Baba Sesini Duydukça Yüreğim Sızlar

Babamı tam hayatı tanımaya başlayacağım zamanda kaybettim. Halen baba denildiğini duydukça içerimden bir damar kopar gibi olduğunu hissederim. Ölümün ne kadar acı ve çaresiz olduğunu o zaman anladım.

Babam varken kendimi çok güçlü hissederdim. Babam evimizin direği temel çatısıydı. Güler masum yüzü ve tatlı diliyle gönüllerimizi fethetmişti. Onun varlığında evimiz çok neşeli ve şendi. Tüm komşuların gözleri bizim aile hayatındaki sıcaklık ve mutluluğundaydı. Herkes bize imrenerek bakardı. Çok zengin bir aile değildik. Maddi yönden zengin değildik, fakat manevi yönden durumumuz herkesten çok farklıydık. Komşuların durumu bize göre çok daha maddi yönden ileri seviyedeydi. Ama içlerinde o mutluluk yoktu.

Babam annemle akraba evliliği yapmıştı. Annem babamın dayısı kızı oluyordu. Çok güzel beraberlikleri vardı. Hiçbir kuvvet bu beraberliği bozamazdı. Eşine son derece bağlı, yavrularını sıcak bağrına basan yumuşak kalpli, dindar, melek gibi bir insandı. Kendisi bir öğretmen çocuğuydu. Tabiî ki onun zamanında okuma yazma Kuran alfabesiyle öğretiliyordu. Babam babasını küçük yaşta kaybetmesine rağmen dini kültürünü iyi almıştı. Evimiz babamın okuduğu Kuran sesleriyle çınlardı. Hem okur, açıklamasını da kendisi yapardı. Ben ninnilerle değil de Kuran sesleriyle büyüdüm diyebilirim. En güzel dini bilgilerimi babamdan aldım diyebilirim.

Babam Türkçe okuma yazmayı da mükemmel bilirdi. Tarihi bilgileri kimseyle kıyaslanmayacak kadar mükemmeldi. O, askerliği çok seven Atatürk, Fevzi Çakmak hayranıydı. Oturma odamızda onların resimleri asılıydı. Atatürk'e karşı aşırı sevgim, babamın etkisiyle çok küçük yaşta başladı. Şimdi Atatürk hayranı olmamı babama borçluyum diyebilirim.

Babamın o kadar yumuşak, o kadar hassas bir kalbi vardı. Her gece işten geldiğinde biz çocuklarını sarılır kucaklayarak öperdi. Bir gün olsun bizlerden ayrılığa dayanamazdı. Komşularına karşı da yüreği çok hassas ve yardımseverdi. Bir ekmeği olsun herkesle paylaşmak isterdi. Çok merhametli, çok fedakârdı.

Evimi geniş bahçe içinde orta kısma yapılmış iki karşılıklı oda ve odalar arasında bir salondan ibaretti. Bahçemiz çeşitli meyve ağaçlarıyla kaplıydı. Akla gelen her çeşit meyveler yetişirdi. Dışarıdan çok meyve almamıza gerek olmazdı. En güzel çeşitli erikler, kayısılar, şekerpareler, elma ve dutlar bizim bahçede yetişirdi. Ağaçların altı gül bahçesiydi. Rengârenk misk kokulu güller ve çiçekler açardı. Koku kullanmaya hiç ihtiyaç yoktu. Çevreye misk gibi kokular saçılırdı. Bahçenin bir köşesinde kümes yapılmıştı. Orada kümes hayvanları için ayrılmıştı. Taze et ve yumurta ihtiyaçlarımızı buradan karşılanmaktaydı. Babamla o kadar yakın bir kalp gibiydik. Her şeyi kazandığı para hepimiz arasındaydı. Varı yoğu kendi aramızdaydı.

Babam olduğu günlerde bayramımız bayram, mutluluğumuz mutluluktu. Önemli günler en güzel şekilde kutlanırdı. Ondan sonra her şeyi bir anda kaybettik. Ben ortaokul ikinci sınıfta iken Cuma gecesi akşam namazı kılarken babam felç geçirdi. Babama her türlü bakımımızı yaptık. Sevgilerimizle aksakta yürüse yürür hale getirdik. Lise ikinci sınıfta iken de kıymetli varlığımızı tatlı diliyle konuşa konuşa ellerimize kaybettik, Neşeli evimiz bir anda viraneye döndü. Evimi temelden yıkılmış gibi oldu Bahçemizde bir zamanlar çeşitli kuşlar öterken bu defa sanki baykuşlar ötmeye başladı. Yıkıldık. Evle beraber bizde viraneye döndük.
Babam ölürken biz ağlıyorduk. Babam '' benim için ağlamayın ben Cennetteyim. Tuba ağacının başında bülbül olmuş şakıyorum. Dedi. Ağlamamıza hiç dayanamazdı. Babamın o son sesi halen kulağımda çınlar durur.

Anneler hassastır. Yüreği yufkadır. Ama düşünüyorum da babamın yüreği de annemden farksızdı. Hatta geçerdi bile. Öyle candan ciğerden bir babayı kaybetmek ne kadar acı. Bunu ben yıllar geçmesine rağmen hissetmekteyim. Halen baba kelimesini duydukça içerimden bir damar koptuğunu hissederim. Gözlerim yaşarır. Babalar gününü ben okuduğum dualarla kutlarım. Alıyor mu almıyor mu habersizim ?

Tüm babaların Babalar Gününü kutluyor, sağlıklı, huzurlu ve mutlu nice günler diliyorum.

17 Haziran 2012 4-5 dakika 6 öyküsü var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    👍👍👍Kutlarım Şairem👍👍👍

  • 11 yıl önce

    Güne de uygun güzel bir öykü, az hüzünlü ise de kutlarım Sevim hanım yürekten...👍😅👍