Benim Küçük Güneşim 2.Bölüm
Peki neden bunu istedim? Neden bir kız çocuğum olsun istedim? Neden böyle bir karara vardım. Ciyak ciyak bağıran, zırlayan küçük problemler demiyor muydum çocuklara? Böyle şeyler midemi bulandırmıyor muydu? Ne oldu da çıktı bu isteğim saklandığı yerden? Sordum kendime, hâlâ soruyorum da...
Hatırlamaya başlıyorum sordukça. Hafızam iyi değildir zaten. Biraz yormam gerekir bir şeylerin peşindeysem.
Ve aklımda tutabildiğim, tutmam gereken tek şey de içki adları sanırım. Hiçbir şeyi tutmamak için aklımda, hatırlamamak, unutmak için her şeyi, aklımda tuttuğum tek şey bu zıkkımların isimleri...
Birkaç hafta önce salı günü (galiba salıydı) öğleden sonra bir parka düştü yolum. Adı neydi tam olarak hatırlamıyorum. Bir çicek ismiyle ilgiliydi, ama neydi? Orada bir çalının arkasına saklanıp çocukları izlemiştim. Neden bilmiyorum ama bunu yapmak istemiştim o an.
Bir kız çocuğu takıldı sonra gözüme, açık renkte sarı saçlarıyla... Gözlerinin kahverengisiyle, üzerinde tatlı bir elbiseyle. Rengarenk bir tesbih gibi bileğinde boncuklardan bir bileklik... Birde parlak, kırmızı ayakkabılara sahip. Kıkır kıkır gülüyor, kaydırağa binip kaydığında tekrar aynı şekilde gülüyor. Merdivenlere hızla tırmanıyor ve bir daha kayıyor, bir daha kıkır kıkır gülüyor. Bir daha...
Şimdiye kadar tekrar tekrar izlemekten bıkmadığım tek şey bu oldu sonra. Sevdiğiniz bir film vardır elbet ya da sevdiğiniz bir an. Başa sardığınız bir şarkı, doymayıp bir porsiyon daha söylediğiniz bir yemek, elbette vardır. Adı her neyse bu isteğin, benimkisi bir kız çocuğunu izlemekti, kendi tabirimle benim küçük güneşimi izlemekti...