Benim Annem

Çocukluğum İstanbul un çok güzel bir semtinde, dolu dolu mutlu geçip gidiyordu. Eski ama güzel bir ahşap köşkte yaşıyorduk; daha doğrusu bu köşkün orta katını işgal ediyorduk. Kışın ısıtmak biraz zor oluyordu ama güzeldi doğrusu köşkümüz. Büyük bir bahçemiz vardı çok sevdiğim. Baharlarda arkadaşlarımı davet ettiğim, kuş kafesi gibi kameriyeyi ne severdim bir bilseniz. Arka bahçeyi bakamadığımız için kiraya vermişti babam. Bekir amca ekip dikiyor, bize de taze taze sebzeler veriyordu. Orada yetişen enginarların tadı hâlâ damağımdadır inanın.

Arkadaşlarım oldukça güzel yaşantıları olan, zengin çocuklarıydı genelde. Biz daha mütevazı yaşıyorduk. Babam kamuda görevli bir memurdu çünkü. Canım babam bana karşı o kadar şefkat dolu ve sevecendi ki. Her kız çocuğundan biraz daha fazla düşkündüm sanki ona. Annem babama karşı son derece saygılı ama biraz mesafeli gibiydi ben onu anlayamıyordum bir türlü. Bazen bana çok düşkün, sevgi dolu oluyor, ama çoğu zaman haşin davranıyor, ufacık hatalarımda beni hırpalıyor, hele derslerim konusunda çok katı davranıyor, sen "okuyup avukat olacaksın diyor" bu konuda hiç taviz vermiyordu nedense. Bir gün hiç unutmam bakkala ekmek almaya gitmiştim de biraz geciktiğim için annem o aldığım francalayı başıma başıma indirmiş, ekmeğin kenarları yüzümü yırtmıştı da kanayan yüzümle şaşkın bakakalmıştım yüzüne; annem ağlıyordu. O anda babam içeri girmiş her zamanki gibi beni alıp yüzümü yıkamış, sonrada dışarı çıkarıp gezdirmiş teselli etmişti. Çocuk aklımla o gün; annem neden beni sevmiyor baba diye sorduğumu hatırlıyorum. Babam 'hiç öyle şey olur mu gülüm. Annen yalnızca biraz rahatsız, zaman zaman kendini kontrol edemiyor. Sen bizim bir tanemizsin' diye teselli etmişti ama o gün içime bir kurt düştü. Acaba ben evlatlık mıydım? Ama o kadar babama benziyordum ki. Herkes de öyle söylüyordu zaten.

Canım babacığım, mavi gözlü, beyaz tenli,kırlaşmış saçlarıyla çok yakışıklı ,modern bir adamdı.Annem daha bir Anadolu usulü giyinir,babamın ısrarlarına karşın evimizde şık kıyafetler giymeyi reddederdi.Okuldan gelince onu genelde başında bir çatkıyla derin düşüncelere dalmış bulur sorunca da "başım ağrıyor cevabını alırdım.Bir derdi vardı,
üzülürdüm.Aslında güzel bir kadındı annem.Esmer güzeliydi,endamlı, babacığımdan biraz uzun boyu,iri badem gözleriyle hüzünlü bir güzelliği vardı bakımsız olduğu halde.Babama karşı da çok saygılıydı doğrusu.Bir gün tartıştıklarını görmedim onların ama konuşulmayan bir şey vardı sanki aralarında...



Devam edecek

14 Mart 2012 2-3 dakika 12 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar