Cevriye değil Fevziye

Cevriye güzelim, aç kapıyı ben geldim.
Koçum hoşgeldin,geç şöyle yatak odasına keyfimize bakalım.
Sana küsüm, Uzun zamandır ortalarda yoktun, mumu nerelerde söndürüyordun.
Cevriye şimdi barışırız,sen kafanı yorma.
Hadi gel yanıma ,bu gece sabaha kadar seninim.
Bu telefonda tam çalacak zamanı buldu.
Koçum kalk çabuk!
Ne oluyor be basıldık mı?
Kocam hapisten kaçmış, emniyetten aradılar,buraya geliyormuş.
Katil adam ne olacak,benim yüzümden onüç kişiyi öldürdü, kafasına koymuş beni de öldürecek.
Seni şimdi burada görürse, billahi pompalının bütün mermilerini önce sana boşaltır..
Çabuk balkona saklan.
Cevriye bu kış günü bolkonda, ben sizlere ömür.
Sen dayanıklı adamsın, sana birşey olmaz, hadi çabul ol.
Bırak giyinmeyi,şimdi yakalanacağız diyorum sana.
Ulan burasıda derin dondurucu gibi, şu halime bak!
Kırk yılın başı bir zamparalık yapalım dedik.
Onu da elimize yüzümüze bulaştırdık.
Cevriye'nin katil kocası tamda hapisten kaçacak zamanı buldu.
Kadında beni balkona sakladı, kocamın bu soğukta, oraya bakmak aklına gelmez diye.
Ya katil huylanır balkona bakarsa, herhalde bende bir delik daha açar.
Donumu giymeyi iyi ki fırsat bulmuşum.
Yoksa anadan üryan ölecektim.
Kapının zili çalıyor galiba evet evet bu zil sesi.
Anam balkonun kapısı açılıyor.
Haydaa!
Bana bir tane daha arkadaş geldi.
Sende mi zamparalığa gelmiştin?
Yok! ben hovardalığa gelmiştim.
Ha hovardalık, ha zamparalık, ikisi de buz gibi havada bu balkona çıkar.
İyide donunu almaya fırsatın olmadı mı?
Yavaş konuş.
Adam onüç kişiyi temizlemiş, şimdi sesimizi duyarsa
maazallah koleksiyonuna ikimizi de katar.
Sus bee!
Ağzından yel alsın.
Feyziye söyledi, evde pompalı tüfek varmış..
Fevziye değil, Cevriye, Cevriye.
Hadi lan daha kadının adını bile doğru bilmiyorsun.
Ona adıyla sanıyla Yanardağ Fevziye derler.
Ama bana Cevriye dedi.
Eğer buradan sağ kurtulursak, sen ilk önce kulak, burun, boğazcıya git.
Şu kulaklarını bir göster.
Adam bizi öldürmezse bile, bu ayazda donarak öleceğiz.
Sus! Konuşma yine kapı çalıyor.
Bu ne be! Burası da yolgeçen hanına döndü.
Ne oldu, sende mi işi bitiremedin?
Siz ne arıyorsunuz burada?
Sen ne arıyorsan, bizde onu arıyoruz.
Adama bak yaa!
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış.
Gelen Feyziye'nin kocası mı?
Feyziye değil Hayriye, Hayriye.
Hayda kırk yıllık Feyziye, bu seferde oldu Hayriye
Olum onun adı Feyziye, Feyziye size takma isim kullanmış.
Kocasını görebildin mi?
Yok!
Sadece ayı öksürür gibi biri öksürüyordu, Hayriye benim elbiselerimi yatağın altına sakladı ayakkabılarımı da elime verdi.
İyi ki başka şeyini eline vermemiş.
Neyse, aramıza hoş geldin.
Katilin öldüreceği sayı çoğaldı.
Artık ağanın eli tutulmaz pompalıyı üstümüze mi boşaltır, yoksa satırla mı doğrar?
Ulan şu ayakkabılarını ayağına giy, yoksa kötü üşüteceksin.
Yandık ki yandık.
Marmara çırası gibi yandık.
Ya karşı apartmandan bizi görüpte televizyoncuları çağırırlarsa.
Ölmekten iyidir koçum, namımız yürür.
Ulan bu vaziyette namın başka türlü yürür.
Akıllı ol, sen bizi nonoş mu sandın?
Yaa!
Burası kaçıncı kat?
Ben asansörde dokuza basmıştım.
Bende..
Benim kafam iyiydi, kaçıncı kata bastığımı bilmiyorum.
O zaman dokuzuncu kattayız.
Herhalde aşağıya atlamayı düşünmüyorsunuz.
Sen ne iş yaparsın?
Ben ayakkabıcıyım.
Belli ayakkabıları kurtarmışsın.
O Ayakkabılar kurşun geçirmiyor mu?
Peki sen ne iş yaparsın?
Ben mi?
Ben kabadayıyım, bu semt benden sorulur.
Ulan ne gülüyorsun?
Kabadayıya bak! hizaya gel.
Buzdolabında donmuş tavuk gibi, hala kabadayılık taslıyor.
Doğru konuş, ne o donmuş tavuk falan, filan.
Tavuk değilsen,içerdeki horoza bir ötsene..
Hop işte orada dur.
Adamın elinde pompalı var.
Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu.
Sen niye hiç konuşmuyorsun?
Korkudan dilin bir yerine mi kaçtı?
Boştan yere ne konuşayım ya..
Sen ne iş yaparsın?
Boş ver, bir şeyler yapıyoruz işte.
İnşallah işin pezevenklik değildir.
Ben doktorum.
İşte bu iyi, bu ayazda zatüre olursak, bize kıyak geçersin.
Doktormuş, doktorun ne işi olur burada.
Hastamı kontrole gelmiştim.
Hasta etme lan adamı.
Kontrole gelmiş, hastanın böbrek dalak, karaciğer yerinde mi?
Yoksa belden aşağıya mı baktın?
Susun be...
Adam şimdi sesimizi duyacak..
Ulan ayakkabıcı, adam sesimizi duymazsa bile nasıl olsa soğuktan öleceğiz.
Bak yine kapı çalıyor, bu sefer zil değil, biri harbiden kapıyı dövüyor.
Kapıyı kırar gibi çalmasına bakarsan, işte bu gelen katil olmalı.
Beyler kıçınızı oynatın da arkayı dörtleyelim.
Aha! bir bu eksikti, dörtlü gurup olduk.
Yanında inşallah iskambil kâğıtları vardır.
Oldu olacak eşli, pişpirik oynardık.
Sen ne kâğıdından bahsediyorsun, çoraplarla kilotu zor aldım.
Onu da korkudan ters giymişsin yırtmacın arkada kalmış.
Ben ters giymişimde, sen hiç giyemeden tabanları yağlamışsın.

