... Yıllar geçmişti yine bir sonbaharın son günleriydi. Gittiği gündü... Nefes almaya gücüm yoktu, yüreğim her gecen gün dahada kanıyordu... Artık yasamak için nefesim kalmamıştı. Acım tıkıyordu nefesimi.sevdigim dedigim insan beni coktan unutmustu...unutulmak degilde yasarken ölmek acıtıyormus insanı... Pencerenin önüne geldim ve o ağacı seyrettim uzun süre. Gene dökmüştü yapraklarını son bir yaprak kalmıştı.sanki Son görüşümdü herseyi. Uzandım koltuğa ve o yürek yangınıyla son kez sevdigimi düşündüm.
...Ve uzun bir sessizlik...
Yüzünde bir tebessüm gözlerinde yaslarla verdi son nefesini ve kapattı gözlerini dünyaya... Gözlerini kapatmasıyla birlikte sessiz bir çığlık atıp,ağlar gibi yağmur başladı. Ve o ağaç o son yaprağını yavaşça döktü. Söyleyemediği tek bir şey vardı...
Hoscakal sevdigim hoscakal...

05 Ağustos 2009 5-6 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar