Bir Tebessüm

Yaşlı beden zor yürüyordu. Her adım attığında bacak kaslarındaki ağrı beynine dokunuyordu.
Bacaklarındaki şiddetli ağrı nedeniyle vucüdundaki diğer ağrılarını hissetmiyordu. Yorgun ve bitkin halde görevliye yaklaştı ve kısık sesle:
-Evladım, Hastayım! Hastayım!
Görevli personel:
-Amca kimliğini verir misin?
-Kimlik? Ha, Evet!
Telaşlı bir şekilde kat kat giyindiği elbiselerin ceplerini tek tek karıştırdı. Bütün cepleri karıştırdı fakat bir türlü bulamadı. Ayakta durmakta zorlandığı için sandalyeye oturup tekrar ceplerini kontrol etti. Bütün ceplerini ikinci kez kontrol etmesine rağmen kimliği bulamadı. Elindeki buruşuk poşetin içine koyduğunu bir müddet sonra fark etti.
-Evladım, kimlik burada! Buyurun...
-Amca neyiniz var? Şikâyetiniz nedir?
-Evladım, ağrılarım var. Doktor göreceğim.
- Ateş tansiyona bakalım. Sonra yönlendirme yapacağım
Hemşire ilk kontrollerini yaptı ve her ikisi sonuçta yaşına göre normaldi. Anormal bir durum görülmedi
-Amca karşıda otur, sıran geldiğinde çağıracaklar dedi.
Amca koltuğa oturup yorgun gözlerle insanları hareketleri gözlemlemeye başladı. Ağrılarından kurtulur düşüncesiyle. Çocuk, genç, yaşlı hastalar gelip gidiyorlar.Gelen hastalar aciliyetine göre kırmızı, sarı ve yeşile kategoriye ayrılıyor.Her hasta kendi yolunu giriyordu. Bir müddet bekledikten sonra muayene olma sırasına sıra gelmişti.
Doktorun kapısına vurarak içeri girdi, kısık sesle:
-Efendim, hayırlı günler olsun!
-Amca, hoş geldin! Buyur, otur!
-Nasılsın? Anlat bakalım, şikâyetimiz nedir?
-Doktorum bu ağrılar beni yiyip, bitirdi.
Ayaklarını açıp, eliyle beyazlaşan ayaklarını göstererek:
-Doktorum, ağrılarım buradan başlıyor böyle yukarı doğru vücudumun her yerine her yerine... En sonunda beynime vuruyor, dayanamıyorum!
Doktor tetkik sonuçlarına baktı.Yaşına göre her şey normal gözüküyordu fakat, yaşlı adamın ağrıları öyle tarif ediyordu ki tezat durumdu. Bu ağrıların başka nedeni olmalıydı. Ağrıyan bedenindeki gönül ağrısı doktor anlamıştı. Hastayı muayene masasına yatırıp elleriyle ayaklarına elleriyle hafifçe dokunarak:
-Burası mı ağrıyor?
-Evet, doktorum tam orası...
Doktor hangi noktayı gösteriyorsa 'evet, evet işte orası çok ağrıyor' diye ağrıyan yerleri onaylıyordu.
-Tamam amca, ağrıyan bölgelere bir ilaç süreceğim, ağrıların azalacak!
Ağrı kesici jeli alıp ağrıyan bölgeye yavaşça dağıtarak sürdü. Hastasının gözlerine bakarak tebessümle konuştu:
-Amca ilacını sürdüm ağrıların kesilecek, rahatlayacaksın. Hiçbir şeyin kalmaz. Emin ol!
-Sağ olasın, Allah razı olsun!
Hasta odadan çıktı. Ağrılarının hafiflediğini hisseden yaşlı adam hastanenin önündeki durağa geçip, ilk gelen özel halk otobüsünün şoförüne selam verip koltuğuna oturdu. Rahatladığı her halinden belliydi.
Doktor hastalara yardımcı olmanın mutluluğuyla yüzündeki tebessümü tüm hastalarına eşit şekilde dağıtıyordu. Hastaların bir nebze mutlu olması kendisini de mutlu ediyordu. Çalışma masasına oturdu masasının üzerinde kendi eliyle yazdığı 'Tebessüm en iyi ilaçtır' yazısıyla tekrar göz göze geldi ve diğer hastasını çağırdı.

26 Temmuz 2018 3-4 dakika 4 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 5 yıl önce

    Rüya gibi bir öyküydü

    Şimdilerde ne kadar uzağız o gülümsemeyle verilen mutluluklara dahası insan olmaktan çıktık

    Kutlarım👑