Susun ulan, adam şimdi sesimizi duyacak, alayımızı hacamat yapacak.
Ah Şaziye ah, bu bana yapılır mı?
Hayda! Buda Şaziye diye tutturdu, ulan hovardalığa geldiğin kadının daha ismini bile bilmiyorsunuz.
Onun ismi Fevziye.
Kocası onüç kişiyi eşek cennetine yollamış, Dört tane daha balkonda donmak üzere olan, kurbanlık koyun var.
Al sana onyedi.
Abi kabadayı abi!
Söyle koçum.
Abi içeriye Allah ne verdiğse bir çıkartma yapsan, bizi anca sen kurtarırsın.
Hop!
Gözümüz kara ama aptal değilim.
Adam bizi, vallahi çiğ çiğ yer .
Yamyam mı bu katil?
Sıkıyorsa gir içeri kendine sor .
Hop! en son balkona konan kuş.
Sen ne iş yaparsın?
Ben futbolcuyum..
Ulan sende futbolcu bacağı yok, onlarınki kaslı olur.
Bırak bacaklarımı incelemeyi, Adama bak yaa! başımıza bacak uzmanı kesildi.
Futbolcu kardeş, amatör kümede mi oynuyorsun?
Yok! Profesyonelim.
Eee!
İçerde penaltıyı gole çevirebildin mi?
Tam topa vuruyordum ki, hakem kapıyı çaldı.
Yani ofsayda düştün.
Aynen öyle oldu, yoksa kaleciyi ters köşeye yatıracaktım.
Bu bacaklarla mı?
Git lan işine, sen sapık mısın?
Kedinin ciğere baktığı gibi, niye bakıyorsun bacaklarıma..
Şıışt!
Susun balkona doğru ayak sesleri geliyor.
Ooooo!
Arkayı beşledik desenize.
Hop! fazla yanaşma, arkama değiyorsun.
Sende benim arkama değiyorsun.
Beşinci de anadan üryan. Ulan cep telefonum içerde kalmasaydı, alayınızın resmini çekerdim.
Gerisini siz düşünün.
Sen ne yaptın, mercimeği fırına verdin mi.
Fırına verdim de tam pişmedi.
Askersin galiba?
Nereden bildin.
Saçların kısa da.
Evet! askerim, senelik izine gelmiştim, bir kaçamak yapalım dedik, mermiler şarjörde kaldı. Hop,hop! ne arkama geçip duruyorsun, yoksa gözünü bana mı diktin?
Beni de arkamdaki doktor iteliyor.
Susun be!
Buradan nasıl kurtulacağız onu düşünün.
Herhalde dokuzuncu kattan aşağıya atlamayı düşünmüyorsunuz?
Valla ben donmak üzereyim, daha fazla dayanamayacağım.

