Beş Kafadar Ve Denizde Ölüm Kalım Mücadelesi

Bir gün beş kafadar hem piknik hemde balık avlamak üzere yola çıkarlar iki hüseyin ve arkadaşları engin ayhan ve adem deniz kenarına gelir ve hüseyinle ayhan iki kişilik botu şişirmeye başlar bir heyacanla diğer arkadaşları ise denize açılmak için ağı hazırlamaya başlar

Bot şişirilir hüseyin diğer arkadaşlarının ne kadar emniyette olduğunu anlamak için botu suya indirip denemek ister ayhan ve adem bir heyacanla hüseyine bunu yapmasına izin vermeyecek şekilde illede botu bırakmasını söylerler hüseyin buna kızar ve alın botunuzu başınıza çalın sizi düşünede kabahat der ve botu sinirle kenara iter adem hemen bota atlar peşinden ayhan ellerinde oltayla balık tutmak isterler
ve daha sonra yavaş yavaş kenaran açılırlar engin seslenir arkadaşlar fazla açılmayın ilerisi derin ve dalga çok dönemezsiniz der ama ayhan ve adem sanki bir şeyler onları çekercesine uzaklaşır hüseyin siz çok kaşındınız bu yüzden geri bile dönemeyeceksiniz diye mırıldanır
engin ve iki üseyin denizin sığ olduğu kısıma ağı çeker tam balıklar geldi gelecek enginin içine bir şüpe düşer ve arkadaşlar bunlar dalgalara kapıldı dönemezler der ve kıyıya doğru koşmaya başlar balıkçı barınaklarındaki teknelerden yardım ister
Balıkçılar bu dalgalara karşı çıkamayız ala bora oluruz der yaşlı bir balıkçı bir cesaretle gel delikanlı şansımızı deneyelim der ve tekneyle açılırlar fakat dalgalar iki üç metreyi aşıyor ve tekne nerdeyse ala bora olacakmışsına dalgalara dayanamıyordu fakat ayhan ve ademi hiç bir şekilde göremiyorlardı
Yaşlı balıkçı geri dönelim elimizden bir şey gelmez der ve geri dönerler tabi bu arada ademle ayhan denizin derinliklerinde gözden kaybolurlar
Artık arkadaşları dualar etmeye başlamış ve ne yapacaklarını düşünmeye başlamışlardı bir yandanda sahil güvenliği arayıp bilgi veriyorlardı ama sahil güvenlik öyle bir cevap vermiştiki hepsi ne söyleyeceğini şaşırmıştı çok dalga var biz bu dalğlardan dolayı aramaya çıkamayız diyorlardı daha sonra hüseyin jandarmayı polisi aklına gelen her yeri aramaya başlar ve her yerden gelen baskıyla sahil güvenlik arama çalışmasını başlatırken bir yandanda o istikametteki tüm yük ve yolcu gemilerini uyarır hüseyin ve arkadaşları merak ve heyacanla arkadaşlarından gelecek iyi bir haber bekliyordu
sonra hüseyinin telofonu çalar ama arayan numara yabancı bir numaradır hemen cevap verir o ses ademin sesiydi ve abi biz karşıya geçtik gelin bizi alın diyordu hüseyin hemen sahil güvenlği arar ve arkadaşlarını karşı kıya sapa sağlam geçtiğini söyler ve sevinç çığlıkları atarak arkadaşlarını almak için yola koyulurlar karşıya geçtiklerinde arkadaşlarına sıkı sıkı sarılır ve allaha şükür tekrar aramızdasınız diye sevinirler
ama herkes merakla karşıya nasıl sapa sağlam geçtiklerini merak eder ve sorarlar
Ayhan ve adem anlatmaya başlar biraz açıldıktan sonra olta atmak için çapatı attık ve biz olduğumuz terde duruyoruz derken çapa kurtulmuş ve farkında olamadan dalğalara kapılmıştık ve ne yapsak olmuyordu elimizdeki kürekler kırılmış dalağalar bizi sürüklüyordu artık
Ve biz botun yanlarındaki iplere sıkı sıkı tutunduk yerimizden kıpırdayamıyorduk en ufak hareketimizde alabora olabilirdik ve okadar üşümüştükki ihtıyacımızıbile oldugumuz yere yapıyorduk hava kararınca iyice üşümüş dua üstüne dua ediyorduk ademin eşi hamileydi ve adem akşama sabaha baba olmayı bekliyordu ve allahım doğmamış çocuğumun yüzünü görmeden alma canımı diye dualar ediyordu ayhanda ademe teselli veriyor korktuğunu belli etmemek için türkü söylemeye başlamış türkünün adı ise hastane önünde incir ağacıymış adem abi söyleme içimi karartma zaten ne olacağımız belli değil derken kendilerini kıyıda bulmuşlar demekki ademin doğacak çocuğuna kavuşmak için ettiği dualar ve allahın yardımıyla hayata tutunmuş şimdi ademin bir oğlu oldu ve bir daha denize bile gitmiyor ve evden işe işten eve gelip oğluna sıkı sıkı sarılıyor ve allaha şükürler olsun hayattayım diyor ayhan ise botu eve götürüp bıçakla paramparça edip çöpe atar işte böyle bir hayat insan bir saat içinde neler olacağını bilemiyor ve hayatın anlamını böyle anılardan sonra daha iyi anlıyor

12 Ağustos 2011 4-5 dakika 7 öyküsü var.
Yorumlar