Benim Adım Aşk - 2
Sırlar içinde bir yürekle, kapkaranlıktı oğlanın iç dünyası.Ve karanlıklar içinde aşk, ateş böceği gibiydi biraz da..Yıldızlar yön verirdi aşkın en çıkmaz sokaklarında aşıklara..Deli oğlan, her akşam yüreğine gömülürdü, aşkı çaresizlik olarak gördüğü için..Ve aşamadığı korkularıyla aşkı, bir üveyiğe ödünç verdiği için..
___
Güneşli bir sabaha uyanmıştı kız..Artık rüyalarına bile giren aşkın, tabirine dalmıştı kalkar kalkmaz..Kırmızı, yeşil, mor, biraz aşk, biraz yüreklerde kor vardı bu sabah da rüyalardan kalan kırıntılarda..Renkleri hayra yordu kız, kendisine takdir edilmişlerin kucağında..Hem ne engel olabilirdi ki bu akışa, rüyalar hayra çıkmasa da?..Herkes karşısına çıkan sürprizleri yaşayacaktı işte bir şekilde..Kimisi acı, kimisi tatlı tecrübelerle..Aşk yazısını kabullendi genç kız..Aşk kokan gözleriyle bir deli serserinin yollarını bekledi her sabah ve her gün batımında..
Her sabahki gibi aynı saatte iş yerindeki yerini almıştı çocuk..Sabahın ilk çayıyla demlenmişti yüreği çoktan..Az sonra içeriye hiç tanımadığı insanlar girecekti..Ve hiç durmak bilmeyen sualleriyle kah bir imza, kah da bir belge isteyecelerdi..Neyse ki onlar kadar telaşlı değildi deli oğlan..Yelelerini yüreğine örtü yapmış aslanlar gibi, içine dönüktü bu sabah da.. Etrafına kükreyen insanların aksine sakindi..Belki öfkesini de sevgisi gibi içine gizlemişti kimbilir?..Söyleyemediği duygularıyla yalnızlığı seçmişti o da, kalabalıklar içinde..
...
Dünyanın başından sonuna uzunca bir yoldu aşk..Onu arayanların kah yoldaşı, kah da düşmanıydı mutlulukların..Herkes biliyordu ki; aşkı dileyen, ayrılık dolu geceleri ve acı içinde dökülen yaşları da dost görmüştür kendine..Aşk mevsiminin güllerini dermek için geçici baharlardan vazgeçmiştir en çok da..Şimdi gece daha sevimli, aşıklar olunca koynunda..Dünya onlarla güzel, her yere aşkın eşsiz kokusu yayılınca..
Genç kız saçlarını taradı uzunca..Uzunca hayaller kurdu, aşk kıyama durunca..Eğildi kız aşkın önünde..Selama durdu öyle ki , sevdiğinin gözlerinde aşkı okuyunca..Bu parlaklık geçici değildi bildi..İlk defa bir bilinmezliğin içinde tüm çözümsüzlüğüne rağmen aşkın, kendisini huzurlu hissetti..Nasıl olsa her yol kadar meçhuldü aşk yolu da..Yollar varsın çıkmaz sokaklarda düğümlensin, gönülden sevdikten sonra..Yürek işiydi ya aşk, başka işe benzemezdi..Geçici değerler için sallamaya gelmezdi..Bir kuşun uçuşu kadar hızlıydı gidişi..Ve bir sabah hiç ummazken yürekler, pencerenin önüne gelişi..Beklemek gerek dedi kız, izlemek gerek olanları..Bir fırsat istedi kaderden, kader aslında kendi elleriydi, yürek ateşini evirip çeviren..Kaneviçesine kaydı kızın gözleri derinden..Bir ilmek daha attı genç kız, hayallerine benzeyen şekiller çıkardı elindeki kasnaktan..Ve hayali bir kuş renklendi geceden..Aşk kuşu kadar meçhuldü onun varlığı da..Her ilmekte belirginleşiyordu sessiz varlığı desen aslını buldukça..Ah tutabilseydi kuşu genç kız, esiri olur muydu acaba mutllulukların?..Yoksa şükrünü bilip bir ömür konuğu mu olurdu huzurun, bilemedi ..Bir kaneviçelik ömürdü ya hayat, yeni desenler çıkarmalıydı her ilmekten..Beklemeden mutluluk güneşini, her ilmekte büyütmeliydi yürek ateşini..Anladı hepsini genç kız, işine verdi yüreğini sessizce..Aşk d/okumak kolay değildi zira..Tüm varlığını isterdi aşığın, bir kere bu yola koyulunca..
