Benim Küçük Güneşim 5.Bölüm
Öğleden sonra bütün gün yine küçük güneşimi izlemiştim. Salı, Çarşamba ve Pazar günleri öğleden sonra geliyordu parka, bunu da aklıma not etmiştim. Annesiyle geliyordu, annesi akşam hava kararmadan onu kolundan hafifçe tutup ya da kucaklayıp götürüyordu sonra...
Evlerini öğrenmek, takip etmek istiyordum ama bu çok riskli olduğundan, fark edilirsem mesela, onu bir daha görememe korkusundan böyle şeylere kalkışamıyordum...
Benimle konuşmasını daha doğrusu onunla konuşmak istiyordum. Bana "baba" demesini istiyordum laf aramızda, deli değilim, sadece istiyordum... Hem kim istemezdi ki sıcacık, yakan değil de ısıtan küçücük bir güneşe sahip olmak? Ama bana "amca" derdi herhalde diye düşünmüştüm sonra bir şekilde konuşsak. Abi demezdi çünkü 40'larımdayım, Dede de demezdi haliyle. Evet, eğer konuşursa benimle, amca diyecekti bana, amca...
Kulağa ne hoş geliyor değil mi?
Gece olduğunda o parktaki banka uzanmış bunun hayalini kuruyordum. Bana amca diyişini...
"Merhaba amca. Nasılsın amca? İyi günler amca. Seni seviyorum amca. Çok komik amca. Çok eğlenceli amca. Bu ne amca? Şu ne amca?"
Birden minik bir elin yanağıma dokunduğunu hissettim güneş ışıklarıyla birlikte. Sakallarımda gezindiğini minik parmakların...
Gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım, benim küçük güneşim karşımdaydı...
Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20