İçeriye gireceğim ne olursa olsun.
Nasıl olsa bu işin sonu öyle veya böyle tahtalıköy.
Hop nereye gidiyorsun?
Ulan hepimizi öldürteceksin, gel buraya ben seni ısıtırım.
Çek lan üzerinden ellerini.
Valla bu adam sapık.
Çekmiş kafayı, dünya umurunda değil.
Ulan angutlar ben sizin gibi keriz miyim.
Bu kış gününde hovardalığa kanyak içmeden geliyorsunuz.
Oğlum bizim başımıza önceden, bu durumlar geldiği için tecrübe sahibi olduk.
Karşınızda tecrübenin kralı konuşuyor.
Bırak kanyağı filan, buradan nasıl kurtulacağız, sen onu söyle.
Beklemekten başka şansımız yok.
Ya katil, işi çakıpta balkona dalarsa?
O zaman, sabah selamız okunur.
Hoca cemaate sorar, merhumları nasıl bilirdiniz diye.
Bak! tertip hiç üşüyor mu?
Kerata bir üç nöbetlerinden antrenmanlı..
Aha!
Bir lavuk daha geldi.
Sıkışın lan sıkışın, adam vallahi pompalıyla geldi, ayakkabılığın arkasına pompalıyı koyarken gördüm.
Katil seni gördü mü?
Yok, ayaklarımın ucuna usulca basarak vın.
Asker sağdan say bakalım, kaç kişi olmuşuz.
Altı... Yani bir manga...
Bu gidişle yakında bölük oluruz.
Ulan habire arkama arkama geçiyorsun, derdin nedir senin?
Boş durmayalım trencilik oynayalım diye düşünmüştüm.
O zaman sen lokomotif ol.
Bizde vagon.
Yok! abi, ben dayanamıyorum, içeriye giriyorum.
Bu süt bebesini yakalayın, sakın bırakmayın, gerekirse balkondan aşağıya atın.

Yoksa hepimizi öbür dünyaya gönderecek.
Kapı yeniden açılıyor tam siper alın.
Korkmayın bu gelende donsuz, o da bizden...
Donsuzlar çetesine hoş geldin..
Ne iş yaparsın?
Ben boyacıyım.
Badanacı mı, boyacı mı?
Bu devirde badanacı mı kaldı, o eskidendi.
Yalı boyacı m,ı yoksa plastik subazlı mı?
Fırça mı kullanıyorsun,yoksa rulo mu?
Kabadayı bozuntusu, sen sorgu memuru musun?
Ulan sütun bacaklı, bana mı lan,bu laf..
Hop! sessiz olun tepişmeyin, şimdi balkon çökecek, hepimiz paraşütü açılmamış bir vaziyette yere çakılacağız.
Hani lan! katil pompalıyla geldiydi?
Korkundan şemşiyeyi silah zannetmişsin.
Kabadayının kafa o biçim hala ayılamadı.
Şuna gaz verelimde, içeriye yollayalım.
Buna gaz değil, uçması için jet benzini lazım, adama baksana ayakta zor duruyor.
Lan, boyacı içerde astar filan atabildin mi?
Yok! tam boyayı karıştırıyordum ki kapı öttü.
Hop ayakkabıcı biraz geri git şeyini dayamışsın arkama.
Bu ayakkabı köselesi değil, namus meselesi.
Namustan bahsedene bak.
O hem şeyim değil parmağım.
Amma kalın parmağın varmış.
Şışt! susun yine ayak sesleri var, birisi geliyor balkona.
Ulan bu sefer kesin katildir.
Eger katilse pompalıyı ateşlemeden hep birden üzerine atlayalım tamam mı?
Tamam, söz mü?
Söz..
Sözünden dönen, böyle olsun mu?
Ulan bu kabadayı bozuntusu benim arkamı gösteriyor.
Şışşt! susun
Kapı açılıyor.
Bu da katil değil, keriz sadece çoraplarını alabilmiş.
Ulan burada sıkış sıkış olduk.
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Haydaa! Buda çorapları giyeceğim, diye eğilip millete pozisyon veriyor.

Asker sağdan şu kurbanlık koyunları saysana.
Ulan sende başımıza çavuş kesildin, bize burada da askerlik yaptırmayı bırak.
Koçum seni eğitimli diye söyledik, hoplama hemen.
Son gelen çoraplı, sen ne iş yaparsın?
Ben aşçıyım..
Vay! aramıza hoş geldin..
Şöyle damardan, sarımsaklı, sirkeli bir işkembe çorbası yapta yiyelim.
Aşçı içerde kadınbudu köfte mi yapıyordun?
Susun lan! içerden bir patlama sesi geldi.
Anam, katil karıyı galiba vurdu.
Bak ikinciyi de sıktı.
Pompalıdan bu kadar ses çıktığına göre katil herhalde domdom kurşunu kullanıyor.
Sıra bize geldi, alayımızı temizleyecek.
Kapıyı açınca üzerine atlayacağız tamam mı?
Tamam!
Söz mü?
Söz...
Aman ha! Ayıya postu deldirmeyelim.
Kapı açılıyor, dikkat edin...
Allahını seven, tutmasın beni, lan çekilin önümden, canını seven, kendini kurtarsın.
Canlarım benim, ayol nereye gittiniz!?
Kocam buraya gelirken, polisler yakalamış, tehlike geçti.
Bunu kutlamak için iki şişe şampanya patlatmıştım.

11 Temmuz 2012 10-11 dakika 67 öyküsü var.
Yorumlar