...
"Aşk sarhoşu olmuş yüreklerin, sarhoşluk neyine?..Nasibi yoksa aşk defterinden yüreklerin, bir ömür mutluluk aramanın faydası ne?"..
Adını s/onsuzluk koydum aşkın dedi, daldaki çalıkuşu..Bir filmi seyreder gibi seyretti, birbirini sevenleri..
Deli oğlan aşkı isteyenlerdendi ya, gizlemese bu kadar içindekileri, kadehler yerine sevgiliyle olacaktı aslında onun sohbeti..Baktıkça sarhoş olacağı bir aşktı işte onunkisi..Ama bir anlatabilse içindekileri..Aralanacaktı tüm sır perdeleri..Çalıkuşu ses verecekti o zaman geceden..Dertler silinecekti birer birer..Ve ses verecekti gökteki yıldızlar, renk verecekti aynı anda dünya, aşkı dost bilenlerin gözlerinde..Çiçek açacaktı saksıdaki bitki, başkalaşacaktı mevsimler..Bunu çok istiyordu delikanlı..Bütün ömrünü verdiği aşk değil de, neydi onun karı?..Kadehlerde aramasa teselliyi bu kadar belki dile gelecekti aşk bir akşam..Ve doğacaktı güneş bir sabah yeniden sevgilinin gözlerinden..Suskunluğum, çaresizliğimin son nefesi dedi deli çocuk kendi kendine..Savaşmak benliğimin tek çıkar yolu, aşkın çıkmaz sokaklarında..Bir ömür s/aklanarak geçer miydi hayat?..Kusursuz değildi hiçbir şey, her şeyde zayıflığını görmekten gelen bir aşk..Seyre daldı genç adam kızı yüreğinde..Acıdı kendine genç kızdan mahrum ettiği mutlulukları düşünüp , nefret etti bir an için kendisinden..Kadehleri kırıp atmanın vaktiydi elbet, lakin zayıftı kalbi genç adamın fazlaca..
...
Sarsıntılar içinde aşka doğru bir yolculuktu aslında, bu sancının adı..Gece kadehlerle dostluğunu, gündüz büyük bir takip ve başarıyla götürdüğü işini sürdürdü delikanlı..Aşk dolu yarınları şimdilik erteledi..Düşüncelerini bile saklarken kendinden, sevgi dolu yüreğini gizledi herkesten..Ve itiraftan çekindi kendisine bile, aşkın deli eden y/anlarını..Belli etmemek için zayıf yanlarını hep br aslan edasıyla dolaştı çıkmaz sokaklarını aşkın..Savruldu rüzgarla bir o yana, aşk düşünce cemre gibi yüreğine bir bu yana..Genç kızın yüreği sırlı gözlerde aslı kaldı..Aşkı bir üveyiğe emanet etmiş delikanlıyla her şey biraz yarım kaldı..Hayat biraz da saklambaçtı işte..Aşk oyununda haydi şimdi yerini kendin belirle!..
Durdu kız, sobelenmekten ürkmedi ilk defa..Çıktı oyun gereği saklandığı yerden..Hep saklanarak olmaz dedi genç kız..Bir şeyler yapmalıydı ki aşk için ki; aşkı dünyadan silmek isteyenler sevinmesin..Çalıkuşu içli içli ses verdi geceden..Aşıkların anlayacağı bir dilden..Öyle içli bir sesti ki bu, aşkın yürek burkan nağmeleri döküldü gönül telinden..Sus pus oldu işte o an her şey..Yürek kıpırtıları döküldü her bir heceden..Kapladı aşkın oyunbozan cilvesi her yanı.."Benim adım aşk".. Diyen bir sesle bir kere daha kaldırdı yerinden herkesi..
kutlarım meleğim... tahmin etmiştim güne düşmeliydi zaten...