Bir Kızın Hayali

Zamanın birinde bir kız varmış.Hayatın ona neler getireceğinden haberi olmayıp, bugünüyle mutlu olan.Bütün isteği sadce okumak, okumak ve okumaktı
Hayali birgün okuyup doktor olmakmış.Soğuk odasına çekilir, saatlerce hayaline kavuşmak için çalışırmış.Annesi kıyamayıp; "kızım üşütüp hasta olacaksın yeter çalıştığın gelde biraz ısın" dedğinde
Annesine ;
"bugün üşüyüm bişey olmaz birgün gelecek ki hiç biriniz üşümek zorunda kalmayacaksınız" demiş.
Sınav günü yaklaştıkça daha çok heyecanlanıp başarmam lazım deyip daha çok azmetmiş.Sınav günü gelmiş öyle mutluymuş ki "başlamak başarmanın yarısıdır" deyip, sınava girmiş.sınav bittiğinde annesine koşup hayallerine sarılır gibi annesine sarılmış."anne başardım kızın doktor olacak " deyip annesini defalarca öpmüş öpmüş ve öpmüş.işte o büyük an gelmiş heyecanla sınav sonucuna bakmış KAZANDINIZ.Bu sonucu görünce dünyalar onun olmuş.O gece yıldızı ile konuşmuş "kazandım başardım birgün olacak senden bile çok parlayacam" demiş .Ama hayatın neler yaşatacağını bilmiyodu.
Öyle birgün geldi ki o beyazı giydi ama önlük değil daha 16 yaşında giydiği gelinliğiydi.Hayat artık bitmişti onun için evlendi ve ertesi gün birkez daha yıkıldı aşi ona ilk takatı attığında."Keşeke ölsem ölsemde hergün değil bir sefer ölsem" dermiş hep.
Evliliğinin 2. ayında hamile olduğunu öğrenmiş ne hissedeceğini bilmiyodu bile."ben daha çocukken nasıl anne olurum" diye düşünmüş.Zaman geçmiş anne olmuş ve eşi bir kere olsun tebrik etmeyi bırak gözüne bakıp bir gülücük bile vermemiş.
17 yaşında 3 çocuk büyütmek zorunda kalmış. Eşinin abisinin çocuklarına bakacaksın deyip mecbur tutmuşlar.Bir gün olup hastayım diye başını yastığa koyamazmış yattığı zaman
kayınvalidesi;
"genç yaşta ne hastlığı kalk çabuk birsürü işvar " deyip kaldırırmış hemen. Hem kaldırır hemde akşam eşi geldiğinde, "karın bugün hep yattı her işe ben koştum git ona haddini bildr" deyip oğlunu, o ailede adı sadece "GELİN " olarak geçen eşinin yanına göndermiş.Tabi oda erkekliğini gösterecek ya eşinin yanına gidip "sen nesıl yatarsın " deyip başlarmış dövmeye.Tam 7 yıl böyle geçmiş.
Ve sonunda kız;
"Benim bir oğlum var güçlü olmalıyım ben anneyim" deyip toparlamış kendini 7 yılsonra eşinin ve ailesinin karşısına geçip "herşey buray kadar ben oğlumu da alıp kendi hayatıma kuracam " deyip en son aldığı darbeden sonra raporunu da alıp dilekçesini vermeş ilk celsede boşanmışlar.
Şimdi mutlu ve güçlü çalışıyor oğluna da kendine de bakıyor.Belki doktor olmadı ama yine de umudunu kaybetmedi.
Ve yıldızına sonkez şöyle dedi;
"senden daha çok parlamadım fakat senden daha çok öğrendim hayatı yaşamayı mücadeleyi ve evlat sevgisini.

02 Aralık 2010 2-3 dakika 1 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (3)
  • 13 yıl önce

    Ne umduk,ne bulduk dünyası. Güzel bir hayat öyküsü biraz da ibretlik. Hayatı kazanmak isteyen kararlı olmalı, kazanan güçlü tutunur hayata. Çocuksu yaşlar çocukça yaşanmalı evlilik kararı daha olgum daha tecrübeli yaşlarda alınmalı.. Kutlarım emeğinizi. Güzel bir çalışma.. Kutlarım hemşerim.Sevgilerimle...

  • 12 yıl önce

    elbette ki bir mensur şiir gibi başlayan gelişimi ve sonucu ile etkileyici bir yazı çıkmış ortaya... Bir kaç kez okudum. Türkçe'ye olyan hakimiyet övgüye değer, akıcılık ta öyle... emeğinize sağlık

  • 7 yıl önce

    Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20