Çatal

çatal

Aybarın evinden çıktıklarında saat gece onu geçmişti. Ama başarmışlardı üçünün de gözlerinin içi gülüyor içleri içlerine sığmıyordu. Aybarın yeni kurulan partinin başkanlığına sıcak bakmasını sağlamışlardı .Aslında kabul etmiş sayılırdı.Dün Ankara'da fukara tahirin sendikasında buluşup isimleri masaya yatırmış hepsini tek tek konuşmuşlardı. En sonunda aybarda karar kılmışlardı. Entelektüel mücadeleci siyaseti ve Türkiye'yi iyi bilen bir solcuydu. Komünist diye saldıracaklardı ama hiç önemli değil ,hepsini gögüslerlerdi. Bir taksi çevirip bindiler. Artık tüm ülkede örgütlenme çalışmalarına başlayabilirlerdi. Üçü de iyi hatip ve örgütçüydü. Aksaray a gelene kadar kabaca neler yapacaklarını başkanla ve kurucu üyelerle ilk toplantıda hangi konuların ele alınacağını tartıştılar. Aksaray'da iki arkadaşını otele bırakan Reşit Samatyaya devam etti. Nuri'nin evinde kalacaktı. Nuri ile antepten arkadaştılar. Kapalı çarşıda halı ticareti yapıyordu. Şansı yaver gitmişti. Maddi olarak iyi durumdaydı. Samatyada Nuri'nin arkadaşının meyhanesinde buluşacaklardı. Meyhaneye girdi kalabalık değildi üç masa doluydu. Nuri ayağa kalktı sarıldılar. Nuri kadehleri doldururken Reşit anlatmaya başlamıştı bile. Ankara buluşmasını oradaki tartışmaları heyecanla İstanbul a gelişlerini. Aybar'ın evini polislere sorduklarını Aybar la konuşmalarını en ince ayrıntısına kadar anlattı. Bu arada yan masada ki dört genç yüksek sesle açık saçık hikayeler anlatmaya başlamışlardı. Meyhaneci masalarına gelip kibarca uyardı. Meyhane iki katlı ahşap binanın giriş katındaydı üst katta aile oturuyor duyulur ayıp olur diyordu. Gençler tamam abi dediler ama değişen bir şey olmadı. Sesler yine yüksek çıkıyordu. Reşitlerin de sohbeti gürültülerin arasında kaynıyordu. Bir iki kez dönüp yapmayın dercesine gençlere baktılar ama gençler umursamadılar. Gittikçe sesler ve kahkahalar daha rahatsız edici boyuta ulaşmıştı. Meyhaneci Nuri'nin yanına oturup özür diledi .Kendilerini mahallenin kabadayısı zanneden gençlerdi. Nuri üçüncü kadehi doldururken meyhaneci gençleri tekrar uyardı. Diğer müşterilerinde rahatsız olduğunu söyledi. Bu arada Reşit gençlere dönüp meyhane adabında böyle gürültüye yer olmadığı yönünde bir şeyler söyledi. Sözleri gürültülerin arasın da kayboldu. Nuri canı sıkkın bir şekilde istersen kalkalım dedi. Severdi bu sözü şerre lanet şerre lanet şerre lanet şer gelirse kaçana lanet .Gençlere tekrar dönen Reşit sesini yükselterek yeter ama sizin yüzünüzden ne sohbetten ne içkiden bir şey anladık dedi .Gençlerden biri ayağa kalkıp , rahatsız olan s.ktir olur gider der demez Reşit kolunu dayadığı sandalyeyi havaya kaldırmıştı bile .Gencin kafasına inen sandalye bir sağa bir sola ikisini daha yere yıkmıştı. Diğer masalardaki herkes ayağa kalkmıştı deneyimli meyhaneci Reşit e sarılmış oturtmaya çalışıyordu. Toparlanan gençler küfürler yağdırarak saldırmak isteyince Reşit meyhaneciyi itip kurtuldu iki gencin elinde bıçak parlıyordu. Afallamış halde oturan Nuri Reşit dikkat diyebildi. Eski günler olsa bıçağı hep belinde olurdu. Ama siyasete atıldıktan sonra kabadayılığa son vermiş tabanca bıçak taşımaz olmuştu. Meyhaneciyi itip kurtuldu masadaki çatalı alıp gençlere doğru salladı geriye çekilen gençlere tekme yumruk girişti. Çareyi kaçmakta bulan gençler koşarak çıktılar meyhaneden Reşitte arkalarından. Elinde çatalla yüz ,yüz elli metre metre kovaladıktan sonra durdu. Nuride koşarak geliyordu. Tamam sakin ol hadi eve gidelim ben hesabı yarın öderim dedi. Nuriye baktı sarıldılar. Elindeki çatala baktı gülümsedi ceketinin iç cebine koydu.

15 Aralık 2021 3-4 dakika 16 öyküsü var.
Yorumlar